Bahattin Şeker: “Amatör Sporculara ve Amatör Kulüplere Gereken Değer Verilmelidir”

 

Spor kültürünün temel değerler ekseninde yetişmiş sporcularla gelişeceğini belirten Şeker, altyapı çalışmalarının 15 – 20 senelik bir zaman dilimine yayılmasını sağlayacak bir vizyondan bahsederek, tesisleşme anlayışı yerine, Gençlik Gelişim Merkezlerinin belli noktalarda başlatılarak ülke sathına yayılması gerektiğini vurguladı. Bu konuda bazı ülkelerde geliştirilen modellerin incelenmesi gerektiğini belirten Şeker; "Almanya'nın Einracht Frankfurt takımının altyapı antrenörlüğünü yapan bir hemşerisinin (Hakan SÜNAL), 2026 Futbol Şampiyonasını hedef alarak altyapının geliştirilmesine yönelik yapmış olduğu çalışmalar elimizde mevcuttur diyerek, konuşmasının sonunda bu çalışmayı Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'a verdi.
Bahattin Şeker’in açıklaması şu şekilde:
“Yeni bir anlayışla yapılandırılan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı kutluyorum. Keşke bu yapılandırma Kanun Hükmünde Kararname ile değil de mecliste tartışılarak kurulsaydı. Gençliği ve sporu her zaman partiler üstü gördüğümüzden, bu yapılandırmanın hayırlı olmasını diliyorum. Sporumuzu, gençliği ve özellikle üniversite gençliğinin barınma sorunlarını ilgilendiren yurt konusunu da içine alacak şekilde düzenlenen bakanlığımızın sorumluluğunu üstlenen, genç ve dinamik bakanımıza, yeni genel müdürlerimize ve tüm personelimize başarılar dilerim.
Hepimizin bildiği gibi, spor sevgi, barış, hoşgörü, kardeşlik, birlikteliği hedeflemektedir. 
Bu anlamda sporu yaymak, kitlelere yaygınlaştırmak, spor yapma alışkanlığını kazandırmak, yeni sporcuları yetiştirmek için bilhassa amatör sporu desteklemek ve bu alandaki faaliyetleri ödüllendirmek, neticede sporu toplumun her kesimine ulaştırmak bakanlığımızın hedefi olmalıdır. 
Nüfusumuzun büyük çoğunluğunun genç olması, özellikle bakanlığımıza büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Gençlerimizi seviyoruz ve önem veriyoruz. Gençliği ülkenin teminatı olarak görüyoruz. 
Bu noktada gençlerimizi yetiştirmek, kişisel ve sosyal gelişimlerine destek vermek, projeler sunmak ülke geleceği için önemlidir. 
Günümüzün gelişen ve değişen şartlarında artık, tesisleşme anlayışı, yerini gençlik gelişim merkezlerine bırakmaktadır. Bu gelişim merkezleri belli noktalardan başlamak üzere, bütün ülke sathında kurulmalı, gençlik potansiyelinin tamamını kapsayacak ve yetiştirecek şekilde planlanmalıdır. 
Genç kuşak iyi yönetildiğinde büyük bir potansiyel, iyi yönetilmediğinde mutsuz ve umutsuz bir gelecek vaat eder. Yeni bir sporcu kimliği ve kavramı üzerinde durulmalı, altyapı geliştirilerek, küçük yaşlardan itibaren kayıt altında olan, performansı takip edilen, yetiştiği branşa göre yönlendirilen bir sporcu mantığı ile hareket edilmelidir. 
Bu alanda geliştirilen, uygulanan ve sonuç alınan modeller incelenerek,15-20 senelik bir plan yapılmalıdır.
Bu gelişme içerisinde yetişen sporcu, takım ruhu, inanç, coşku, doğruluk, motivasyon, uyum, disiplin, saygı ve centilmenlik gibi temel değerler ekseninde yetiştirilmelidir. 
Ne yazık ki okul öncesi, ortaöğretim ve liselerde faaliyet gösteren okul sporları hala sistemsiz ve yetersizdir. Buna üniversitelerimiz de dâhildir. Unutulmamalıdır ki sadece iyi organizasyonlar düzenlemek yetmez; bu organizasyonlara katılımı ve başarıyı yükseltmek gerçek hedefimiz olmalıdır. 
 
‘Amatör sporculara ve amatör kulüplere gereken değer verilmelidir’
Bu yüzden okullarımızda, çeşitli branşlarda yeni çalışmalar yapılıp, okullar arası yeni ligler kurulmalıdır. 2020 Olimpiyatlarına talip olduğumuz şu günlerde, sporun temel taşları olan, amatör sporculara ve amatör kulüplere gereken değer verilmelidir.
Amatör spor kuruluşunun amacı il, ilçe, mahalle ve köylerimizdeki gençleri kötü alışkanlıklardan kurtarmak, topluma faydalı gençler yetiştirmek için, dernekleşerek kurdukları bir toplum kuruluşudur. Amaç ve hedef olarak kapsamı bu denli geniş olan amatör kulüplerimizin en büyük sorunu ilgisizliktir.  
Türkiye’nin en ücra köşesinde bile, spor yapılıyorsa, gençlerimize spor kültürü aşılanıyorsa, bunu amatör spor kulüplerine borçluyuz. Bu yüzden Amatör spor kulüplerine yönelik politikalar yeniden ele alınmalıdır. (Genel müdürümüz bu konuda tecrübeli, yeni çalışmalar yapacağına inanıyorum.)
Bir amatör spor kulübünün kuruluşunun maliyeti hesap edildiğinde, yaşanan mağduriyet gözler önüne serilmektedir. Yeni kulüp kurmak için, 5 milyar kuruluş, lisans 100, transfer 750, lisans yeniletme 400, diğer giderlerle birlikte; yaklaşık 12 milyardır. Spor malzemelerini de katarsanız, bu rakam yaklaşık 20 milyar TL’ye ulaşmaktadır. Maalesef Futbol Federasyonu da yardım etmediği, ödenek ayırmadığı, ilgisiz kaldığı için; amatör spor kulüpleri yardım ve desteklerle yaşam mücadelesi vermektedir. Sadece futbol değil, diğer branşlarımızdaki amatör kulüplerimizin ve kuruluşlarımızın durumu da aynıdır.
Bu konudaki mağduriyeti gidermek için, gelir sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Spor Toto amatör kulüplere daha fazla yardım etmeli ve tesisleşmede yardımcı olmalıdır. Köklü ve kalıcı bir yapılanmanın zamanı gelmiştir. Günümüzde yaşadığımız sorunlara bakıldığında, nasıl bir yapısal ve zihinsel dönüşüme ihtiyacımızın olduğu görülmektedir. Neticede Türk sporu yara almakta, gerilemekte ve imkânlarını kaybetmektedir.  
Profesyonelleşen sporun ve sporcunun altyapısında, onu var eden temel değerler olmazsa, bugün yaşadığımız süreçlerin daha ağırını da yaşayabiliriz. O yüzden işin temeline artık inilmeli, bu taşın altında hepimizin eli olmalıdır.
Yıllara varan bir diğer mesele de Olimpiyatlardır. 
Malumunuz, Milli Olimpiyat Komitesinin çalışmaları vardır ancak yeterli değildir. Çünkü sadece “olimpiyat düzenlemek” üzere görev yapmak yeterli değildir. 
Temel gaye öne çıkan ve derece alan sporcular yetiştirmek, her branşı desteklemek ve federasyonlarla daha fazla birlikte çalışma yapmak olmalıdır. Biz böyle bir sporcu kimliği geliştirebilirsek, sonucunda talip olduğumuz organizasyonlardaki başarımızla söz ve vizyon sahibi oluruz.  
Elbette olimpiyatta hedefimiz, bu büyük spor organizasyonunu almaktır. Dünyada malum, bununla ilgili büyük bir yarış var, büyük paralar harcanıyor, lobi faaliyetleri yapılıyor; ancak ne yazık ki bu konuda diğer ülkeler Türkiye’ye karşı “çifte standart” uygulamaktadır. (Bakış açısı çok önemli, başbakanla beraber buna şahit olduk.) 
