AK Parti Aday Adaylarını Tanıttı

Gerçekleşen toplantıda kendini tanıtan aday adayları yaptıkları konuşmalarda birlik beraberlik mesajı verdi. Aday olamamaları halinde diğer adayla beraber kendileri aday olmuşçasına çalışacaklarını belirten adaylar 10’ar dakikalık sürelerle konuşmalarını gerçekleştirdiler.
 
“Aile içerisinde yaşanan problemler yine aile içinde çözülmeli”
 
Aday adayları konuşma öncesinde yapılan kura çekimiyle hangi sırayla konuşacaklarını belirlediler. İlk konuşmacı olan Orhan Şişman yaptığı konuşmada bu seçim sürecinin sadece bir belediye başkanını belirlemeyeceğini ifade etti. Aday adayı Şişman şöyle konuştu:
“Esas olan şudur, başarının sırrı bu kardeşlik duygusunun hiçbir zaman zedelenmemesinden geçer. Biz bir aileyiz. Aile içerisinde sıkıntı olur mu? Tabi ki olur, insanız. Hepimizin yaşadığı gerçekler bunlar ama aile içerisinde yaşamış olduğumuz problemleri ve sıkıntıları yine aile içerisinde çözmemiz gerekir. Bir kardeşlik duygusu içerisinde yine aile içerisinde çözmemiz gerekir. Eğer aile içerisinde bir problem var da biz bunu dışarıdaki siyasi partilerle paylaşıyorsak, rakip olan partilerle bunu bir şekilde paylaşıyorsak anlatıyorsak kardeşlik duygusuna burada riayet etmiyoruz. Ailenin reisi, ailenin herhangi bir mensubu bir kardeşimiz ailesinin içerisinde var olan bir sıkıntıyı dışarıda anlatıyorsa burada bir zafiyet söz konusudur. AK Parti ailesinden bahsediyorum. Türkiye’de %50’nin üzerinde potansiyeli olan bir aileden bahsediyorum. Bu ülke insanı bizden, sizden çok şey bekliyor. Dünya insanı sizden çok şey bekliyor. Sadece siz zannediyor musunuz ki bu bir seçimdir, bir belediye başkanı seçmektir. Hayır, dünya insanlığı bu mirasın sahibi olan Osmanlı torunundan bir şeyler bekliyor, sizlerden bir şeyler bekliyor. Biz her yere elini uzatan insanlarız. Yıllarca böyle olmuşuz bundan sonra da bunu devam ettireceğiz. Bu vesileyle AK Parti’nin kurulduğu günden bu güne kadar bir şekilde üyesi olmuş, il başkanı olmuş, ilçe başkanı olmuş hanım kollarında koşturmuş, emek vermiş, ter dökmüş, belki gözyaşı dökmüş kardeşlerime de buradan selamlarımı göndermek istiyorum. Allah onlardan da razı olsun. 
 
‘Bir ve beraber hareket etmek zorundayız’
 
Hiç kimseyi unutmadan bir ve beraber hareket etmek zorundayız. Biz aday adaylığımız müracaat esnasında vurgulamıştık, söylemiştik. Siyasetin tarifini yapmıştık. Burada yeniden ifade ediyorum ki siyaset insanlara hizmet etme sanatıdır. Bir vesiledir. Bir araçtır. Eğer siz insanlara hizmet edebiliyorsanız onların dualarını alabiliyorsanız onların ihtiyaçlarını karşılayabiliyorsanız, onlar için koşturabiliyorsanız işte o zaman bu siyasetin anlamını anlamış olursunuz gereğini yerine getirmiş olursunuz. 
 
‘Birbirimizi anlamak zorundayız’
 
Siyaseti yaparken karşımızdaki insanlarla hele hele kendi içimizden empati kurmak zorundayız. Birbirimizi iyi anlamak zorundayız, iyi algılamak zorundayız. Toplumda şöyle bir şey sürekli pompalanıyor. İyiler kötüler, beyaz var siyah var. Allah insanları çok farklı yaratmış. Fıtraten böyleyiz. Çok farklı. Evet, beyaz var siyah var ama arasındaki yeşiller nerde? Maviye ne oldu, sarılara ne oldu? Biz birbirimizin bütün bu renkliliklerine sahip çıkmak, birbirimizi anlamak zorundayız. Siyaseti de birbirimizi tamamlayarak eksikliklerimizi gidererek yapmak zorundayız. 
Benim adım Orhan Şişman, zaten hepimiz birbirimizi biliyoruz tanıyoruz. 1962 yılı Trabzon doğumluyum. Aynı yılda annem-babam fakirlik yoksulluk var oradan göç etmişler Düzce’nin Kaynaşlı şu anda ilçe oldu ilçesine yerleşmişler. 7 çocuklu bir ailenin erkek olarak büyük evladıyım. İlkokul, ortaokul ve liseyi Düzce’de tamamladım. 1980 yılında Allah nasip etti İzmir Aliağa’da Petkim rafinerisinde bir sene teknik eleman olarak çalıştım. Oradan Erzurum Ergaz dolum tesislerinde bir sene teknik eleman olarak çalıştım. Askerlik görevimi Van Erciş’te yaptım. Geldikten sonra Şanlıurfa’nın Atatürk Barajı’nda 3 yıl çalıştım. Evlilikten sonra 1986 yılından sonra geldim ilçeye yerleştim. 3 yıl özel bir şirkette çalıştım o yıllarda da Milli Gençlik Vakfı’nda ilk siyasi hareketimizin başlangıç noktası olan Milli Gençlik Vakfı’nda Kaynaşlı beldesinde belde başkanlığı görevi yaptım. 1989 yılında Bilecik’e geldim.
Bilecik’e geleli 24 yıl oldu. 24 yıldır siyasi hayatın içerisinde, ticari hayatın içinde bulundum. Adaylıklarda bulundum. Bilecik’in 244 tane köyünü karış karış dolaştık, biliyoruz. Şu anda o köylere gitsek yiyecek ekmeğimiz, yatacak kapımız var hamdolsun. Geldiğimde bir dostum bir arkadaşım olacak mı diye bakarken Allah bana sizler gibi kardeşler nasip etti. Bilecik’te çok kardeş ve dostlarım oluştu. Yani her şeyimiz burada. Kızımızı burada verdik. 3 tane evladım var. 1 kızım üniversite mezunu evli, oğlum şu anda burada dördüncü sınıfı okuyor mühendislikte, küçük kızım da İstanbul’da mimarlık okuyor. Yani 3 çocuğum var bir damadım var bir de torunum var. 
‘Kim aday olarak seçilirse seçilsin diğerlerimiz ona destek olmalıyız’
 
Hangi arkadaşımız seçilirse seçilsin buradan arkadaşlarımdan söz almak istiyorum. Hangimiz olursak olalım hiç problem değil arkadaşlarımla beraber adayımız netleştiği gün burada basının önüne çıkacağız. Şu sözü vermemiz lazım. Hangi arkadaşımız çıkarsa çıksın onunla beraber bir adaymışçasına kapı kapı çalışmaya, terlemeye, mücadele etmeye ben hazırım kardeşlerimin de aynı şekilde düşündüğünü aynı şekilde inandığına da inanıyorum, güveniyorum. Bu aday adayımız netleştikten sonra yapacağımız bir basın toplantısıyla Bilecik halkına bunu açıklayacağız. 
 
‘Belediyecilikte kişi değil belediye ön plana çıkmalı’
 
İki konuyu izah ederek bitirmek istiyorum. Benim şahsen belediyecilik anlayışımda şu var, bir şahsın isminin ön plana çıkması değil belediyenin isminin ön plana çıkması çok önemlidir. Başkan adayı ve başkanın kaliteli olması yeterli değil bütün kadronun kaliteli olması önemlidir. Sistemin ahlaklı kurulması ve millete hizmet etmesi önemlidir. Yani siz sisteminizi ne kadar kıymetli bir başkan olarak getirirseniz getirin sisteminizi ahlaklı olarak kurmak zorundasınız. Başka bir şey daha söyleyeyim. Şeffaf bir belediyecilik anlayışı. Şeffaf olmak zorundayız, açık olmak zorundayız. Yaptığımız bütün işlerde teşkilatımızla halkımızla beraber bunu beraberce yapmamız gerekiyor.”
İkinci konuşmacı olan aday adayı ve Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, “AK Parti ayrıcalığı bu, özelliği bu, güzelliği bu. Çünkü bizim hiçbir zaman bu partinin kuruluşundan itibaren bireysel noktada bir arzumuz ve isteğimiz olmamıştır. Sayın Başbakanımızın önderliğinde çıkmış olduğumuz bu güzide yolculukta Hakk’a ve halka hizmet etme dışında bir şey olmamıştır. İşte Bilecik il belediye başkanlığı aday adaylığı tanıtım töreninde de böyle vakur, ağır, sükunet içerisinde herkes birbirine anlayışlı davranarak bir toplantı tertip edildi ve tabi ki ben mevcut belediye başkanı olarak çok fazla da konuşmak istemiyorum. Haksız rekabete de yol açmak istemiyorum. Diğer aday adayı arkadaşlarımızın değerli yönetim kurulu üyelerimize daha fazla kendilerini tanıtmaları, fikirlerini ve düşüncelerini söylemelerine fırsat verilmesini de arzu ediyoruz. 
Bizim sözden öte yaptıklarımız ve icraatlarımız var. AK Parti’ye kurulduğu andan itibaren akıtılan terimiz var. Bu davada atılan her adımda Bilecik AK Parti Teşkilatında da Türkiye’deki AK Parti gelişmesinde de atılan her adımın kenarında bizim de bir ayağımızın izinin olduğunu göreceksiniz. Ama şükürler olsun ki sadece kuruluş aşamasında ve diğer noktalarda değil AK Parti’nin çatısı altında 2004 yılından beri de değerli kardeşlerimizle beraber doğduğumuz, yetiştiğimiz bu topraklara hizmet etme fırsatını bulduk. Gerçekten el birlikle sayın Başbakanımızdan almış olduğumuz güç ve ilhamla birlik ve beraberlik içerisinde şehrimizin her noktasında güzel hizmetleri gerçekleştirdik. Hayal denilen şeyleri gerçeğe dönüştürdük. Bu dönem aday olmamızın sebebi bu arabanın tümsekte kalmaması hızıyla devam etmesi ve gelecek zamana daha iyi bir şekilde yürümesini temin etmek. Tabi ki diğer kardeşlerimiz de haklı olarak yola çıkmış arabanın hızını daha fazla artıracağız daha fazla ileriye götüreceğiz. Bu çok güzel bir temenni. Çok güzel bir yarış. 
 
‘Siyaset hedefi olan kişinin işidir’
 
Siyaset iddia işidir. İddialı adamın işidir, hedefi olan insanın işidir, inancı olan insanın işidir. Hedefi inancı ve iddiası olmayan insanın zaten siyasette de yeri yoktur. Onun için bu anlamda aday adayı olan tüm kardeşlerimi canı gönülden kutluyorum. İçlerinde demek ki bir yangın var bu anlamda kendilerine göre memlekete yönelik olarak hedefleri var bunları da buraya icra noktasında dökmek için gelmişler. Bu medeni cesareti göstermişler. Sizlerin huzuruna ve toplumun huzuruna çıkmaya aday olmuşlar. Bizler de bu noktada adaylığımızı ve aday adaylığımızı tekrar ediyoruz. Onun için yapılan tüm temennilerin açıkça söyleyeyim sözde değil özde olmasını, adaletli, hakkaniyete uygun davranılmasını, sağduyunun hakim olmasını ve sonunda hakkın adaletin kazanmasını prensiplerin kazanmasını AK Parti’nin kazanmasını, Bilecik’in kazanmasını ve Türkiye’nin kazanmasını arzu ediyoruz. Burada yapmış olduğumuz davranış Orhan Bey’in de ifade ettiği gibi kullandığınız oy değerlendirme sadece Bilecik Belediye Başkanlığı seçimi değil, sadece Türkiye’de bir Başbakan seçimi de değil. Bu dünyanın kaderinin belirlenmesi. Artık Türkiye, dünya lideri olan dünyanın dengesinde etkinliği olan bir ülke. Onun için her birimizin Bilecik’te de olsa Osmaneli’nde de olsa, Çaltı’da da olsa Bayırköy’de de, Vezirhan’da da olsa nerede olursak olalım yapmış olduğumuz hal ve davranış son derece önemli. Azdan çoğa doğru düşündüğümüze göre bunlar toplana toplana bizlerin gücü oluyor, bizlerin gelecek noktasındaki mesajı oluyor.
 
‘Hakkı hakim kılmak için yarışacağız’
 
Öncelikle kendimi de tanıtma noktasında da biliyorsunuz zaten kimliğimizi, kişiliğimizi, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı. Bu yarışın partimiz açısından aday adayı arkadaşlarımız açısından hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Güzel özel bir yarış, bundan da mevcut belediye başkanı olarak hiç gocunmuyorum. Bunun da olmasını doğal, partimizin zenginliği olarak görüyorum. Ben siyasete başladığım günden beri kardeşlerim hep şu iddiada bulunmuşumdur. Arkadaşlar yarışma zamanını, barışma zamanını ve çalışma zamanını iyi bilmeliyiz demişimdir. Yarışma zamanı bugün, yarışacağız zaten. İyilikte, hayırda, güzellikte yarışacağız. Kötülükte, şerde belden aşağıya vurmakta değil. Hakkı, hakikati hakim kılmak için yarışacağız. Ondan sonra Orhan Bey’in ifade ettiği gibi bu dava bizim davamız, bu dava bu milleti geleceğe emin adımlarla götürme davası. Bu kervan kutlu bir kervan. Onun için hiçbirimiz zerre kadar hızını azaltmaya hakkımız ve yetkimiz olamaz. Toplanacağız, barışacağız ve aday olan arkadaşımızın arkasında önünde yanında nerede isterse bir nefer gibi çalışacağız. Bu zamanlamaları doğru yaptığımız süre içerisinde de kazanan hepimiz olacağız, kazanan AK Parti olacak, kazanan Bilecik olacak, kazanan Türkiye olacak. Yarışımız zaferimiz ve seçimimiz hayırlı uğurlu olsun.” dedi.
Aday adayı İbrahim Yılmam ise şöyle konuştu:
“Dünya lideri bir insanın arkasında yürümektesiniz. Onun için biz buraları sadece onun izinden devam ettirmek için buralardayız. Ne koltuk sevdamız var ne de rant kavgamız var ne de birilerine bir şey söyleme hiçbir şey söyleme hakkımız var. Biz buraya gelirken şunu düşündük. ‘İbrahim Yılmam sen kimsin?’ Evet ben İstanbul Bilecikliler Dernek Başkanı oldum. Ama Bilecik Deresakarya köyünden, çiftçilik yapan, hayvancılık yapan bir babanın oğluyum. 1968 yılında doğmuşum. 1974 yılında İstanbul’da Pendik ilçesinde oturmaya başlamışız. Hayatımızın giderken iş hayatımız, okul hayatımız derken çeşitli sürecimiz var. Geldiğimiz noktaya bakıyorum. Bilecik’te neden ben buraya geç geldim diye önce hepinizden özür diliyorum. İbrahim Yılmam’ı yolda yürürken kimse tanımıyor. ‘İbrahim Yılmam kim? İbrahim Yılmam nereden gelmiş? Niye gelmiş?’ Bir sürü sorularla karşılaşıyorum. Yani broşürümü verirken okumasını beklerken ‘Niye geldin?’ diyen de oldu özür diliyorum ama aday adayı arkadaşlarımdan ‘Senin gibi çok geldi gitti’ diyen de oldu. Yani ne diyeceğimizi şaşırdık tabi. Ama bu yol kutlu bir yol. Bu yol bize örnek bir liderin yolu. Onun için ben kimseye kırgın, dargın olamam çünkü AK Parti teşkilatı bizim evimiz, biz bu geminin içindeyiz. 
İlk ve ortaokulu okuduktan sonra iş hayatımızın belirli bir kısmını genelde işçilik ve fabrikalarda geçirdik. Hep emek hep alın teri. Bunları söylerken tezgah başlarında, yağlı ellerle çalışırken bir noktada sendikal hayata girdik. Tabi bunda ‘Neden sendikacı oldun?’ derseniz haksızlığa hiç tahammülüm yoktu. Yani işçi arkadaşların beni niye seçtiğini hep kendi kendime düşündüm. Sendikacılık onurlu bir meslekti bizim zamanımızda. Ama sendikacılığı rant kapısı yapanlar rantın içinde sırça köşklerde oturan sendikacılarla tanınıyor. Biz sendikacılığımızı 17 sene Arçelik işletmesinin çeşitli kademelerinde yaptık. Türk Elektrik Endüstrisi Çerkezköy ve Çayırova Arçelik. Buralarda 4,5 sene sendika başkanlığı yaptım. Baştemsilicilik, mali sekreterlik, şube sekreterliği dönemlerimizde oldu. Biz yukarıdakilerin ne yaptığını bilmiyoruz. 
Bilecikli olarak ‘Bilecik’i niye tanımadınız?’ diyen insana diyorum ki ‘İstanbul Bilecikliler Derneği’ni tanıyor musun sen?’ ‘Tanımıyorum çok dernek var.’ diyor. Ben anlatayım size. İstanbul Bilecikliler Derneği 1999 yılında dernek başkanı oldum. Seçimle oldum. O günden bu güne kadar Bilecikliler Derneği’ni 630 kişiyken şu anda 3 bin 700 kişi üyeye çıkardık. İstanbul’da 350 bin AK Parti il teşkilatından aldığımız Bilecikli rakamı var. Hepsine ulaşacağız. Buradan gitsek de gitmesek de onların anası-atası burada, yurdu burası. Biz bu derneğin organizasyonlarını yaparken yapacağımız büyüklerimizden öğrendiğimiz ilk şey Osmanlı Devleti’ni kurulduğu yerde İstanbul’da ne yapabiliriz, nasıl bir Osmanlı’yı yaşatabiliriz işte bunun içinde Osman Gazi’yi Anma Şenlikleri’ni yaptık. İlk senemizdi hiç bir şeyimiz yoktu. Sayın Selim başkanımızı aradık. Başkanım hakkını yemeyelim. Bir telefonumuzla dedi ki ‘Bilecikli kim varsa emirdir ne istiyorsan geliyorsun alıyorsun.’ Allah razı olsun o günden bugüne kadar bizim Oba beyimiz. Oba beyliğini biz para karşılığı, pul karşılğı değil Bilecik’in Merkez belediye başkanı kimse o bizim İstanbul’da Oba beyimiz olacaktır dedik hala da oba beyimizdir. Yaptığı katkılara da hizmetlere de buradan teşekkür ediyorum. 
Ne olursa olsun biz Bilecikliyiz. Soyumuz burada, atamız burada, toprağımız burada. Hafta sonu buradayız geceleri geliyoruz, gündüzleri gidiyoruz iş hayatımız orada. Şu anda İstanbul’da 3 tane özel okulda, özel sağlık meslek liselerinde yemek, catering hizmeti vermekteyim. Bunun yanında Kurtköy’de yemek şirketimiz var. Gıda sektöründeyiz genel müdürlüğünü yapıyorum. Danışmanlık yapıyorum, sendikacılığın verdiği şeylerle Altınordu Spor Kulüp Başkanlığı yapıyorum Kartal’da. Başkan yardımcılığı yapıyorum. Futbolu amatör, profesyonel hep oynadım. Bilecikspor’da oynayan arkadaşlarım varsa belki bizi tanırlar ben bunun bu şekilde olmasına da çok üzülüyorum. 
Neticede beni genç bir başkan olarak görüyorsunuz ben 1968 Bilecik doğumluyum Bilecik Deresakarya köyündeyim. Biz burada eldivensiz konuşacağız. Eldivenimizin hiç olmaması lazım. Biz burada birbirimizi eleştirmezsek, biz burada birbirimize hiçbir şey demezsek meydana çıkıp ‘Bu böyle, şu şöyle’ dersek bu teşkilatta Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu bu partiye ihanet etmiş oluruz. Ben 1999 yılında MHP meclis üyesi adayıydım. Evet, ülkücü hareket içinde bulundum ama AK Parti 10 yıl öncesinde yoktu. Şu anda AK Parti evrensel bir parti. Herkesi kucaklıyor. Kürdüyle, lazıyla. Orhan Bey Trabzonluyum dedi bakın artık Bilecikli oldum dedi. Bu kutlu bir yol düşmek yok. Şartlar ne olursa olsun dönmek de yok. Dirliğimizi bozmayacak, dağıtmayacak, bayrağımızı da karartmayacak gönlümüzde vatan sevgisini yüreğimizden de bu sevgiyi insan sevgisini eksik etmeyeceğiz. Benim sizlerden tek ricam benim Allah’a can anama süt sizlere de vefa borcum olabilir. Biz teşkilatta hangi görev verilirse orada bayrak direği olmaya razıyız.”
Aday adayı Münür Şahin de, “Sadece hizmet amacıyla çıktığımız bu yolda bölgesinde lider olan, dünyada liderliğe soyunan, bu sevdayla hareket eden ve dünya lideri sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olan partimizin içinde olmaktan ve sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. 
Bilecik için hangi aday daha hayırlı olacaksa Allah’ın belediye başkanlığını o kişiye nasip etmesini diliyorum. 
1956 Eskişehir doğumluyum, Bilecik nüfusuna kayıtlıyım. Evliyim, 2 çocuk babasıyım. Bir oğlumu trafik kazasında kaybettim. 1 oğlum var. İşletme mezunuyum, sigortacılık yapıyorum. Eşim emekli bilgisayar uzmanı şu an ev kadını. İlk ve orta öğrenimimi Osmaneli’de tamamladım. Liseyi Ertuğrulgazi Lisesi Fen Bölümün’de bitirdim. Marmara İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’ni birincilikle bitirdim aynı fakültede lisansüstü yaptım. Bu başarılarımdan ötürü Koç grubunda yönetici olarak göreve başladım. Mali ve idari işler alanında 21 yıl Koç grubunda üst düzey yöneticilik yaptım. 2001 yılında kendi isteğimle emekli olarak Bilecik’te bağımsız olarak çalışmaya devam ediyorum. Bilecik’te tek yeminli mali müşavir olarak görevimi sürdürüyorum. 1. Organize Sanayi Bölgesi, 2. Organize Sanayi Bölgesi, Bozüyük Organize Sanayi Bölgesi, Osmaneli Organize Sanayi Bölgesi gibi organize sanayi bölgelerimizin danışmanlığını ve denetimini yapıyorum. Yine kurumlar vergisinde ilk 10 sırada yer alan şirketlerimizin yeminli mali müşavirliğini yapıyorum. Gelir vergisi sıralamasında Bilecik’te her zaman ilk sıralarda yer alıyorum. 2012 yılında gelir vergisinde Bilecik’te 3’üncü oldum. Uzun yıllar futbol oynadım. Osmanelispor’da, Söğütspor’da, Bilecik bölge karmasında, üniversite takımında dolayısıyla sayın Başbakanımızla da okul takımından bir tanışıklığımız var. Aynı okul mezunuyuz bizden bir üst sınıftaydı kesinlikle birbirimizi tanıyacağımıza inanıyorum. 
2001 yılından bu yana iki yerel seçim, 2 genel seçim kazanmış ve Türkiye’deki her 2 kişiden birinin oyunu alan partinin içerisindeyiz. Dolayısıyla Bilecik’te de artık seçim konusunda her ne kadar diğer adaylar da çalışmaya erken başlamış olsa bile bu gerçeğe uygun olarak bizle hareket etmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu yerel seçimlerde bütün adayların söylediği gibi kesinlikle hep birlikte olarak bu farkı bu seçimlerde Bilecik’te yaratmaya çalışacağız ve inşallah da sonunda hangi aday birinci olursa onun peşine takılmak ve onunla çalışmak suretiyle bunu gerçekleştireceğiz. 
 
‘Hep birlikte belediyecilik yapacağız’
 
Bilecik’te belediye başkan aday adaylığına müracaat ederken Bilecik’in sorunlarıyla her zaman ilgili olduğum için belli konularda görüş beyan ettim. Bunları tabi ki ilerleyen dönemde birinci sırada olacak adaya, olursak biz kendimiz gerçekleştirmeye çalışacağız ama kendimiz olamazsak mutlaka bu projeleri birinci sıradaki adaya vererek ona yardımcı olmaya çalışacağız. Nasıl bir belediyecilik anlayışı benimsiyoruz bunu da ifade etmek istiyorum. Öncelikle yönetim anlayışımız olarak hep birlikte bir belediyecilik yapacağız. Belediyeyi il merkez, ilçe gençlik kolları, kadın kollarıyla hareketle belediyeyi yönetmesi bizim düşüncemiz içerisinde. Çünkü teşkilattan kopuk olan bir belediyecilikte bir yerde kontrolü elden kaçırmış oluyoruz. Eğer bu partiye hizmet eden sizler varsanız mutlaka yönetimin de bu projelerde kesinlikle yer almalısınız ve bilgi sahibi olmalısınız. Mutlaka belediyenin oluşturacağı projeler veya oluşan projeler partinin yönetim kurulundaki ve yetkili organlarındaki kişilerle görüşülerek son şekli verilecek. Bu proje belediye internet sitesinde çok uygun bir şekilde kullanılarak projelerin her biri gelişme aşamasındaki ihalelere dahil olmak üzere bilgi sahibi olacaklar. Birilerinin bize hesap sormasını beklemeksizin biz bunları zaten yayınlıyor olacağız. Yani hiç kimse belediyenin yapmış olduğu projelerde farklı bir şeyler arama yoluna gitmeyecek çünkü bu şeffaflıkta açıklıkta olacağız. Belediyenin mali tablolarını dip notlarıyla açıklamalarıyla birlikte kesinlikle belediyenin internet sitesinde yayınlayacağız. Dolayısıyla belediyenin harcamalarından, gelir ve giderlerinden herkes haberdar olacak. Bu yönde de partimizin herhangi şekilde harcamalar konusunda tereddütte bir yeri kalmayacak. Tüm partililerce çok rahat takip edilebilir bir pozisyona girecek. Zaten bütün işlemlerimizi bu şekilde açıklık politikası içerisinde ne yapacağız herkesle paylaşacağız. Türkiye’de her isteyen bizim sitemize girip belediyenin faaliyetlerini belediyenin harcamalarını, belediyenin mali tablolarını, belediyenin devam eden projelerini görebilecek.
 
‘Buraya mevki ve makam için gelmiyoruz’
 
Açıkçası buraya mevki ve makam için gelmiyoruz. Diğer adaylar içinde aynı şeyin olduğunu biliyoruz. Burada sadece partimizin prensibi olarak biz milletin hizmetkarıyız yani bilgi ve birimlerimizi paylaşmak istiyoruz. Ben 57 yaşına gelmişim bir yıl sonra çalışırım belli konularda önderlik etmişiz bu birikimlerimizi ömrümüzün kalan kısmında ki 10 yıl kadar bir siyasi hedef seçiyorum bu olur olmaz Allah nasip eder etmez onu bilmiyoruz. Hakkımızda ne hayırlısıysa o olur. Ama bu süreç içerisinde bu bildiklerimizi olursak belediye başkanı olarak olmazsak partinin bir mensubu, bir üyesi olarak uygulamaya çalışacağız ve arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışacağız. Biz bunu bir toplumsal sorumluluk politikası olarak görüyoruz. Bunları yapmadığımız zaman da Allah’ın bizi affedeceğini sanmıyorum. 
 
‘İleride bu konuşmayı yapanlar arasında profesörler olacak’
 
Diğer bir konu da üniversiteyle işbirliği. Bilecik’teki Şeyh Edebalı Üniversitesi’nin Bilecik’e katkısı çok fazla. Dolayısıyla bu artarak yine devam edecek. İlerleyen dönemlerde ısrarla şunu söylüyorum. Partimizde hem yönetim kadrolarında hem de ilerleyen dönemde mutlaka adaylar arasında da bir profesörü görebileceksiniz. Belki bir sonraki seçimde burada konuşan adaylardan bir tanesi üniversiteden bir profesör olabilecek. Dolayısıyla Bilecik’in kaderinde üniversitenin kaçınılmaz bir etkisi olacak. Bunu da peşinen kabul ediyoruz ve üniversiteyle işbirliğine çok önem veriyoruz. 
 
‘İşi tek seferde doğru şekilde yapacağız’
 
Problemleri oluşmadan çözümleyeceğiz. Yani bir seferde doğruyu yapmamız lazım. En fazla eleştiri aldığımız noktalardan bir tanesi ne? Başkanımızı çok seviyoruz fakat bunu da eleştirisel olarak söylemek durumundayız. Bir kaldırım 1-2 yıl içerisinde tekrar sökülüyor ve yapılıyor ise o zaman burada bir yanlışlık var demektir. Bu yanlışlık neden? Eleştiri anlamında söylemiyorum. Bir seferde işi doğru yapmayı uygulayamadığımızdan dolayısıyla bunların sorumlularını başlangıçta yönlendirip bir seferde doğru işlemi yapmayı artık alışkanlık haline getirmemiz lazım. Yani özel sektör mantığını belediyecilikte de yenmemiz lazım, yaygınlaştırmamız lazım. Çünkü şunu peşinen kabul etmemiz lazım. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuş kuruluşunu gerçekleştirdiği yer olan Bilecik’te ne yazık ki bunu anımsatan mimari bir yapıyı göremiyoruz. Dolayısıyla mimari projelerde Osmanlı kültürünü yansıtacak, mimarisini yansıtacak projelere mutlaka önem vermemiz gerekiyor. 
Faaliyet alanımızda sanayileşme konusunda bizim adaylığımızı koyarken de düşündüğümüz mutlaka diğer adaylara da söyleyeceğiz 2023 yılında 200 bin kişinin yaşadığı tarih ve kültür kenti Bilecik’i yaratmak ana hedefimiz olacak. Dolayısıyla burada sanayileşme çok büyük önem kazanıyor. Sanayileşme alanında da baktığımız zaman Yenişehir yolu biter bitmez bizim için ulaşımla birlikte bir diğer projemizde büyük umutlarla görüşerek buraya yatırım yapmalarını sağlayacağız. Yalnız bunun için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bilecikspor mutlaka profesyonel ligde yer alacak. Bilecikspor’la birlikte diğer branşlarda da Bilecik’in ismini duyuracağız.” diye konuştu.
 
“Hangi göreve talip olunduysa oraya odaklanmak lazım”
 
Aday adayı Atıf Bilir, diğer adaylardan farklı olarak aday tanıtım toplantısında aile fertleriyle beraber tanıtım gerçekleştirdi. Konuşmasının sonunda eşi ve çocuklarını yanına çağıran Bilir onlarla fotoğraf çektirerek konuşmasını sona erdirdi. 3 husus üzerinde durarak yaptığı konuşmasında Bilir şunları aktardı:
“Tamamen burada şu anda teşkilat mensubu arkadaşlarımız var. Belediyecilikte bizim reisimizden gördüğümüz en önemli husus tüm görevlerde de böyle bir insan hangi göreve talip olduysa oraya çok ciddi odaklanması lazım. İşi gücü o olması lazım. Yani bir belediye başkanının işi hizmetle ilgilidir bunun dışındaki işlerle ilgili milletvekilimizin görüşü vardır. Görüşünü açıklar. İl başkanımız genel siyasetle ilgili görüşleri açıklar. Onun içinde belediyedeki modellemede ben özetle şunu belirtmek istiyorum. Şimdi 2014’teki belediyede sanıyorum hem meclis üyesi sayısı artacak hem de başkan yardımcısı kadrosu artmış olacak. Dolayısıyla bir ekip ruhu oluşturabilmemiz için tüm teşkilat mensuplarımız burada onun için özellikle diyorum ki meclis üyelerinden gelen iki tane arkadaşımızın teşkilatımızın istişaresi neticesinde başkan yardımcısı olarak göreve gelmeleri daha sonra da göreve geldiğimiz andan itibaren müdürlerle ilgili ve çalışanlarla ilgili görev tanımları iş tanımları görev yerlerinin hepsinin hemen belirlenmesi lazım. Modellemede başkan olduğumuzda her hafta Çarşamba günü saat 19.30’da başkan yardımcısı ve müdürlerle toplantılar yapılacak. Bunun süresi 3 aydır, 3 aydan sonra 15 günde bir başkanın nezaretinde toplantılar devam edecektir. Bunu niçin söylüyorum? Bir belediyedeki ekip teşkilatımızın kendisi bizim yaptığımız çalışmaları, bizim yaptığımız işleri ve buna paralel olarak şunu da söylüyorum. Her ayda mutlaka bir ay içerisinde yapılan tüm çalışmaların il başkanı veya teşkilatın göstereceği bir yerde toplantı dolayısıyla vatandaşı da çağırabilir teşkilat mensuplarını da çağırabilir. Mutlaka bir ayda yaptığımız tüm çalışmaların sunumu 1 ay sonra yapılacak tüm çalışmaların tekrar sunumuyla arz edilmesi. Biz 3 ay içerisinde bir kere hem belediyedeki yönetimdeki arkadaşlarla hem de teşkilatımızla birlikte ekip ruhunu gerçekleştirdiğimize inanmamız lazım. İlk 3 ayda bunu sağlamamız lazım. Eğer bunu sağlamazsak bizim yaptığımız çalışmadan, bizim yaptığımız hizmetten bizim kendi arkadaşımızın haberi olmazsa veya tam olarak konuya vakıf olup başkalarına anlatamazsa biz halka yapmaya çalıştığımız işleri nasıl anlatacağız. Birde biz şurada da soru sorsak ya da sokağa da çıksak ‘Bilecik’in en önemli özelliği nedir?’ desek, tarihi bir kenttir. Onun dışında biz marka şehir meydana getiremedik maalesef. Herhangi bir markaya Türkiye’nin gündeminde değiliz. Siz Bodrum dediğinizde yazın şu anda 30 binse yazın 3 ay boyunca 250-300 bin kişidir. Nedir eğlencenin sektörüdür, eğlencenin merkezidir. Ama Bilecik’imizle ilgili maalesef böyle bir şey gerçekleştiremedik. Şimdi tarih kültür şehri ve bunun üzerine herkes hem fikir ve tanıtmakla ilgili de bu konularda ciddi bir çalışmaları var ama eksik veya çalışmanın ne şekilde olacağı oturup istişare edilip hızlı kararlar verip uygulanması lazım.
 
‘17 yıldır kültür, sanat ve tanıtım işiyle uğraşıyorum’
 
Kendimizi tanıtırken bu konuda çok tecrübeli olduğumu 17 yıldan beri de gerçekten kültür sanat ve tanıtımla uğraştığımı birçok arkadaş biliyor. Özellikle mesela yurtiçindeki İstanbul büyükşehir belediyesinin müzeleriyle ilgili Miniatürk’ün yapımından bitimine kadar bizzat başındaydım. Panorama 1453 baştan sona yine kültür aş olarak gerçekleştirdiğimiz bir projeydi. Pazarlaması yapılması araştırılması yine İstanbul’daki tüm billboardlardan tutun da yapılan tüm açılışlar merasimler kadir başkanın yaptığı tüm organizasyonlar da bizzat fiilen koordinatör olarak hepsinin başında bulunma imkanına kavuştum. Gerçekten güzel bir iş yaptığımız için bunun takdirini dışarıdan görüyorduk. Sadece yurtiçi değil bu tanıtım konusunda yurtdışıyla ilgili de çok ciddi çalışmalarımız oldu. Tarih ve kültür kenti dediğimiz Bilecik’imize birçok şey katabileceğime inanıyorum. 1960 yılında Gölpazarı’nda doğdum. Bilecik İmam Hatip Lisesi’nde 2 yıl okuduktan sonra Sakarya İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. Daha sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldum 1982 yılında. Kısa bir süre Ardahan’da öğretmenlik yaptım 2 yıl. Daha sonra 10 yıla yakın Bilecik İmam Hatip Lisesi’nde müdür olarak görev yaptım. Daha sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçtim. 2011 yılına kadar da 17 yıla yakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde tüm görevlerde Kültür Merkezleri Müdürlüğü’nden tutun da Genel Müdür vekilliğine kadar tüm birimlerinde görev alma imkanım oldu. Bu arada da hem 1994’te Refah Partisi’nden 1999’da Fazilet Partisi’nden aday oldum. Evliyim, 4 çocuğum var.”
 
Son konuşmacı olan Aday adayı Üzeyir Yıldırım, ezberleri bozan demokratik bir yönetim sergileyeceğini belirttiği konuşmasında şunları aktardı:
“Bazen sona kalmak iyi olur. Assolistler sonda çıkar dediler ama söylenecek sözlerin hepsini söylediler. Projeler ortak olduğumuz noktalar var projelerde de. Ama benim bir avantajım olduğunu sanıyorum diğer aday adaylarından. Burada tanıtım yapıyoruz aynı zamanda kendimizi de iyi tanıtmamız gerekiyor. Ben siyasete AK Parti’de başladım. Fiili siyasete. 2001 yılında sanırım haziran ayında falan gelmiştim AK Parti’nin kuruluşuna öncülük yapmak üzere buraya geldim siyasete burada başladım. Siyasete burada devam edeceğim siyasetim de burada bitecek. Yani AK Parti’yle daha devam edersem siyasetimiz devam edecek. Çünkü siyaset insan hayatında hiçbir zaman bitmez. Fransız bir atasözüdür diyor ki, ‘Her sorunun çözümü siyasidir her sorununu çözümü de siyasettedir.’ Yani ben siyasetten uzağım uzak kalacağım. Şöyle diyebiliriz ben aday olmayacağım bundan sonra belki ama siyasetin içerisinde her zaman yer almak zorundayız. Bu bir gereklilik bu bir vatandaşlık görevi ya da ihtiyaç zorunluyuz. 
Avantajlıyım dedim tabi teşkilatlarımıza yeni katılan ağabeylerimiz, kardeşlerimiz oluyor. Onun için kendimi tanıtayım.1965 yılında Gölpazarı’nda doğdum ben. Bilecik İmam Hatip Lisesi’nin orta kısmını burada okudum sonra parasız yatılı sınavlarını kazandım Bursa İmam Hatip Lisesi mezunuyum. 1983 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne başladım. 1988’de orayı bitirdim. Yüksek Lisans yaptım. Doktora yapıyordum yarım bıraktım ticarete merak sardım. Tarih Terbiye Kurumu’nda uzmanlık yaparken çocukların okulda okuduğu ders kitaplarında inceleme komisyonundan sonra bizi yayıncı yaptı. Yani eğitim işiyle uğraşıyorum arkadaşlar yani ben eğitimciyim.
 
‘Siyaset sonuç almak için yapılır’
 
Şimdi bu süreç bizi 2001’de siyasetin içine itti. İyi ki itti beraber çalıştığımız Akif Gülle Genel Başkan 
Yardımcılığımızı yaptı partide. Biz beraber çalışmıştık kendisiyle böyle kurmak nasip oldu. Süreçte de biliyorsunuz siyasete devam ederken sonuç almak için hep uğraştım. Çünkü siyaset sonuç almak için yapılır. Yani ‘Ben geldim iş olsun diye aday oldum.’ Hayır, ben iş olsun diye aday olmadım arkadaşlar. 2002’de de 2007’de de 2011’de de ben 3 defa milletvekilliğine aday adayı oldum.2002’de de Fahrettin Bey’le önlü arkalıydık. Her gelişim çok ciddidir benim için. Bu günkü gelişimde bu seferki gelişimde gerçekten siyasete bir iz bırakmak istiyorum. Yani yaşımda 48’e geldi bu 48 yaş bilgi birikimi noktasında ilime bir iz bırakmak, ilime hizmet etmek istiyorum. Partimizi 2001’de kurarken yıldızdan genel merkezde sayın Genel Başkanımız sayın ustamız dedi ki, ‘Siyasette hizmet anlayışını kendinize ilke edinmezseniz başarılı olamazsınız. Bu yolda varsanız, hizmet yarışında varsanız siyasette başarılı olursunuz.’ Sanırım 12 yıllık siyasi geçmişim var Bilecik’te. 12 yıllık siyasi geçmişimde de bu anlayışa uydum takdir sizin.
Bakarak konuşuyorum niye bakarak konuşuyorum? Bir anım var. Sayın Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı Bey geçen yıl misafir etmiştik Ankara’da derneğimizde. O günlerde de İçişleri Bakanımız bir pot kırmıştı. Orda bize tavsiye etmişti orada da bakarak konuşmuştum dedi ki ‘Bakarak konuşun çocuklar’. O bizim aynı zamanda öğretmenimiz biliyorsunuz.
 
‘Oylarınızın tamamına talibim’
 
Şimdi Fransız veya yabancı bir bilim insanı ya da düşünür diyelim diyor ki ‘Eğer hayal edebilirsen yapabilirsin. Hayallerinin peşinden gidecek cesaretin varsa bütün rüyalar gerçek olur.’ diyor. O yüzden büyük hayallerimiz var Bilecik’le ilgili büyük projelerimiz var. Bu hayallerin peşinden gidecek cesaretimizde var ama desteğe ihtiyacımız var. Bu yolda beraber yürürken teşkilatla beraber yürümek için önce teşkilatın ciddi manada desteğini almamız gerekiyor. Sizin desteğinize ihtiyacımız var. 2007 seçimlerinde de temayül yoklamasında da buna benzer bir konuşma yaptım ve şunu demiştim Ben aday adaylarımız var şöyle bir tarz dedi Fahrettin Bey’den memnunsanız bize boş oy atın. Değilseniz oyunuzu bir adaya yönlendirin. Ama bu aday inandığınız bir aday olsun. Devamında dedim ki ‘O aday da ben olmak istiyorum.’ Şimdi de buna benzer bir noktadayız. Yani Bilecik’le ilgili yapacaklarımızı burada anlatmak mümkün değil. Uygun da olmaz aday adayı olduğumuz için yani ‘Şunu yapacağız, bunu yapacağız’ Bir defa belediyenin devam eden projeleri var. Bu projeler var daha sonra bunlar devam ettirilecek. Ama ben şunu istiyorum, şunu rica ediyorum. Ben şunu arzu ediyorum diyorum ki burada bu aday adayları arasında belirgin bir şey olması için Genel Merkez’e de etkilemeniz için çünkü sizin oyunuz çok değerli hep önem verdim. Birebir olma noktasında oylarınızın tamamına talibim. Cumartesi günü yapılacak oylamada beni güçlü bir şekilde Ankara’ya gönderirseniz güçlü bir şekilde burada teşkilatla birlikte belediye başkanlığını yapmaya talibim. 12 yıl geçmişim var dedim teşkilattan hiç kopmadım. Teşkilatı devamlı destekledim. Bu desteğim bundan sonrada devam edecek. Kültürel ve sosyal belediyecilik anlayışını benimsiyorum. Kaldırımların ve yolların yapılacağını belediyenin zaten temel görevleri olduğunu biliyorum, bunlar yürüyecektir. Ama ilimizde üniversitenin şu anda 9 bin 500 öğrenciyi barındırması merkezde, 3 yıl sonra belki 13, 14 ile ulaşacak olması rektör beyin de ifadesidir bu. Sosyal patlamaya neden olabilecek sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz. Teşkilatımızla birlikte bilhassa kadın kollarımız ve gençlik kollarımızla birlikte sosyal ve kültürel belediyeciliğin örneğini Türkiye’ye göstereceğiz.
 
‘Sorunun değil çözümün bir parçası olacağım’
 
 
Mehmet Ali Şahin Bey bize siyaset dersi verirken siyaset akademisinde dedi ki, ‘Siyasette başarılı olmanın birkaç kuralı vardır. Hep ben kendi hayatımda da bunları uyguladım, başarılı oldum.’ Başarılı olduğu da ortada değil mi Mehmet Ali Şahin Bey’in. Dedi ki, “Azimli ol ama hırslı olma.’ Azimliyim ama hırslı değilim. ‘İlkeli ve tutarlı ol.’ İlkeli ve tutarlıyım, ilkeli ve tutarlı olacağım. ‘Halk ve teşkilat sana her zaman ulaşsın.’ Halkımız bilhassa teşkilatımız bana her zaman ulaşacak. ‘Siyaset halkla ilişkilerden ibaret değildir.’ Halkla ilişkilerinizi tek başına başkan olarak sürdüremeyiz bunun yolu da teşkilatla birlikte çalışmaktır. Bunları laf olsun diye gerçekten söylemiyorum inanarak söylüyorum. Böyle bir belediyecilik anlayışı yapacağız inşallah.
Yönetimde adalet ve halkın çıkarını gözeteceğim. Ezberleri bozan demokratik bir yönetim sergileyeceğim. Allah nasip ederse göreceğiz. Yeni bir siyasi kültür ve yönetim geliştireceğim. Sorunların değil çözümlerin bir parçası olacağım. Bilecik’in yararına verilecek hizmetlerde makul istek, halkın makul istekleri noktasında kesinlikle duyarsız kalmayacağım. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözü burada inşallah belediyemizde, Bilecik’imizde gerçekleşecektir. 
Bu 2014 yılında 30 Mart da yapılacak seçim ilimize hayırlı uğurlu olsun Rabbim hayırlara vesile olacak hayırlı hizmetler yapacak kadrolara yol açıklığı versin gayret bizden destek sizden sonuç rabbimizden hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” 
Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekildi ve partililer aday adaylarını tebrik ederek başarılar diledi. ZEYNEP KILBAHRİ
 
 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir