Bakan Eroğlu, Gölpazarı’nda

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bilecik ve ilçelerine çeşitli ziyaretler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Bakan Eroğlu, Gölpazarı’na giderek AK Parti Gölpazarı Seçim İrtibat Bürosu’nun açılışını gerçekleştirdi.

Bakan Eroğlu burada yaptığı konuşmada Osmanlı Çınar’ının filizlendiği topraklarda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

“Bilecik’i çiçek gibi yapacağız”

 

Bakan Eroğlu, konuşmasında şunları aktardı:

“Bilecik’e gelirken elimiz boş gelmedik. Daha önce 20 müjdeyle geldiğim Bilecik’e bu sefer 10 müjdeyle geldim. Böylece 30 tane müjdeyle inşallah Bilecik’i bambaşka yapacağız, çiçek gibi yapacağız. Buraya da tam 4 tane müjdeyle geldik. Daha önce söz vermiştik, projesi yoktu. Akçay Barajı’nın projesi yapılıyor. 750 dekar arazi sulanacak. Bir de Demirhanlar Göleti var, 4 bin 900 dekarda bunun da sulamasını yapacağız inşallah. 

 

‘Dağları delip sizlere ulaşıyoruz’

 

Tabi ki biz Bilecik’e çok önem verdik. Bilecik geçmişte hakikaten bizden önce unutulmuş bir şehirdi. Ama bizler 11 yılda Bilecik’imize tam 5,5 milyar TL’lik yatırım yaptık. Ben buraya daha önce geldiğimde ‘Yolumuz yok.’ diyordunuz. Yol yapıldı, kim yaptı AK Parti yaptı. Yıllardan beri bu yol yapılmıyordu. Çünkü o boğazı aşmak gerçekten zordu. Ama biz engel tanımıyoruz. Yani Ferhat’ın Şirin’e koşması gibi dağları deliyoruz. Dağları delip sizlere ulaşıyoruz. Farkımız bu. İnşallah Gölpazarı’na şu barajları göletleri sulama tesislerini yaptığımız zaman Gölpazarı hakikaten layık olduğu bütün hizmeti alacak. Biz de bu sözü milletvekillerimizle birlikte ve aynı zamanda sayın Başkanımız Semih Bey’le birlikte söz veriyoruz. Bunları kesinlikle yapacağız.

Türkiye’de çok muhteşem dönüşüm oldu. Milletçi olmak nedir biliyor musunuz? Vatana, millete hizmet etmek heyecanıyla gece gündüz çalışmaktır. Millete hizmet IMF’ye borç takmayıp 23,5 milyar dolar borcu ödemektir. Milletçi olmak faiz % 63 devletin 9 aylık borçlanma faizini tek rakamlı hanelere indirmektir. Milletçi olmak 13,5 katrilyonluk zorunlu tasarruf fonunu ödemektir. 3,5 katrilyonluk key ödemelerini millete ödemektir. Milletçi olmak boşalan Merkez Bankası’nın kasasını doldurmak hatta 5 milyar dolar IMF’ye borç vermektir. Milliyetçilik budur.

Kıbrısta ilk defa en büyük yatırımları biz yaptık. Hatta Kıbrıs’ta şimdi dev bir baraj yapıyoruz. 107 km mesafeden muazzam bir boru hattıyla su götürüyoruz. Kıbrıs’a sahip olmak budur şimdi. Kıbrıs’ı biz buradan gönül bağıyla 107 km’yle Türkiye’ye bağlıyoruz. Ben lisedeyken büyük bir miting yaptık Afyonkarahisar’da, orada nasıl haykırıyordu. Milletimizin gür sedası hala kulaklarımda, ‘Kıbrıs bizim canımız, feda olsun kanımız.’ Yatırım yapmadığımız ilçe veya köy kalmadı. Onun için biz diyoruz ki tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak diyoruz. Bu şanlı bayrağı biz ilelebet bu topraklarda dalgalandıracağız. Bu konuda bizden daha fazla kimse milliyetçi olamaz. Milletçi olmak vatanı sevmektir, millete hizmet etmektir.

Bakın bu kadar borcu ödedik ayrıca geçmişte koalisyon hükümetlerinde kim vardı? 3,5 yıl kaldılar hatta müteakip ayın memur maaşlarını ödemek için çalmadıkları kapı kalmadı 500 milyon civarında parayı bulamadıkları için 3.5 yılda 5 yılı dahi doldurmadan çekip gittiler. Ama ne oldu 22 banka hortumlandı. Hortumlanan 22 bankanın bugünkü değeri itibariyle millete olan faturası 231 milyar TL. İşte biz bunu da ödedik. Netice itibariyle diyorlarki bir takım yolsuzluklar var. Biz Başbakanımızla İstanbul’u teslim aldığımız zaman 1994 yılında 2,5 milyar dolar borç bırakmış. Su yok, hava kirli. O zaman İski’nin bütün paraları hortumlanmış. Bütün hortumları kestik. 1 metre çapında olanları testereyle kimisini baltayla kestik. Biz bunu yapıyoruz.

 

‘Bizim yaptıklarımıza muhalefetin hayalleri bile yetişemez’

 

Geçenlerde bir vatandaşa sordum. ‘Bu kasetlerle ilgili ne düşünüyorsun?’ dedim. Aynen şunu söyledi, ‘Bizi saf mı sanıyorlar. Siz IMF’ye borcu ödeniniz mi? Millete olan borcu ödediniz, Merkez Bankası’nın kasasını doldurdunuz şimdi habire yatırım yapıyorsunuz. Bu değirmenin suyu nereden geliyor?’ Nereden geliyor biliyor musunuz, milletten aldığımızı milletimize sunuyoruz. Farkımız bu. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan hükümet bizim hükümetimizdir bunu gururla söylüyorum. Başbakanla beraber tam 20 yıldır beraber çalışıyoruz. Sadece borçları ödemek, kasayı doldurmakla yetinmedik. Şu anda katrilyonlarca milyarlarca liralık yatırım yaptık. Sadece şu Bilecik’e yaptığımız yatırım yaklaşık 6 milyar TL. Şimdi düşünün Türkiye’de daha önce bölünmüş yollar var mıydı? 17 bin 500 km bölünmüş yol yapmadık mı? Hızlı tren geldi işte şimdi buradan İstanbul’a gidecek. Hızlı tren diye bir şey var mıydı? Onların hayali, kara tren cuf cuf etsin öyle saatlerce gitsin. Onların anlayışı, hayali bu. Bizim yaptıklarımıza muhalefetin hayalleri bile yetişemez. Hava yolu halkın yolu oldu. şu anda 52 tane hava alanı var. Milli Eğitim’de destan yazıldı. Vatandaş kitap nereden bulacağını bilemezdi.  Ama şimdi ilk defa okullar açılınca çocuklarımızın geleceğimizin teminatı yavrularımızın sıralarının üzerine kitaplar konuyor mu? Tablet bilgisayarlar nereden geliyor? Daha 15 gün önce Başbakanımız 670 bin tablet dağıtmadı mı? Ayrıca biz eskiden okurken tebeşir tozu yutmaktan artık iflahımız kesilirdi. Şimdi artık akıllı tahtalar var. Üniversitesi olmayan şehir kaldı mı? Başbakanımız bizi bu milleti seviyor, uzun hastane kuyruklarından kurtardı. Dedi ki ‘Bütün hastaneler birleşecek. Benim bütün milletim azizdir. Herkes istediği yerde muayene olacak. 5 yıldızlı otel konforunda hastanelerde kalacak ve istediği yerden ilacını alacak.’

Geçmişte SSK’nın başında kim vardı, ilaç fiyatları neydi? Bakın ben size şunu söyleyeyim. Geçmişte ilaçta muazzam bir soygun vardı. Bu soygunun hesabını versinler. Netice itibariyle bakın şu anda Osmanlı yadigarı bu güzel ilçemizde herhangi bir vatandaşın şu dağda başına bir şey gelse, helikopter ambulans gelip götürüyor mu? Tam teşekküllü hastanede muayene ediyor mu? Amerika’da yok bu. TOKİ muazzam yatırımlar yapıyor. inşallah Semih kardeşimle TOKİ’yi buraya da getireceğiz. Bütün altyapıyı yenileyeceğiz ben de söz veriyorum burada özellikle bu güzel Gölpazarımız’ın bütün altyapısını yenileyeceğiz. Memba suyu getireceğiz, kanalizasyonu yapacağız. Muazzam bir atık su arıtma tesisi yapacağız. Barajların tamamını bitireceğiz. Niye bunlar yapılamadı?

 

‘5 yıl daha kaybetmeyin’

 

5 yıl daha kaybetmeyin. Görün farkı. Semih kardeşimle farkı görün. Tabi Türkiye’de mali idareler ayrı. Kendi hesabı ayrıdır merkezi yönetim ayrıdır. Mali idare eğer beceriksizse, kabiliyetsizse o zaman bir uçak düşünün tek kanadı kırık gibidir. Tek kanadı kırık uçak uçar mı? İşte siz şu anda  her şeyi yapıyoruz yolları barajları. Öbür kanadı da takmaya hazır mısınız? İnşallah bunu yapacağız. İnşallah sadece hükümetin yaptıkları. Size Mustafa beyle bir hatıramı anlatacağım. Bir gün İSKİ’de oturuyoruz. Genel Müdür Yardımcımız sabahleyin bir gazete getirdi. ‘Genel Müdürüm bu kadarda olur mu?’ dedi. ‘Hayırdır’ dedim. ‘Ya bunlar İSKİ’yi aldılar 600 tane tesis yapıyorlar 2040 yılına kadar su problemi hemen çözülüp su kesintisini hemen 8 ayda tamamen kaldırdılar ve dediler ki 2040 yılına kadar ben demiştim su kesintisi olmayacak. Bu parayı nereden buluyorlar diye merak etmişler. Gazetede bunlar muhakkak Haliç’in içinde Bizans’ın hazinelerini buldular onunla yapıyorlar. Bende aynen şunu söyledim. ‘Bu gazeteciye kızma ona teşekkür et. Bak Bizans’ın hazinesini bulsak bile biz bu millet için kullanacağımızın ispatı.’ Onlar montaj kaset üretsin biz baraj yapalım, biz yol yapalım.

Yıl 2003, ben İSKİ’de Genel Müdürdüm. Dedim ki 8,5 yılda artık işim bitti üniversitede kitap yazayım diye üniversiteye döndüm. Fakat Başbakan bir gün beni aradı ‘Veysel Hoca neredesin?’ ‘Üniversiteye döndüm.’ dedim ‘Yok öyle yatmak.’ dedi. ‘Doğru Ankara’ya DSİ’ye Türkiye’nin bütün su meselesini halledeceksin.’ dedi. O zaman para yok. DSİ’ye gelince 3,5 yılda geçmiş hükümet ne kadar tesis açtı? Ne kadar ihale yaptı? 3,5 yılda 9 tesis açabilmişler. Yılda 3 tesis. Fakat 7,5-8 katrilyon uçmuş. Biz aynı parayla yılda 350-400 tesis açıyoruz. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Bir gün başbakanımıza ben hemen heyecanla dedim ki bu sene 350 tesis var siz temel atmaya gitmiyorsunuz ama açılışı yapar mısınız deyince listeye bi baktı çarşaf gibi ya Veysel hoca sizin tesisleri açmaya gelsem her gün bir tane olsa başka iş yapmamam lazım dedi. Ben de yaptığım gafın farkına  vardım. Ben sadece 10 trilyondan büyükleri topluca açayım. Tarihte ilk defa toplu açılışları kim yaptı? Hemen 10.10.2010’da 110 tesis açtık. 11.11.2011’de 111 tesis, 12.12.2012’de 112 tesis ama 16 katrilyonluk tesisi bir düğmeye basarak açtı. Netice itibariyle ağaçlandırmada destan yazıldı. Her konuda destan yazıldı.

Şimdi değirmenin suyunun nereden geldiğini izah edeceğim. Bizden önceki hükümetler 9 ay vadeli kısa vadeli hazine garantili borçlanmayı % 63 faizle yapıyordu. Peki toplanan vergilerin % 86’sı faize gidiyordu. Geriye bir şey kalıyor muydu vatandaşa? Onun için bir dere ıslahı 15-20 yılda bitmiyordu. 1 gölet aşağı yukarı 22 yılda bitiyordu. Benim çiftçimin Ziraat Bankası’ndan aldığı kredinin faizi %58’di. Şimdi % 0-8 arasında. Benim esnafımın Halk Bankası’ndan aldığı kredinin faizi % 48’di. Üstelik Halk Bankası zarar ediyordu görev zararı diye. Şimdi esnafa verilen kredi % 4-5. İşte bu. Lütfen hep birlikte bu son dönemde yapılan komploya karşı gereken cevabı sandıkta verelim. CHP ve MHP’ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum, onlar da bizim kardeşimiz. Türkiye bütün onlarda bizim kardeşimiz. Bakın burada Türkiye üzerinde büyük bir oyun oynanıyor. Allah aşkına tarih kitaplarını açın son 300 yıldan bu yana 1699’dan bu yana Türkiye üzerinde yabancıların oynadıkları bütün oyunları, bütün projeleri bütün planları bunları bir okuyun. Fark etmiyor yine oyunlar devam ediyor.

 

‘300 yıl sonra ilk defa borçtan 2013’te kurtulduk’

 

İlk defa borçtan 300 yıl sonra Mayıs 2013’te kurtulduk. İlk defa biz büyük hedeflere doğru yelken açıyoruz. Diyoruz ki 3 tane büyük hedefimiz var. 2023 yılı cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yılı. Başbakanımız dedi ki bu yılda biz 26 sırayı aldık 16. Sıraya yükselttik. O kademe çok büyük bir mesafedir. Biz büyük bir milletiz. Bizi tatmin ediyor mu? Etmiyor. Dolayısıyla inşallah Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi hedef 2023 Türkiye hazır, Gölpazarı hazır. Bu tabi bizlerin hedefi. İstanbul’un Fethinin 600’üncü yılını 2053 yılında kutlayacağız. O zaman yavrularımız inşallah Türkiye’yi dünyada ilk 5’e taşımanın heyecanını yaşayacak.

26 Ağustos 1071 tarihinde Sultan Alparslan büyük bir zafere imzasını attı. Şanlı bir zafer, Malazgirt Zaferi. Bunun bininci yılını yeni doğmuş ve doğacaklar 2071 yılında kutlayacak. O zaman bu millet inşallah bu gençler o zaman dünyada belki ilk 3’e giren büyük bir Türkiye’nin ayak sesiyle uyanacak.

Çocuklarınıza uyusun da büyüsün diye ninni söylemeyeceksiniz. Yavrum hedef 2071 diyeceksiniz. İşte biz buyuz. Biz Osman Gazi’nin torunuyuz. Biz Fatih’in torunuyuz. Şanlı ecdadımızın torunuyuz. Ne yapacaksak biz yaparız, yapacağız, yapıyoruz.

 

‘Bu oyunu hep beraber bozmaya hazır mıyız?’

 

Bu seçim sadece mahalli idare seçimi değildir bu seçim Türkiye üzerinde oyun kurmak isteyenlere verilecek en büyük cevaptır. Onun için diyorum ki, sevgili MHP’li, CHP’li kardeşlerimiz bu seçimde mutlaka Türkiye üzerinde oynanan bu oyunu hep beraber bozmaya hazır mıyız? İnşallah bu seçimde bizim bütün birlik beraberliğimizin daha da pekişmesine vesile olur. Birbirimizi daha çok sevmeye vesile olur.” BETÜL SÖNMEZER-ZEYNEP KILBAHRİ

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir