Bakan Avcı “İmam Hatip sorununu” yanıtladı

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından alınan Anadolu Liselerinin dönüştürülmesi kanunu kapsamında Bilecik’teki Anadolu Lisesi’nin de İmam Hatip’e dönüştürülmesi bazı velilerinde büyük tepki uyandırmıştı. Bakan Avcı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, hiçbir öğrencinin zorla İmam Hatip Lisesine gönderilmeyeceğini,  öğrencilerin okullara dağılımında çok dengeli bir sistem uygulandığını ifade etti.

Liselere kayıt yaptıracak öğrencilerinin normal şartlarda 15 tercih yapacağını belirten Bakan Avcı, 15 tercihinden hiçbirine yerleşemeyen öğrencilere alternatif olarak 6 türden 4 farklı okul seçeneği sunacaklarını belirtti. Avcı, öğrencilerin bu seçenekler arasından İmam Hatip Lisesi seçmemesi durumunda İmam Hatip Lisesine yerleşmesi gibi bir durumun olamayacağını ifade etti.

“298 Anadolu Lisesinden 9 tanesi İmam Hatip oldu”

Bakan Avcı konuyla ilgili ayrıntılı açıklaması şu şekilde oldu:

“Biz bu okul türleriyle ilgili düzenlemeleri yaparken ortaokuldan kaç öğrenci mezun oluyor, bunların farklı okullara göre dağılmaları halinde okul kontenjanları ne durumda oluyor bunlara bakıyoruz. Türkiye genelinde 298 Anadolu Öğretmen Lisesini dönüştürdük. 298 Anadolu Öğretmen Lisesinin bir kısmını Fen Lisesi yaptık, bir kısmını Sosyal Bilimler Lisesi yaptık. 298 Anadolu Öğretmen Lisesinden sadece 9 tanesini İmam Hatip Okuluna dönüştürdük. Çünkü o bulunduğu yerlerde o okulların bulunduğu yerlerde İmam Hatip’e yönelik talep var. Buna mukabil öğrencilerin gidebileceği diğer okullara ilişkin talepleri de karşılayacak okullarımız var. Şimdi Bilecik’te 11 bin 607 ortaöğretim öğrencisi var. Genel ortaöğretim öğrencisi sayısı 4 bin 301, mesleki ortaöğretim öğrencisi sayısı 7 bin 306. Ortaöğretime yeni kayıt 2 bin 967. Genel ortaöğretime yeni kayıt bin 207 mesleki orta öğretime yeni kayıt bin 760 yani çok dengeli bir dağılım var.

“Puanı yeten herkese okulumuz var”

Puanı yeten herkese okulumuz var. Puanına göre ister sayısal ister sözel herkese okulumuz var. Bu kafa karışıklığını özellikle yönlendiren medya kuruluşları var. Sizi kastetmiyorum da. Onun için kısaca ben meselenin nasıl olduğunu bir kez daha özetleyeyim;  Öğrenciler okullara nasıl dağılıyor? Ortaokulu bitiren öğrenciler yerleştirme puanlarına göre şu anda kimlik numaralarını girerek e-okul sistemi üzerinden 15 tane tercih yapıyorlar. Bunlarda hiçbir sınırlama yok. Veli ve öğrenci hangi okul türünü istiyorsa bir, puanına bakacak. O gitmek istediği okulların daha önceki yıllarda hangi yüzdelik dilimlerde öğrenci aldığına bakacak. Ona göre kendi puanına göre aldığı puanın gidebileceği yerleri hesaba katarak 15 okulu Türkiye’nin neresinde olursa olsun yer sınırlaması, okul sınırlaması olmaksızın okul türü sınırlaması olmaksızın 15 okuldan oluşan tercih listesi yapacak. Diyelim ki bu tercihlerden bu 15 okuldan hiçbirine puanı yetmedi yerleşemedi. Bu ihtimali gözeterek biz onlara başka alternatif sunuyoruz.

“6 türde 4 farklı okul seçeneği sunuyoruz”

 Diyoruz ki sen önce 15 okulu tercih et ama buna giremediğin takdirde hangi tür okula gitmek istiyorsun? Bizim 6 tane okul türümüz var. Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi,  Çok Programlı Lise. Diyoruz ki bu 15 tercihinden birine yerleşemezsen şu 6 türden 4 tanesini işaretle. Niye, bunlardan birini kazanamazsan şu 4 okuldan birine beni yerleştir. Nerede yerleştir, sana en yakın olan. Orada yoksa en yakın 3 ilçede. 15 okulluk tercihlerinden birine yerleşemediğin takdirde biz seni bu altı okul arasından seçtiğin 4 okulun hangisi sana yakınsa bulunduğun yere oraya yerleştiririz. Son günlerde ısrarla şunu söylüyorlar, çocukları 15 okuldan birine yerleşemezse otomatik olarak imam hatiplere kaydedilecek. Kardeşim sen 15 okulluk listende İmam Hatip Okulu yoksa, onu yazmadıysan 6 tane okulun var ya tür olarak. Bunun 4 tanesini işaretliyorsun. O 4 tanenin içinde İmam Hatip yoksa ben seni niye İmam Hatip’e göndereyim.

“İmam Hatiplerde kontenjan sorunu yaşıyoruz”

Sonra İmam Hatip Okulları öyle bir imaj oluşturulmaya çalışılıyor ki bom boş kimse oraya gitmek istemiyor. Biz onları zorla oraya gönderiyoruz. Yok öyle bir şey. Ben gittiğim yerlerde İmam Hatip Lisesi istiyorlar. Zaten İmam Hatip’e gitmek isteyen birinci tercihi imam hatip okulu olan on binlerce öğrenci var. Biz onlara yer bulmakta zorlanıyoruz. İstanbul’da ciddi manada İmam Hatiplerde kontenjan sorunumuz var. Niye başka gitmek istemeyen çocuğu zorla oraya gönderelim. Zaten istesek de yapamayız. Ama ısrarla böyle bir algı oluşturulmak isteniyor. Böylece imam hatip okulları sanki ancak mecbur kalınınca gidilecek okullarmış gibi bir imaj uyandırılmaya çalışılıyor. Öyle yok. Çok rağbet olan okullar. Konuyla ilgili olan velilerimiz aslında bu sene liseye gidecek liseye başlayacak velilerimiz işi biliyorlar. Çok kısa zamanda öğrendiler nasıl tercih yapacaklarını biliyorlar. 15 okulluk tercih listesinin ne anlama geldiğini biliyorlar.

“Konuyla ilgili veliler ne yapmaları gerektiğini biliyor”

6 okul türünden oluşan bu listesinin ne anlama geldiğini biliyorlar. Çocuklarının puanlarını biliyorlar çocuklarının puanlarının hangi yüzdelik dilime girdiğini biliyorlar. Bu yüzdelik dilimle valla öyle velilerle karşılaşıyorum ki benim bilmediğim ayrıntıları biliyorlar. Konuyla İlgili olan velilerimiz, öğretmenlerimiz, çocuklarımız hem nasıl tercih yapacaklarını biliyorlar hem o tercihler sonucunda hangi okula gideceklerini çok iyi biliyorlar herkes rahat olsun. ama bu süre içerisinde milli eğitim bakanlığına yönelik öğrencilerimizin kafalarını karıştırmaya yönelik. Çünkü çok büyük bir kitleyiz. O kitlede en küçük bir soru işareti dalga dalga topluma yayılır diye bizim üzerimizden epey bir hesap yapılıyor. Biz bunun farkındayız.

 

 

 

 

 

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir