“Avukatlar Gününü Buruk Duygularla Kutlamaktayız”

Aynur şunları aktardı:

“’Hukukun üstünlüğü’ ve ‘Hukuk Devleti’ kavramlarının yıpratıldığı, Ulusumuzun Hak ve Adalet duygularının zaafa uğratıldığı, bir süreçte ‘Avukatlar Günü’nü buruk duygularla kutlamaktayız.

Hukuk devletinin olmazsa olmazı, yürütmenin eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olmasıdır. Yargının ‘olmazsa olmazı’ da, mahkemelerin tam anlamı ile ‘bağımsızlığı ve tarafsızlığıdır’. Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı bir yerde hukuk devletinden ya da hukukun üstünlüğünden söz etmek mümkün değildir.

Yargı mensuplarının devletin içinden veya dışından kimi yapılarca ‘benim hakimim’, ‘senin hakimin’ diye sınıflandırılması izah dahi olunamaz. Bu tartışmaların yapıldığı bir sürede hiç kimsenin hukuki güvenliği kalmaz. Adalet mülkün temeli ise; mülk temelsiz kalır.

Ülkemiz son günlerde demokrasi ve Hukuk Devleti alanında çok ciddi sıkıntılar yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir. Gelinen noktada özellikle 17 Aralık soruşturmaları sırasında ve sonrasında ortaya çıkan kanıtlar Türkiye’de hukukun herkese bir gün lazım olabileceği gerçeğini ortaya koymuştur. Gerçek hukuk devletinde ‘Suç işleyen kim olursa olsun yargı önünde hesap verir’ prensibi vardır. Ancak ülkemizde son zamanlarda yaşananlar kirlenmenin boyutlarını gösterdiği kadar, bazı soruşturmaların sağlıklı yürümesi açısından Hakim, Savcı, polis tayinleri, Adalet Bakanı müsteşarının ve bakanın bizzat soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısını araması gibi aykırılıklar ile gölgelenmiş ve kamuoyuna, ciddi boyutta soruşturmaların karartılmaya çalışıldığı endişe ve kaygısını vermiştir.

HSYK Kanunu’ndaki değişikliklerle yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını tamamen ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar, kanuna aykırı bir şekilde Adli Kolluk yönetmeliği değişikliği ve yine Adli Kolluk personelinin valiye bağlanması, ‘soruşturmanın gizliliği’ ilkesine aykırı, yargı bağımsızlığını tartışılır hale getirmiş; kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran otoriter bir anlayıştır.

5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele edilmesi Hakkında Kanun”da yapılan değişikliklerle ülkemizde Twitter ve Youtube’a erişim engellenmiştir. İktidar, bu yasanın özel hayatın gizliliğinin korunması için çıkartıldığını sansür ile alakası olmadığın savunmuştur. Fakat çok geçmeden halkımızın bireysel olarak düşüncelerini özgürce ifade edebildiği Twitter’a ait tüm servislere erişim engellenerek, bir yasanın nasıl sansür için kullanabileceğini tüm dünyaya ispatlamış, ülkemizin Çin’den sonra Twitter’ı yasaklayan dünyanın ikinci ülkesi olma utancını bize yaşatmıştır.

Vatandaşların hangi internet sitesine girip, hangi bilgi ve belgelerle ulaşacağının, neyi izleyip izlemeyeceğinin keyfiyete bırakılması temel hak ve özgürlüklere açık bir mücadele olup kurumların mahkeme kararlarından zorlama yorumlarla yasal dayanak bulma girişimi kabul edilemez.

Avukatların ciddi sorunları vardır. Avukat sayısı ihtiyacın üzerindedir ve giderek artmaktadır. Buna önlem olarak avukatlık sınavının getirilmesi; hukuk fakültesinin sayısının ihtiyacının üzerinde olduğu dikkate alınarak, mevcut hukuk fakültelerinin gerek fiziki koşullarının gerekse akademisyen kadrosu yönünden yeterli ve standartlara uygun olmayanların kapatılması, yeni açılacak olanların sıkı standartlara tabi olması gerekir. Avukatlık kanunu günün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Buna ilişkin değişikliklerin yapılması gerekmektedir.

Her yönüyle aydınlık, Cumhuriyet ilkelerine gönülden bağlı, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın koşullarını yerine getirmiş Türkiye arzusuyla, Yargının Siyasi iktidara bağlandığı, Demokratik Hukuk devletinin zedelendiği bu günlerde geleceğe olan umutlarımızla, tüm meslektaşlarımın avukatlar gününü kutluyorum.” (Bilecik Barosu)

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir