Zarar verici madde bağımlılığını önlemede sadece polisiye gücün yeterli olmadığını ifade eden yetkililer vatandaşları da bu konuda yardımcı olmaya davet etti.
Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Ülkemizde ve ilimizde gençlerimizin hayatını olumsuz etkileyen, geleceklerini karartan, onları işe yaramaz yığınlar haline getiren zararlı madde alışkanlıkları hızla artış göstermektedir.
Kişinin kullandığı maddeyi bırakma girişimine rağmen bırakamaması, maddenin dozunu artırması, kullanmayı bıraktığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve hayatını maddeye göre yönlendirmesi durumuna bağımlılık denir.
Bağımlılık yapıcı maddeler beyin ve bağlantılı organları doğrudan veya dolaylı etkileyerek sonunda kendisi ve yakınları için büyük elemlere yol açan geçici sahte bir iyi oluş hali meydana getirir. Bu bağımlılık yapan maddelerin beyin ödülleme merkezi üzerine etkisidir. Kişi kendini öznel bir hoşnutluk içinde zanneder. Bunun her birey için etkisi farklıdır. Oysaki doğal yolla mutluluk sağlamayı başarabilen insanların bu tür maddelere yönelme riski çok azdır. Çocuklarımızı yetiştirirken onları asla sevgisiz bırakmayarak her zaman yanlarında oluğumuzu hissettirirsek ve kendilerini spor ve sanat etkinliklerine yönlendirebilirsek çıkamayacakları bir yola girmelerini engellemiş oluruz. Benim oğlum veya kızım yapmaz demeyin. Herkes için bağımlılık riski eşittir. Kişinin eğitimi, toplumsal konumu, gelir düzeyi gibi etmenler bireyin bağımlılık sürecini etkilemez.
Bağımlılık yapıcı maddelere alıştırmak isteyen kişi tanıdığınız bildiğimiz bir kişi olabileceği gibi ilk defa gördüğümüz bir şahısta olabilir. Veya yabancısı olduğunuz bir semtte sizinle tanışma gayesinde olan birisi zararlı madde satıcısı olabilir. Okul çevrelerinde teneffüs aralarında veya çıkışlarında da zararlı madde satıcılarına rastlanabilir. Ve belki bunlardan en tehlikelisi iyi tanıdığımızı sandığımız arkadaşımız olabilir. Bu arkadaşınız bazen elindeki maddeyi istemediği halde size satmaya çalışabilir. Çünkü siz artık onun için önemli değilsinizdir. Önemli olan girdiği çarkın dönmesi, para temin etmesi, ihtiyaç duyduğu maddeyi alabilmesidir. Zarar verici maddelere alıştırmak isteyenler dost gibi görünebilir fakat bıraktıkları hasarlar kalıcı sağlık problemleridir. Bu bireyler yağcılık yaparak, yalnız bırakarak, yalvarıp acındırarak, tehdit ederek, ödül vaat ederek veya aşağılayarak istemediğiniz şeyleri yapmaya zorlayabilir.
Bağımlılık yapıcı maddelerden korunmanın en iyi yolu hiç başlamamaktır. Bütün zarar verici maddeler birey üzerinde bağımlılık yapar. Bedensel ve zihinsel sağlığını olumsuz etkiler. Zararlı madde etkisinde bulunan bireyin kendisini ve çevresini tehlikeye sokma olasılığı yüksektir. Maddelerin büyük bölümü pahalıdır ve gencin alım gücünün çok üstündedir. Bu parayı bulabilmek için gençlerin suça sürüklendikleri bir gerçektir. Unutmayalım, bizleri istemediğimiz şeyleri yapmaya zorlayan kişilere karşı hayır diyebilirsek, diğer insanların bizlere karşı saygılarını kazanmış oluruz. Aksi takdirde kişiliğinizden ödün vererek sessiz kalmanız ve kontrolü başkalarına bırakmanız kaçınılmaz son olacaktır.
Bağımlılıkla mücadele konusunda 2014 yılı içinde, Bilecik ilimizde, kamu kurum ve kuruluşlarında, farkındalık oluşturmaya yönelik yapılan seminerlerde toplam 1221 kişiye ulaşılmıştır. Ayrıca 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü kapsamında farkındalık artırımı çalışmalarımız artarak devam edecektir
Zarar verici madde bağımlılığını önlemede yalnızca polisiye önlemlerin yeterli olmadığı, toplumun tüm kesimlerinin de katılımıyla bu çalışmaların daha etkili sonuçlar sağlayacağı görülmektedir. Daha sağlıklı nesiller ve ülkemizin mutlu geleceği için, vatandaşlık görevlerimizden biri olan destek ve yardımlarınızı bekliyoruz.” ZEYNEP KILBAHRİ
