Bilecik faaliyet gösteren başarılı firmalardan Asgözde Mermer Kanal A’ da tanıtıldı. Program sunucusu, Asgözde Mermeri “Asgözde Mermer Bilecik ilimizde faaliyet göstermektedir. 1997 Yılında iki ortaklı olarak kurulan firma İstanbul merkezli hizmetlerine start vermiştir. Sektörün ihtiyacı olan tüm taş çeşitlerini üreten firma çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir.” sözleriyle tanıtırken firma ortaklarından Feyzullah Duran yaptığı konuşmada şunları söyledi:“Bahsettiğiniz gibi İstanbul firmasıyız. 1997 Yılında ortağım Sedat Aydın ile birlikte bu firmayı kurduk. 1997 Yılında şuan halan merkezimin bulunduğu İstanbul Beylikdüzü’nde küçük bir fabrikamız vardı. 2004 Yılına kadar orada normal piyasadan aldığımız ürünleri kesmekteydik. 2004’ten sonra ocak denemelerimiz oldu. 2006’dan 2011’e kadar ocak işletmemizde İstanbul için ham madde üretiyorduk. 2011’den bu yana da üretimi tamamen buraya aldık. Bölge taşlarını kullanıyoruz. 2015’den bu tarafa da tesisimizi daha da büyüttük ve şuan piyasanın istenilebilen bütün taşlarını işleyip, Dünya, Avrupa ve Türkiye pazarına her türlü işlemi yapabildiğimiz bir tesis haline getirdik. Şuan tesisimizde 2 tane katrak dediğimiz 80 lamalı katrağımız, 2 tane estemiz, İtalyan Epoksi hattımız, yine yerli ama full otomatik cilamız bulunmakta. Dolayısıyla biz şuanda Bilecik taşları ve diğer taşlar olmak üzere her türlü taşları işleyebilen tesis konumuna geldik.
“Şuanda da çalışmalarımızdan memnunuz”
Yerimiz Karaağaç ovasının bitimindedir. Yazın normal ama kışın daha iyi ılıman bir havaya hâkim yani üretim için ideal bir yer. Biz onun için burayı seçtik. Aynı zamanda burada tekrar bir ocağımız var, orayı da çalıştırmayı düşünüyoruz. Kendimiz zaten projelendirdik. Daha önce gezdiğim Avrupa ülkeleri ile kendi yerli firmalarımızda gördüğüm kadarıyla en iyisini kurmak ve en akıllıca bir sistem üretmek için burada böyle bir şey yaptık. Şuanda da çalışmalarımızdan memnunuz. İnşallah daha da güzelini yapmaya devam edeceğiz.
“Prosedürlerin hızlı olmasını istiyoruz”
Samimi konuşmak gerekirse bence şuan sektörümüzde sıkıntı var. Şuanda alışamadığımız prosedürler ve mantığını kavrayamadığımız kararnameler var. Örneğin madencilerimiz üzerinde engel olan orman izinlerimiz var, ruhsatlarımızın kesilmeyenleri var. Ben firma olarak talep etmiş değilim. Ben ruhsat talep etmedim ama birçok yatırımcı arkadaşımız muzdarip bu durumdan. Siz bu taşın modası diye çıkarıp satmanız gerekirken üç sene sonra izin geliyor ve üç sene sonra bu taş modadan düşüyor. Bu tür durumlar ülkemizin ekonomisine zarar. Yani niye biz posedürleri aşıp buna bir sene önce ruhsat vermedik. Eğer buna ruhsat verecek isek bir an önce verelim ki önü açılsın ekonomiye katkı sağlasın. Eğer bunu komple vermeyecek isek o zaman kapatalım satmayalım. Devlet niye bize bunları açıyor? Alanı işletin diye sunuyor. “Al, işlet” diye sunduğu ruhsatı ben orman projemi çizmişim, sizin bütün mühendislikleriniz tarafından incelenmiş. Neden bir buçuk yıl sonra geliyor. Bana bugün lazım bir buçuk sene sonra belki de ben şirketimi ayakta tutamayacağım. Bu prosedürlerin hızlı olmasını istiyoruz. Bir de şöyle bir durum var burada; Siz izinleri verdiğiniz günden sonra benim size kira ödemem başlıyor. Devleti de kayba uğratmış oluyorsunuz. Eğer siz bana burayı bir buçuk yıl önce kiralamış olursanız bir buçuk yıllık kira elde etmiş olacak kasanıza. Siz bunu hala prosedürde bekletiyorsanız sizin de kaybınız var benim de kaybım var. Ben yatırımımı ona göre planlayacağım dolayısıyla sanayicimizin önü bu yüzden tıkalı durumda. Onun için inşallah bu da aşılır.”
