Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde, üniversitenin Konsey Başkanlığınca düzenlenen “28 Şubat” konulu konferansta konuşan Gazeteci Yazar Şükrü Sak, Türk milletinin darbelerle yüzleşememe gibi bir zaafı olduğunu söyledi.
Sak, zamanında olması gerektiği şekilde darbelerle yüzleşilse belki 17 Aralık’ın, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşanmayacağını ifade etti.
Türkiye’de darbelerin bölücülük ve irtica olmak üzere iki ana temel üzerinde yapıldığını vurgulayan Ufuk Coşkun ise şöyle konuştu:
“Amaçları bölücülük kisvesi altında bütün farklı kesimleri çatıştırmak, onları birbirlerinden uzaklaştırmak. Ne kadar uzaklaşırsak, ne kadar birbirimizden nefret edersek o kadar onların nüfus alanı genişliyor ve ülkenin iplerini çok rahatlıkla ele alabiliyorlar. Utanmadan bize demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkıyorlar. ‘Hukuksuz bir ülkede yaşıyoruz’ diyorlar şu anda. Bugün Meclis’te başörtülü milletvekilleri var. Ne oldu? Meclisin çalışması mı aksadı? Artık başörtülü bir bakanımız var. İmam hatip mezunu cumhurbaşkanı oldu. Ne yaptı? Ülkede şu an şeriat yasaları mı hakim?”
“200 Müslüman subay bir gecede uzaklaştırıldı”
Gazeteci Yazar Fazıl Duygun da 28 Şubat’ın Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yerleşmesi için yapılan bir darbe olduğunu dile getirdi.
Bir gecede 200 Müslüman subayın namaz kıldıkları için FETÖ üyelerinin ihbarıyla görevlerinden uzaklaştırıldığını anlatan Duygun, “28 Şubat, FETÖ’nün özellikle ordu ve bürokraside hakimiyet sağlamak için kendisine engel teşkil edebilecek Müslüman, milli, yerli veya anti emperyalist dediğimiz kesimlerin tasfiye edilerek FETÖ’cülerin Kemalist şemsiyesi altında, Kemalist görünerek bürokrasi ve orduya yerleşmesiyle zaman içerisinde ele geçirme operasyonunun nirengi noktasıdır.” ifadelerini kullandı. AA