Olimpiyatla ilgili İstanbul’da spor tesislerini bitirmek, ulaştırmayı kolaylaştırmak ve çeşitlendirmek, konaklama tesisleri, kongre merkezlerini bitirmek ve güvenliği sağlamak bu yarışmada çok önemlidir. 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne de çok iş düşmektedir. 
Zaman kısalıyor. Diğer önem verdiğimiz konulara da kısaca değinmek istiyorum; 
1- Büyükşehir Belediyeleri özellikle amatör spora ve federasyonlara kaynak aktarmalıdır. 
2- Ödül yönetmeliğindeki eksiklikler giderilmelidir. Sporcuların ödüllendirilmesi büyük bir teşviktir, ödüller en kısa zamanda verilmelidir.
3- Spor Yüksek okullarında hakemlik müessesesine destek verilmelidir. Spor hekimliği konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Spor Bakanlığı tesislerinde ve okulların ders saatleri dışında okul spor salonları halka ve amatör sporculara açılmalıdır. 
4- Sayın başbakanımızın bazı illere stadyum yapılması yönünde sözü var, bunlar yerine getirilmelidir. (Eskişehir ili bu konuda önemlidir.) 
5- Yeni müdürlük kadroları verildi, eski müdürler araştırma görevlisi yapıldı ama bazı illerde hala kafa karışıklığı vardır. Beden eğitimi bölümlerinden mezun olanlara bakanlığımızda ve diğer spor alanlarında iş bulmaları sağlanmalı, imkân ve istihdam yaratılmalıdır. 
6- Organizasyon harcamaları aceleye getirilmekte ve büyük paralar harcanmaktadır. Buna dikkat edilmelidir. Örneğin Trabzon ve Erzurum’da düzenlenen oyunlar gibi. Emsal organizasyonlara harcanan paralar mukayese edilirse, aradaki fark görülecektir. 
7- Olimpiyatlar için federasyonların ve çalışmaların bütçeleri fazlalaştırılıyor. Ancak ne yazık ki son olimpiyatlarda olduğu gibi, 2004 ve 2008’de derecelere bakıldığında başarı şansımız düşüyor. 
8- 2012 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası için İstanbul’daki tesisin 27 Ocak’ta bitmesi gerekmektedir. Bu güzel organizasyon için tesisin yetişmesi ve acele edilmesi sayın bakanımıza bağlıdır. Bu konu üzerinde sayın bakanımız hassasiyetle durmalıdır. 
9- Saldırganlık ve şiddet olaylarına son yıllarda sıkça rastlanmaktadır. Taraftarların heyecan ile gerginliği birbirinden ayırmaması, performans hedefinden ziyade sonuç hedefini tercih etmeleri, galibiyet kadar mağlubiyeti de kabul edememesi, centilmenlik ve nezaket duygularından uzaklaşma gibi sebepler sporda şiddetin artmasına yol açmaktadır. Mevcut kanun vardır. Fakat yeterli, etkin, köklü ve kalıcı mücadeleyi sağlayamamıştır. 
Bizlere göre bakanlık bütçesi yeterli değildir. Milyonlarca gencimizi ilgilendiren bakanlığımızın, bütçesini arttırmak gerekir. Spor tesisleri ve yurtlarımızın yapımı ve çoğaltılması için yeni bir teşvik mevzuatı geliştirilmelidir. 
Yurtlarımız yetersizdir. Yurt sayımız bir an önce arttırılmalıdır. Şu an gördüğümüz kadarı ile yurtlarda, %99 doluluk oranına ulaşılmıştır.
Özel sektöre, yap-işlet-devret modeli ile yurtlar yaptırılabilir. Yurtlar üniversite kampüsleri içerisinde veya kampüse yakın yerlerde yapılmalıdır. 
Yurtların güvenliği sağlanmalı, sosyal aktivite alanları geliştirilmelidir.
Burs ve krediden yararlanan öğrenci sayısı ve bunlara sunulan maddi imkanlar arttırılmalıdır.”
Şeker, iyi dileklerini sunarak konuşmasını sonlandırdı.


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir