• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Bilecik

ADAM ŞAŞIRINCA, KARISINA BACANAK DERMİŞ

Kamu-Sen İl Başkanı Yel, yaptığı son açıklamada "Adam şaşırınca, karısına bacanak dermiş Şimdi, ben buradan sayın sendika başkanına sormak istiyorum. Sayın Başkan, bu durumda, acaba kim komik duruma düşmüş oluyor."dedi

Yel'in açıklaması şöyle oldu:

"Kamuoyunun da bildiği gibi 14 Mart 2014 tarihi itibariyle 4 yılını dolduran 57 okul veya kurum müdürünün görev süreleri 13 Haziran 2014 tarihinde sona ermiştir. Yine 15 Temmuz 2014 tarihinde başlayan ve 14 Ağustos 2014 tarihinde sona eren değerlendirme sonucunda 75 ve üstü puan alan 23 okul ve kurum müdürü görevlerine devam etmektedir. Geriye kalan 34 müdürden bazılara mülakat sonucu başka okullara yine müdür olarak atanmış olup şu anda bu arkadaşlarda yeni okul veya kurumlarında görevlerine devam etmektedirler. 75 puan altında kalan ve kendilerine haksızlık yapıldığını düşünen okul müdürlerinden bazıları da idare mahkemelerine dava açmıştır. Türk Eğitim Sen üyesi olan 6 okul müdürü sendikamız avukatı aracılığıyla Eskişehir İdare Mahkemelerinde dava açmıştır. Bugün itibariyle Eskişehir İdare Mahkemeleri yapılan işlemi hukuksuz bulduklarından 6 okul müdürümüz için de yapılan puanlama işleminin YÜRÜTMESİNİ DURDURMUŞTUR.

 

            Mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararları geldikçe bu hukuksuzluğu yapanlarla, onlara yardım ve yataklık edenlerin hesapları bozulmaya başlamıştır. Ayrıca, bu arada Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapmış olduğumuz suç duyuruları sonucu kendileri hakkında yapılan incelemeler de bir taraftan devam etmektedir. Mahkemelerin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararları kendileri hakkında yapılan inceleme sonuçlarını da etkileyeceğinden paniğe kapılan Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü kendine çıkış yolları arama telaşına düşmüştür. Bu sebeple, öğretmenleri sıkıştırmak adına yazmış olduğu yazı elinde patlamıştır. Genel Merkezimizin yapmış olduğu haber ve Genel Başkanımın açıklamasına önce Sayın Bozüyük Belediye Başkanı yorum yapmış, benim kendisine vermiş olduğum cevaptan sonra nihayet memnun senin il temsilcisi cevap verebilmiştir. Ben, arkadaşın vermiş olduğu cevaptan memnun oldum. Nihayet olması gereken olmuştur. Biz, iki sendikacı tartışabiliriz, kamuoyunu bilgilendirme adına açıklama yapabiliriz. İnşallah bir daha araya belediye başkanı gibi birileri girmez. Sonuçta onlar da bu memlekete hizmet etme yarışındalar. Onlar, kendi işlerini yapsınlar. Bizim onların işlerine karışma gibi bir niyetimiz yok. Yalnız, sonuçta ülkeyi siyasi iktidar yönettiği ve uygulamaları siyasi iktidar yaptığı için tabi ki zaman zaman hoşumuza gitmeyen uygulamaları eleştireceğiz. Onlardan taleplerde bulunacağız. Hatta gerekirse eylem yapacağız. Bunun kadar normal bir şey olamaz.

 

            Şimdi gelelim, memnun sene bağlı gerçek malum senin Bilecik Şube Başkanı olan çok kıymetli arkadaşımızın yapmış olduğu basın açıklamasının içeriğine. Arkadaş, her zamanki gibi basın açıklamasının giriş bölümünü şahsıma ayırmış. Daha önceki yapmış olduğu basın açıklamalarından kopyala yapıştır yaparak aynı şeyleri söylemiş. Aslında onların cevabını daha önce almıştı. Daha öncede söylemiştim. Sağ olsun, arkadaşımızın biraz algılama sorunu var. Birkaç kere tekrarlamayınca anlayamıyor. Benim yapmadığım bir şeyi ısrarla ben yapmışım gibi göstermeye çalışıyor. Ben bugüne kadar söylenecek ne varsa hepsini söylemişimdir. Hanginizden sözümü esirgedim ki.

 

            Güzel kardeşim, “Söz konusu okul müdürü için basit atık kâğıt projesi yapamayan” demişsin. Mahmut DEMİR’ in müdürlüğü döneminde Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından atık kâğıt toplama projesi başlatılmıştı. Mahmut Bey’den sonra gelen ilçe müdürleri de bu projeyi devam ettirdi. Belediye başkanları da bu projeye kamyonla taşıma desteği verdiler. Bu proje ile elde edilen parayla da okullarımıza hatırı sayılır düzeyde kaynak sağlandı. Ben bir basın açıklamamda bu projeye değinmiş ve emeği geçenlere teşekkür etmiştim. Bu projenin uygulayıcısı ve takipçisi de Bozüyük ilçemize 20 yıl gibi uzun bir süre hizmet veren eski şube müdürümüz Sayın Feyyaz BULUTLAR’ dır. Sizin açıklamanızdan sonra kendisi ile görüştüm ve sordum. Tüm okullarımız gibi İçköy’ deki okulumuzun da bu projeye katkı sağladığını bizzat kendisinden öğrendim. Yani, senin söylediğin gerçeği yansıtmamaktadır. Ah be kardeşim, baltayı yine taşa vurmuşsun. Keşke açıklama yapmadan önce sen de bir araştırsaydın.

 

            Çok kıymetli başkan arkadaş, yapmış olduğu açıklamasında “ Okul müdürüne puan veren / verdirilen öğretmenlerimiz o okul müdürüne (olmayan) ab projesi için tam puan vermişler” demiş. Ah kardeşim ah, sen o müdür mülakat sınavından nasıl yüksek puan alıp, okul müdürü oldun. Ben bunu biliyorum da neyse. Bak kardeşim, hem sen hem de Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü bu yazdıklarımı iyi okuyun.  Ben size, “ GÖREV SÜRESİ UZATILARAK EĞİTİM KURUMLARI MÜDÜRLERİ İÇİN DEĞERLENDİRME FORMU EK-1 “ i okumanızı tavsiye ediyorum. Bu formun “DEĞERLENDİRME KIRİTERLERİ” bölümünde kimlere hangi soruların sorulacağı yazıyor. İlçe Milli Eğitim Müdürü için 25, İnsan Kaynaklarından Sorumlu Şube Müdürü için 20, Değerlendirilecek Eğitim Kurumundan Sorumlu Şube Müdürü için 15, Eğitim Kurumundaki En Kıdemli Öğretmen ile Kıdemi En Az Olan Öğretmen için 20, Öğretmenler Kurulunca Seçilecek İki Öğretmenin Değerlendirmesi için 20 ve son olarak Okul Aile Birliği Başkan ve Yardımcısının Değerlendirmeleri için de 10 soru olmak üzere toplam 100 soru belirlenmiştir. Soruların altında yer alan “AÇIKLAMALAR” bölümünün 7. Maddesinde “Öğrenci meclisi bulunmayan veya bulunmakla birlikte öğrenci meclisi başkanı değerlendirme yapabilme ehliyetine sahip olmayan öğrencilerin eğitim gördüğü eğitim kurumu (anaokulu, ilkokul ve zihin engelliler özel eğitim kurumu) müdürlerinin değerlendirmesi (B) sütununda yer alan puan değerleri üzerinden yapılır” demektedir. B sütunu incelendiğinde bu okuldaki öğretmen arkadaşlara 20 yerine 10 soru sorulduğu görülecektir. Kıymetli başkanın bahsettiği soru ise bu 10 soru arasında bulunmamaktadır. Aynı şekilde Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürü okul öğretmenlerine yazmış olduğu yazıda da 20 sorudan bahsetmektedir. Yani, İlçe Milli Eğitim Müdürü de öğretmenlere 10 soru sorulduğunun farkında değildir. Dolayısıyla, İlçe Milli Eğitim Müdürü,  öğretmenlerden cevaplandırmadığı soruların belgelerini de isteyerek bir skandala daha imza atmıştır. Sayın Başkanda, İlçe Milli Eğitim Müdürünün yazmış olduğu resmi yazıyı dikkate alarak ofsayta düşmüştür. Bu örnek, koskoca bir ilçenin eğitiminin kimlere emanet edildiğinin anlaşılması adına iyi bir örnektir. ADAM ŞAŞIRINCA, KARISINA BACANAK DERMİŞ. ALLAH, KİMSEYİ ŞAŞIRTMASIN. Şimdi, ben buradan sayın sendika başkanına sormak istiyorum. Sayın Başkan, bu durumda, acaba kim komik duruma düşmüş oluyor.

 

            Çok kıymetli başkan arkadaş, açıklamasının ekinde iki tane de dilekçe yayımlamış ve “Gizli olması gereken şifreleri Okul Aile Birliği Başkanından ve Başkan Yardımcısından alarak değerlendirmeyi müdürün kendisinin yaptığına dair iki dilekçenin ilgili makamlara ulaştığını” söylemiş. Bu iddia değerlendirilmesi gereken, ciddi bir iddia olduğundan doğruluğunu araştırma gereği duydum. Hem ilgili okul müdürü ile hem de Okul Aile Birliği Başkan Yardımcısı Kasım Bey’le yüz yüze görüştüm. Kasım Bey; “Temmuz ayında şifreyi ilçe milli eğitim müdürlüğünden aldıktan sonra okula gittiğini, o gün değerlendirme yapamadıklarını söyledi. Sonra da şifreyi alarak eve götürdüğünü belirtti. Değerlendirme sürecinin sonuna doğru ilçe milli eğitim müdürlüğünün uyarması üzerine okul müdürünün kendisini telefonla aradığını, değerlendirmenin yapılması gerektiğini söylediğini, kendisinin ilçe dışında olması sebebiyle eve telefon ettiğini, çocuğunun şifreyi kendisinin isteği üzerine okula götürdüğünü söyledi. Ayrıca, kendisinin okuma yazma bilmediğini ve evlerinde bilgisayar olmadığını belirtti. Okul müdüründen değerlendirme yapmasını kendisinin istediğini söyledi. Bunun üzerine okul müdürünün değerlendirmeyi yaptığını ekledi. Çağrılması üzerine 15 Ocak tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gittiğini, burada birkaç kişi tarafından ablukaya alındığını ve kendisine kumpas kurulduğunu söyledi. Bunun üzerine okuma yazma bilmeyen bir kişinin yazdığını iddia ettikleri dilekçeyi kendisine okudum ve “bu dilekçeyi sen mi yazdın?” diye sordum. Dilekçeyi kendisinin yazmadığını, ancak kendisinin imzaladığını beyan etti. Dilekçede yazanlar dışında başka şeyler de söylediğini ama bunlar dilekçeye yazılmamış dedi. Mesela ne deyince, bu sorulara ben cevap verseydim ben de bu sorulara evet derdim, dedi. Biz müdürümüzü seviyoruz ve görevde kalmasını istiyorduk. Bugün bu değerlendirme yeniden yapılsa hepsine ben evet derim, diye de ekledi.  Ayrıca; okula müfettiş geldiğini, okuma yazma bilmediği için müdür yardımcısı eşliğinde ifade verdiğini de söyledi. “ Okul aile birliği başkanı ile görüşme fırsatı bulamadığım için onun görüşlerini öğrenemedim.

            Ancak; maalesef ortada birçok yanlış bulunmakta. Okul müdürünün ne olursa olsun bu kişiler adına formu doldurmaması gerekirdi. Bu birinci yanlış. Okul aile birliği yöneticilerinin şifreleri vermemeleri gerekirdi. Bu ikinci yanlış. İlçe Milli Eğitim Müdürünün birçok kişi eşliğinde insanları sıkıştırarak ve de korkutarak onlar adına hem de eksik dilekçe yazarak işlem yapması, sonra da bunu sanki insanlar kendileri yazmış da ilgili makamlara öyle ulaşmış gibi lanse etmesi ve dilekçeler sayesinde de kendini haklıymış gibi göstermeye çalışması. Bu da üçüncü yanlış. Ayrıca; bu yanlışların hiçbiri Bozüyük İlçe Milli Eğitim Müdürünün öğretmenlere yazmış olduğu yazıyı haklı kılmaz. Üç yanlıştan bir doğru çıkmaz. Bir yanlış, bir başka yanlışı doğru yapmaz. Türk Eğitim Sen Genel Merkezinin yapmış olduğu haber ve Genel Başkanım Sayın İsmail KONCUK’ un yapmış olduğu açıklama, İlçe Milli Eğitim Müdürünün öğretmenleri korkutmak adına yazmış olduğu yazı üzerinedir. Sayın başkan, bu konuya hiç değinmemiştir. Yani, bizim gibi yanlışa, yanlış diyememiştir. Evet, çok kıymetli muhterem kardeşim. Sizin de doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiniz günler gelir inşallah.

 

            Son söz olarak diyorum ki; Herkes hesap kitap yapabilir, plan, proje kurgulayabilir. Tezgah, kumpas peşinde koşabilir. Ancak şurası unutulmasın ki, Allah sadece doğruların yardımcısıdır. Herkesin hesabı vardır ama, önemli olan Allah'ın hesabıdır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Reklam
Mustafa Cilali


Bir Cevap Yaz bilecik İptal

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. güzel bir haber daha – siz gazeteci arkadaşlara teşekkür eder,il milli eğitim de bulunan idarecilerin en basitinden müdür yardımcısı coşkun bakırtaşın nasıl müdür yardımcısı olduğu haberi istenmekte.gazeteciliğinize güveniyor,hiç bir çapı olmayan coşkun bakırtaş denen şahsın nasıl müdür yardımcılığı makamına getirildiğini de araştırıp bizlere haber vermenizi isteriz.

    Cevapla