“500 HANENİN ELEKTRİĞİNİ ÜRETİYORUZ”

featured

 

Bilecik’te,  güneş enerjisinden elektrik üreten ilk tesisin sahibi olan Gerilim Elektrik yetkilileri Ali Rıza Özcan, İsmail Özcan, Mustafa Özcan ve Ali Rıza Özcan’ın oğlu Yüksek Makine Mühendisi Erman Özcan’la bir araya gelerek yenilebilir enerji santralleri hakkında röportaj gerçekleştirdik.  Bozalan Yumurta bünyesinde dünyaya ihracat yapan firma şimdilerde Gerilim Elektrik Şirketi bünyesinde de güneş enerjisinden elektrik üretmeye hazırlanıyor. Aynı zamanda organik gübre de üreten Özcan kardeşler çevre ve doğaya oldukça katkı sağlayan işlere imza atmaktan duydukları mutluluğu ifade ettiler.  Sorularımızı yanıtlayan Elektrik Mühendisi Ali Rıza Özcan’la güneş enerji santrallerini de yerinde görerek açıklamalar aldık.

Sizleri ve şirketinizi biraz tanıya bilir miyiz?

Biz 3 kardeş olarak çalışıyoruz Ali Rıza Özcan, İsmail Özcan ve Mustafa Özcan. Tamamen aile şirketi olarak iş yükünü hep birlikte göğüslemiş durumdayız. Gerilim Elektrik, Bursa’da 1981’de kurulmuş bir firma ama şirketleşmemiz 1993 senesine tekâmül ediyor. 1999 yılında da tavukçuluk ve yumurta işe giriştik kardeşlerimle birlikte.  İlk başlarda sanayi ve endüstriyel tesislerin trafo, kurulum işlemeleri yapıyorduk. Sonradan Türkiye Elektrik Dağıtım Şirketine müttehitlik yapmaya başladık. Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesinin işletme bakımını yaptık. Yani enerji işine çok uzak bir firma değildik. O yüzden güneş enerji sistemine yöneldik. Panelleri Malezya’dan getirterek montajını burada kendimiz gerçekleştirdik. Aynı zamanda hayvancılık işiyle uğraşan, piyasada Bozalan Yumurta olarak bilenen bir şirketiz. Yılbaşından bu yana 35 Milyon yumurta ihracatı karşılığında 2 Milyon Dolar ülke ekonomisine girdi sağladık. Yılsonunda kadar bu hedefe 2,5 Milyon Dolara kadar çıkartmak. Ağırlıklı olarak Irak olmak üzere neredeyse tüm Ortadoğu’ya ihracat yapan bir firmayız.

Güneş Enerjisinden elektrik üretme girişimi nasıl başladı?

Kümesteki hayvanların dışkılarından biyogazla elektrik üretmek için epey araştırmalar yaptık. Fakat ekonomik bulmadık. Çünkü kapasitemiz buna yeterli değil hem de tavuk dışkısının içersinde ki azotu ayrıştıra bilmek için ekstradan organik bir madde katmak gerekiyor. Bu sefer de sulu gübre çok çıkıyor. Fakat biz de bu teknolojik yeterlilik olmadığı için bu alana yoğunlaşamadık. Oğlum Erman Özcan Viyana Teknik Üniversitesinde master yaptı. Bir gün bana gelip ‘baba neden güneş enerjisinden elektrik üretmiyoruz?’ dedi ve böylede ilk kez bu girişimin adımı atılmış oldu. Oğlumun önerisiyle 2015 yılında bu işe girişmeye karar verdik. Ben 45 yıllık Elektrik Mühendisi olarak daha önce hiç böyle bir şey aklıma gelmedi. Diğer ortaklarımız olan kardeşlerimle de görüşerek bu konuda mutabık kaldık. Bozüyük Poyra Mevkiinde olan arazimize bu konuda uygun olduğunu düşünerek gerçekleştirdik.

Karar verdikten sonra süreç nasıl ilerledi?

Bu işi daha önceden yapan bir Alman firmasını kendimize danışman tuttuk. İlk müracaatımızı Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne yaptık. Buradan gerekli işlemleri tamamlayıp uygunluğunu aldıktan sonra projemizi yaptırdık. Daha sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden izin aldık. İmar planını da İl Özel İdareden alarak başladık. Daha sonra panelleri Malezya’dan getirterek kurulumunu, bağlantılarını ve trafo, hat çekimini kendimiz gerçekleştirdik. 2016 Ağustos ayında tamamladık tesisimizi. Fakat milletimizin başına gelen kötü bir olay olan 15 Temmuz darbe girişimi bizim de gecikmemize sebep oldu. Daha sonra birkaç ay süren proje tadilatımızı gerçekleştirdik. Tüm bunları gerçekleştirirken çokça deneyim sahibi olduk. Yine bu alanda mevcut üretim yapan şirketlerin bakım ve onarım işlerini yürütmekle birlikte dışarıdan gelen talepler doğrultusunda kurulumda gerçekleştiriyoruz. Güneşten elde ettiğimiz doğru akımı çeviricilerle alternatif akıma çeviriyoruz oradan da sisteme aktarıyoruz. Şu anda test üretimi yapıyoruz önümüzde ki haftalarda sayacımız çalışmaya başlanacak.  1MW tesis için yaklaşık olarak 1Milyon Dolar maliyetimiz oldu. Yaklaşık 15 bin metrekare üzerine kurulu 1 MEGAWAT’lık üretim tesisi kurduk. Buradan 500 hanelik bir elektrik üretimi elde edebiliyoruz.

Bilecik’te güneş enerjisi üretmenin dezavantajları var mı?

Daha önceleri Antalya’da bir güneş enerji santralinin bakımını yaptık. Antalya İle Bilecik’teki üretim %20 fark ediyor. Bilecik daha zayıf kalıyor bu konuda. Biz burada 1MW başına 1 milyon 650 bin kw üretim yaparken Antalya’daki santraller 2 milyon 100 bini buluyorlar. 10 yıl boyunca %90 verimlilikle enerji üretimi yapacağız 25 yıl boyunca da %85 verililikle çalışabileceğiz. Burada ürettiğimiz elektrikle yıllık 300 – 400 binlik doğalgaz ihracatını önlemiş olacağız. Şu anda ülkemizde üretilen elektriğin %55’i doğalgazdan elde edilmektedir. Yaklaşık olarak 5, 6 senede tesisimiz kendini amorti etmesini bekliyoruz.4 ve ya 5 mw’lık bir tesis kurabilecek güçte olsaydım güney kesimlerde kurmaya çalışırdım. Bozüyük’te olduğumuz için burada elimizin altında bir tesis ve kontrolümüz kolay oluyor. Bilecik’te bu projeyi kuran ilk kişilerde bizleriz. Toplamda 3240 tane panelle Bozüyük Poyra mevkiin de üretime hazır durumdayız.

Yenilebilir enerji dünyada ve ülkemizde ne durumda?

Yeni bir enerji türü. Artık dünya hızla bu konuya yöneldi. Lazım olan enerji yenilebilir kaynaklardan üretilmesi çok önemli ver herkes bunun farkında. Ülkemiz de yenilebilir enerjiden ihtiyacımızın %3’nü karşılanıyor sadece. Artık devletimiz öz tüketime yönelik destekler veriyor. Herkes kendi tükettiği elektriği üretsin diye. Enerji Bakanlığımız da çatılara önem vermeye başladı her evin çatısına küçük küçük panellerle üretim yapmak hedefleniyor. Hava koşullarının doğruda etkilediği bir alan. O yüzden bir günlük üretim diğer günü tutmaya biliyor. Güneş enerjisi tek başına yeterli kalmıyor o yüzden. Sadece tükenebilir kaynakların üzerinde ki yükü hafifletiyor. Ülke olarak hidroelektrik enerjisinde kısıtlı olduğumu için rüzgar veya güneş enerjisine yönelmemiz lazım. Bunların dışında kömürden ürettiğimiz elektrik santralleri var. Fakat bu tesisler çevreye karbon salgılıyor ve iklimi çok olumsuz etkiliyor. Bunların içinde en temizi hidroelektrik güneş ve rüzgardan elde edilen enerjidir. Bundan 30 sene önce güneşten elektrik üretileceği hiç aklımıza gelmezdi. Hele ki ben elektrik mühendisi olarak hiç düşünmedim bunu. 1 mw yenilebilir enerji tesisi 858 bin kilogram kadron salınışını engelliyor. Bu da 78 bin ağacı kurtarıyor.  Geçtiğimiz aylarda Muratdere Köyü’nde 70 bin ağaç yandı. Bunlar bizim ciğerlerimizdi. Neredeyse buna tekamül eden bir sayı. Yani yenilebilir enerjinin çevreye ve dünyaya faydalarını saymakla bitiremeyiz. ilerleyen zamanlarda tavuk çiftliğimizin çatısına da güneş enerjisi panellerini koyma gibi bir hedefimiz var.

Başka ne gibi projeleriniz var?

Tavuk dışkısını ışıl işleme tabi tutarak  %82 organik gübre üretiyoruz. Daha önceleri biyogaz santralinde kullanmayı düşündüğümüz tavuk gübresinden şimdilerde organik gübre üretimine başladık. Şu anda paketleme iznini alma sürecindeyiz, yakın zamanda kendi markamızla piyasa süreceğiz. Yıl boyunca sadece kendi bölgemizde şu ana kadar 200 tonu aşan bir kullanımımız oldu. Özellikle seracılar çok ilgi gösterdi ürünümüz. Bizlerde köylerden geldik. Eskilerde tarları nadasa bırakırdık. Sonradan bu kimyasal gübreler ortaya çıktı. Bir anda üretim arttı. Maalesef ki bu kimyasallar toprakları çok yordu. Dünyanın çoğu yerinde bu kimyasal gübreler yasaklandı. Bizlerde bu konuma geleceğiz ve üretime devam etmek için organik gübrelere ihtiyacımız olacak.

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir