AV. CEM ZENGİN: “ALLAH NASİP ETTİ AVUKATLAR İÇİNDE 1. OLMUŞUZ.”

Meslekteki başarısının sırlarını, 17. sırada avukatlar içinde nasıl vergi rekortmeni olduğunu, çalışma arkadaşlarıyla bunu nasıl paylaştığını, Bilecik’teki hayırsever insanların çok olduğuna inandığını ayrıca kendi memleketinde avukatlık yapmasının avantajları olduğunu vs. gibi konuları gazetemiz muhabiri Erhan Toka ile paylaşan Av. Cem Zengin ile söyleşimiz:     

Erhan Toka: “İlimizin genç avukatlarından Av. Cem Zengin kardeşimizle birlikteyiz. Cem bey ilimizin vergi rekortmenleri belli oldu. Gelir vergisinde Bilecik’te 17. sıradasınız. Avukatların içinde 1. geliyorsunuz. 77.866 gibi bir rakamla. Bu konu ile ilgili görüşlerinizi almak istiyoruz?”

Av. Cem Zengin: “Yaklaşık olarak 18 yıldan bu yana Bilecik merkez de serbest avukat olarak avukatlık yapıyoruz. Zaten Bilecik çocuğuyuz baba tarafından Deresakarı köyü, anne tarafından Bilecik merkez.

“Kendi memleketimizde olmamızın bir avantajı var”

Bütün akrabalarımız, dostlarımız hep Bilecik’te. Kendi memleketimizde olmamızın bir avantajı var belkide. Bir de tabi ki disiplinli bir şekilde çalışmanın avantajı da var. En önemli şey zaten o disiplin. Her şeyi prosedürüne uygun bir şekilde yürütürseniz, sisteminizi iyi bir şekilde yerleştirirseniz özellikle ve özellikle çalışma arkadaşlarınızla en güzel, en samimi, en hasbi bir şekilde iletişim kurup ve onların hiçbir şekilde haklarına zayii etmeksizin bir dost gibi, aile gibi aynı ortamda iş yapabilirseniz eğer bence başarı burada vuku buluyor.

Yanımızdaki arkadaşlarımız bile işlerini yaparken sanki kendi işleriymiş gibi özverili bir şekilde çalışıyorlar. Burada mutlu bir aile disiplini içerisinde çalışıyoruz arkadaşlarımızla. İşlerimizi hiçbir zaman aksatmamak suretiyle, müvekkillerimize hiçbir zaman için yanıltıcı beyanda bulunmamak suretiyle karşı taraf dahi olmuş olsa, onun da haksızlığa uğramamasını birinci planda göz önünde bulundurmak suretiyle elimizden gelenin en iyisini yapmaya, bir performans ortaya koymaya çalışıyoruz. Zaten yıllardan beri böyle ilk 100’e giriyorduk ama bu sene Allah nasip etti avukatlar içinde 1. Olmuşuz.

“Biz vatanımızı, milletimizi, devletimizi çok seviyoruz, vergimizi veriyoruz”

Biz duyduk, beklemiyorduk bu kadar büyük bir başarı ama tabi duyunca insan çok gururlanıyor çok onurlanıyor. Çünkü biz vatanımızı, milletimizi, devletimizi çok seviyoruz, vergimizi veriyoruz. Bu şekilde bir başarının gelmesi bize de gerçekten çok çok büyük bir mutluluk verdi. Bütün arkadaşlarımızla birlikte de bunu paylaştık, kutladık. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ettim. Hatta onlar beni kutladılar. Ben de dedim ki bu başarı benim değil. Bu başarı hepimizin başarısı. Gördüğünüz gibi Bilecik’te fiziki imkanları en geniş, en müsait bir şekilde olan bir büroda teknolojinin en son imkanlarını kullanmak suretiyle elimizden geldiğince tüm halkımıza Bilecik’imize en iyi bir şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Dostlarımız aradılar, kutladılar hepsine çok çok teşekkür ediyorum buradan, size de çok çok teşekkür ediyorum.”

Erhan Toka: “Bilecik’te vergi rekortmeni dediğimiz zaman insanın aklına başka başka isimler geliyor. Baktığınız zaman onların bir çoğu var da gerilerdeler. Siz serbest meslek sahibisiniz, avukatsınız. Avukatların içinde ilk 100’ün içinde sanıyorum bir iki arkadaşınız daha var. Bu konuyu biraz anlatır mısınız? Ayrıca ben biliyorum, birçok Bilecikli insan da biliyor. Siz vergi rekortmenliğinden öte hayır işlerine de çok yatkınsınız. Sağ elin verdiğini sol el bilmez bizim dinimizde ama tabi yapılan iyiliklerde, kötülükler de unutulmuyor. O yönünüz de var sizin. Biraz onu anlatır mısınız?”

Av. Cem Zengin: “Tabi ki insanlar bir gelir elde ediyorsa en başta kendi yaşadıkları yerdeki insanlara, akrabalarına, komşularına bir faydaları dokunması gerektiğini inanıyorum. O yüzden elimizden geldiğince etrafımızdaki insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Mesela ben Deresakarı köyündenim. Geçen sene başladık, bundan sonra da hep devam edeceğiz. Mesela köyümüze bir akşam iftar yemeği verdik. Bu bizim için çok büyük bir gurur oldu. İnsan memleketinden çıkmış olduğu o köye gidip, orada bütün köy halkını toplayıp hep birlikte bir iftar yemeğini paylaşmak çok çok büyük bir şey. Önceki senelerde devamlı üniversite öğrencilerine bu şekilde iftarlar veriyorduk. Geçen sene üniversite öğrencilerine de belli bir ölçüde verdik ama köyümüze de verdik.

“Üzüntüler paylaşıldıkça azalır, sevinçler de paylaşıldıkça çoğalır”

 Tabi insanın kazancını çevresiyle paylaşması, onları da mutlu görmesi biliyorsunuz üzüntüler paylaşıldıkça azalır, sevinçler de paylaşıldıkça çoğalır. Biz de o baptan elhamdülillah Allah-ü Teala bize rızık veriyor. Biz de bunu elimizden geldiği ölçüde etrafımızla paylaşmaya çalıştık.

Diğer konuda belki bizden daha fazla ilk 100 de bizim önümüzde olacak kişiler yok mudur? Bence vardır yine. Ama tabi vergi kanunları da bu konuda önemli. Benim kanaatim yatırım yapıldığı zaman bu yapılan yatırımlar matrahtan düşüyor. Mesela ben sabah bir esnaf ağabeyimizle konuştum. Onlar da gayet uzun zamandan beri belki vergi listesinde ön sıradalar. Bu sene bizim vergimiz düşük olduğu için şöyle şöyle yatırım yaptık biz dediler. Biliyorum ben de bayağı büyük bir yatırım yaptılar onlar da Bilecik’te.

“Bunlar vergiden düşülüyor ama ne oluyor, yine Bilecik kazanıyor”

Tabi bunlar vergiden düşülüyor ama ne oluyor, yine Bilecik kazanıyor. Bilecik’te kazanan insanlar özellikle buralıysa, bu memleketin çocuğuysa yatırımlarını yine buraya yapıyorlar. Belki vergi vermiyorlar ama biliyorsunuz vergi toplanıyor ve genel bütçeye gidiyor. Oradan ilimize düşen pay neyse o ölçüde bize yansıyor. Ama buranın çocuğu burada yatırım yaptığı zaman o direk burada kalıyor. Mesela birisi bir yurt yapıyor, misal söylüyorum birisi kuyumcu dükkanı açıyor, birisi ayrı bir mühendislik bürosu açıyor, birisi fabrika açıyor istihdam oluşturuyor.

Biz burada ortalama 10-12 kişiye istihdam sağlıyoruz kendi büromuzda. Bu Bilecik şartlarında çok çok iyi bir rakam bence. 12 aile bizden ekmek parası kazanmış oluyor. Bunun hazzı bilhassa ayrı. Çok güzel bir şey birilerine istihdam oluşturmak, ekmek parası temin edebilmek. Herkes daha fazla para kazansın inşallah, ülkemiz topluca kalkınsın, memleketimiz, Bilecik’imiz daha iyi noktalara gelsin. Bunu temenni ediyorum”

Erhan Toka: “Vergi haftası dolayısıyla değişik yerlerde önemli pankartlar asıldı. Mesela bir tanesi vergilendirilmiş kazanç kutsaldır. Sormak istediğimiz sorular vardı ama onları da siz anlattınız. Bizim sormayıp da başka söylemek istedikleriniz, kamuoyuna gazetemiz aracığıyla vermek istediğiniz mesajlar nelerdir?”

“Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır”

Av. Cem Zengin:  “Ben şu şekilde düşünüyorum. Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır. Tabi dini bir otoritem olmadığı için bu kesinlikle böyledir diyemem. Bunu tabi ki hocalar daha iyi bilir. Ama dinimizde şöyle bir şey var. İnsan bir para kazanıyorsa bunun zekatını, fitresini vermesi farzdır biliyorsunuz. Sadaka vermesi ise sünnettir. Bu neden kaynaklanıyor? Toplumun dayanışmasının artması, ortalama bir değere ulaşılması, kimsenin aç açıkta kalmaması gibi buna benzer sonuçlara ulaşılsın diye bu kaideler. Bence de öyle olması lazım. Devletin gerçekten para kazanan insanlardan kazandıklarını orantılı bir şekilde belli bir kısmını alıp bunu tüm kamuoyunun faydası için gerek çalışmayacak durumda olup da paraya, bakıma ihtiyacı olan insanlara yardım olarak çeşitli şekilde vermesi lazım, gerekse umumi ihtiyaçları olsun, hastanedeki ihtiyaçlar da kullanılması lazım.

“Bilecik’te gerçekten çok hayırsever insanlar olduğuna da inanıyorum”

Ben bu anlamda örfi, dini adetlerimiz gereğince yardımlaşmadan yanayım kesinlikle. Bilecik’te gerçekten çok hayırsever insanlar olduğuna da inanıyorum, etrafımda da görüyorum. Bunu tabi ki insanlar kesinlikle ve kesinlikle dışarıda vurgulamak istemiyorlar. Yardım yapıyorlar ben biliyorum ama bir başkası görmüyor, bilmiyor. Zaten bilse belki o kadar şık da olmayacak. Ben Bilecik’te gerçekten çok hayırsever insanlar olduğuna inanıyorum ve gerçekten garip gurabanın himaye edildiğine inanıyorum, görüyorum. Bundan dolayı da Bilecik olarak da kendi halkımla, kendi memleketimle gurur duyuyorum. Siz gazetenize de çok teşekkür ediyorum”

CANER ALKAN