Şort giydiği gerekçesiyle halk otobüsünde bir şahıs tarafından saldırıya uğrayan Ayşegül Terzi’ye bir destek de Türk Kadınlar Birliği Bilecik Şube Başkanı Ayla Ercan’dan geldi. Türk Kadınlar Birliği Bilecik Şubesi Başkanı Ayla Ercan, yaptığı açıklamada tepki gösterilmediği sürece bu gibi saldırıların artacağını söyledi. Ayrıca 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olan İstanbul Sözleşmesinden de bahseden Ercan, yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türk kadını yüzyıllardır geri bırakılmış ve sosyal hakları elinden alınmış adeta yok sayılmıştır.
Medeni ülkeler seviyesine çıkmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti kadınlarına 2. Sınıf insan muamelesi yapamazdı. Zira kadınlar, milli mücadelede milli teşkilatlar kurarak çalışmalar yapmışlar, cepheye silah taşımışlar ve vatanın kurtulması için erkeklerle beraber savaşmışlardır.
Ama bugün bakıyoruz, “İstanbul Sözleşmesi”nin yapılması bile bazı yobaz erkekleri engelleyemiyor. Ve hala otobüs içinde genç kadınımıza tekme, tokat saldırabiliyor.
Çocuklara yapılan cinsel taciz için kılını kıpırdatmayan böyle tipler kız kardeşi veya annesi olabilecek bayanlara korkusuzca el kaldırabiliyor. Bunlara tepkimizi göstermediğimiz sürece büyüyeceklerini düşünüyor ve biliyoruz. Onun için tepkimizi dile getiriyoruz.
Kısaca İstanbul sözleşmesinden bahsetmek istiyorum:
11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılan kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadele hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi (kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi) 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşıyan sözleşme, bugüne kadar Türkiye dahil Avrupa Konseyi üyesi 20 ülke tarafından onaylanmıştır.
Türkiye, sözleşmeyi imzaya açtığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmış, 14 Mart 2012 tarihinde onaylanmıştır.
Sözleşmenin ön sözünde sözleşmenin, hedefinin kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetten arınmış bir Avrupa yaratmak olduğunu belirtmektedir. Bu, kadınlar ve erkekler arasında hukuki ve fiili eşitliğin gerçekleştirilmesi ve kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasıyla olacaktır.”
