ASPİR YETİŞTİRİCİLİĞİ KONUŞULDU

Toplantıya Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Mehmet Sığırcı, Ziraat odası başkanı Ahmet Sevinen, Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Sabri Çakır, Gıda Hayvancılık İl Müdürü İbrahim Alparslan Dankaz, Dr. Arzu Köse ve çiftçi vatandaşlar katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen ülkemizde aspir yetiştiriciliğinin daha fazla olması yönünde dikkat çekerken “İlimizde 2013 yılında aspir yetişti. Fiyatını öğrendim 81 kuruştan alınmış 45 kuruşta desteklemesi olduğunu söylediler.  Türkiye’de 3.3 milyon ton aspir üretiyoruz 1.4 milyon ton da ithal ediyoruz. Yarın bunun mazota da katılacağını biliyorum, o yüzden ülkemizde daha da çoğaltılması için desteğin biraz daha fazla olmasının gerektiğine inanıyorum. Kendim de çiftçi bir insanım mazot ve gübre girdi fiyatlarının yüksek olmasından dolayı ben de 3 yıldır ekip biçmiyorum. Hükümetimizin desteğini arttırmasının gerektiğini düşünüyorum. 2014 yılında zannedersem 550 kuruş destek düşünüyor. Bu toplantının ilimize faydalı ve hayırlı olmasını temenni ediyorum.”dedi.

 

ARPADAN DAHA KARLI”

 

Sevinen’in ardından kürsüye İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Alparslan Dankaz çıktı. Çiftçilerin sorunlarını dinleyerek, bakanlığın bunları bir sonraki yapılanmasında mutlaka dikkate alacağını belirten Dankaz  konuşmasının devamında aspir yetiştiriciliği ile ilgili şunları kaydetti:

“Aspirin ilimiz için dikensiz formları önemli oldu. Dikenli formlarını pek tercih etmiyoruz. Su istemeyişi, gübreyi biraz daha az istemesi arpadan kesinlikle daha karlı. Biz bu nedenle Bilecik’te aspiri ön plana çıkardık. Daha önce aspirin bazı çeşitlerini denedik ve kurak hava dolayısıyla verimsiz bir durumla karşılaştık. Zira Çakırpınar köyünde 140 kilo ürün alan köylülerimiz mevcut. Bu da biraz tarlanın alt yapısı ve tohumun iyi atılmasıyla alakalı. Geçen yıl birçok yerde aspir yağının etkisi üzerine toplantılar düzenledik. Fark ödemesi desteği 2013 yılında 45 kuruştu, kötü bir rakam değildi. İnşallah daha da güzel olacak.”

Dankaz ayrıca, Aspirin renklerinin de önemli olduğunu vurgularken çiçeğinin toplanıp yalancı safran olarak kullanıldığından bahsetti. Ayrıca aspirin arıcılığa olan katkısını ve bal kalitesi yönünde de çalışmalar olduğunu söyleyen Dankaz konuşmasını tarımsal faaliyetlerinin yer aldığı görüntülerle konuşmasını sonlandırdı.

 

“Hedefimiz 2023 yılına kadar 1 milyon hektar nadas alanının aspire ayrılması yönündedir.”

 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarla ve Bahçeleri Daire Başkanı Meğmet Sığırcı aspir yetiştiriciliği ve bakanlığın genel destekleme politikası konusunda açıklamalarda bulunurken; bitkisel yağ üreticilerinin kendi kayıtlarına göre Türkiye’nin günümüz şartlarında bugün Türkiye’nin yağ tüketimi ne olursa olsun mevcut yağın %52 sini dışarıdan almak zorunda olduğunu ve ülkemizin öncelikle yağ açığını ortadan kaldırmasının gerekliliğini vurguladı. Aspirin en önemli özelliklerinden biri de nadas alanlarında yetişen nadir yağlı bitkilerden biri olduğunu belirten Başkan, “Bakanlık tarafından hedefimiz 2023 yılına kadar 1 milyon hektar nadas alanının aspire ayrılması yönündedir.” dedi.

Konuşmasına “Şu an ülkemizin 45 bin 500 ton aspir üretimi söz konusudur. Geçen seneye oranla % 100’lük bir artış söz konusu olmuştur. Fakat bu kesinlikle yeterli değildir.” diyerek devam eden Sığırcı konuyla ilgili “Ülkemizin ciddi manada bir yağ arzı problemi var. Ekonomi Bakanlığı ve dünyada sayılı yağ firmalarıyla bir toplantımız vardı orada da güzel bir karar benimsendi. Yağlı bitkilerin hasadı Haziran başı dönemi içerisinde yani 6 aylık bir süre içerisinde ülkeye yağ girmeyecek.” diye belirtti. Çiftçilerin aldığı destekleri ürün fiyatlarına yansıtmasından yakınan Sığırcı  “Lütfen sözleşmeli tarımdan aldığınız ürünleri ürün fiyatına yansıttırmayalım. Verdiğiniz destek ürün fiyatına yansımasın. Sözleşme garantili rakam astronomik bir rakamdır, siz alım garantili ürün yetiştireceksiniz böyle bir probleminiz olmayacak. Biz sizi aspir üretimi konusunda teşvik etmek için buradayız. Nadas alanlarını boş bırakmayalım bu sizin de bizim de üzerimize mali bir yük. Artık buğday üzerine yüklenmemizin bir manası yok. Şu an bizim hedefimiz yağlı bitkiler olmak zorunda.” diyerek çiftçilere seslendi.

 

“Aspirin maliyetinin %75’ini destekliyoruz”

 

 “Bizim TÜİK rakamlarına göre aspirin maliyeti kilo başına 75 kuruş. Biz aspirin maliyetinin % 75’ini destekliyoruz. Aspire verilen destek sadece 45 kuruşla sınırlı değil buna ilave olarak 4 tane daha rakam var. Dekar başına 7 lira verilen gübre desteği var, dekar başına 7 lira verilen mazot desteği var bir de dekar başına 2,5 lira verilen bir destek var. 16.5 TL buradan bir destek var. Bugün dekardan 150 kilo aspir alan bir üreticiye ödenen rakam 90.25 TL. Biz Tarım Bakanlığı olarak 17 tane ürüne destek veriyoruz. Bunun iki tanesi aspir ve fındık bunların destekleri Avrupa Birliği’nin verdiği destekler üzerindedir ve bu konuda ciddi manada sıkıntı yaşıyorsunuz; Çünkü neticede ülkemiz dış ticaret anlaşmasına tabi olan bir ülke, ülkeler bunu çok iyi takip ediyorlar. Bizim açıklamamız şu; ülkemizin yağ açığı var. Biz eğer bu aşamayı kat edersek desteğimizi düşürürüz. Çiftçi kardeşlerimiz ayaklarını yere çok sağlam bir şekilde basmalı, ürettiğiniz malın satılması konusunda hiçbir sıkınınız olmasın. Bu senenin ürünlerini zaten bir margarin firması almayı vaat etti. Kendimiz de 100 bin tonluk bir üretim hedefliyoruz. Bakanlık olarak bütün problemimiz ülkemizin yağ açığını kapatmak. İnsanlar buradan Bulgaristan’a gidip ürünü alıyor, Türkiye’ye dönerken %20 gümrük vergisi ödüyor yine de ayçiçeğinin kilogram fiyatı 1,1 in altına mal oluyor.” diye konuşan Sığırcı konuşmasını “Son olarak, bu organizasyonu yaptığı için müdürüme çok teşekkür ediyorum. Herkese katılımlarından dolayı saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” sözleriyle tamamladı.

Son konuşmacı olarak Dr. Arzu Köse konuşmasında aspir bitkisi ve yetiştiriciliğinin öneminden bahsederken şunları söyledi:

“Aspir konusunda son yıllarda ülkemizde %51 gibi Türkiye’de tüketilen yağın yaklaşık 2-2.5 milyon ton civarında bir tüketimimiz var yağ noktasında. Ortalama 3.1 milyar civarında ithalata para ödeniyor. 1970’lerin başından beri başlayan bir yağ açığı var ve giderek büyüyen bir açık var. Kişisel tüketimler ön plana çıkmaya başlıyor. Ama tabi ki yağ üretimini arttırma da iki unsur söz konusu birincisi ya verimi arttıracağız ya da ekim alanlarımızı arttıracağız. Şimdi verimi arttırmayla ilgili, yağlı tohumlu bitkilerde ıslah çalışmaları hızla devam etmiş ve belli bir potansiyele gelmiştir. Verimi arttırmada çeşitle ilgili unsurlar tabi ki önemli ama ekim alanlarımızı arttırmak gerekiyor ama ekim alanlarımıza baktığımızda yağlı tohumlu bitkilerin ekim alanlarını arttırmada sıkıntılarımız var. Ülkemizde ekimi yapılan yağlı tohum bitkilerin ekiliş alanları ekolojik olarak marjinal sınırlarına gelmiş bulunmakta. Bunun için bu açığı giderme noktasında biz de diyoruz ki ekolojik istekleri yönünden mütevazi, coğrafi açıdan bize uygun yağ bitkilerinin devreye sokulması söz konusudur. Yani biz burada aspirden bahsediyoruz. Aspirin yaprağında %25 ile 45 arasında yağ ihtiva etmektedir. Bunun yağı gerçekten çok kaliteli. Farklı alanlarda kullanılıyor özellikle şunu vurgulamak istiyorum ileriki yıllarda da gündeme geleceğini tahmin ediyorum. Sağlık açısından çok faydalı olan aspir yağı tablet olarak da kullanılabilir. Son zamanlarda aspir tıbbi bitkiler arasında destek altına alınmıştır’’ dedi.

Aspirin elle toplandığı için dikenli kısmının çok tercih edilmemesini söyleyen Köse sözlerine şu şekilde devam etti:

“Mesela Hindistan’da pilli toplama cihazları var. Onlarla çok kısa sürede bu iş halledilebiliyor. Dünya pastasında çok önemli bir yeri yokmuş gibi görünse de 650 bin tonluk bir üretimi söz konusu. Dünyada da Hindistan, Meksika, Çin özellikle verim noktasında daha çok ön plana çıkıyor.” BETÜL SÖNMEZER

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir