Başkan Yağcı, Herkesi Bilecik’e Davet Etti

“Buradan taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek kuruluş ve kurtuluşun beşiği Şeyh Edebali diyarı Osmanlı sancağı, Ertuğrul sancağı Söğüt’ten Bilecik’ten tüm halkımıza kucak dolusu selamlar saygılar sevgiler sunuyoruz.

Gerçekten biz Osmanlı torunu olmaktan, böyle ataların torunları olmaktan son derece mutluyuz. Dedemiz Şeyh Edebali hazretleri Osman Gazi dedemize, atamıza demiş ki, ‘Ey Oğul! Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın.’ Biz bundan aldığımız ilhamla dün büyüklerimiz atalarımız bu noktada gerçekten bu etkinlikleri bu ortamı bu birlikteliği düzenliyormuş. Bugün Allah’a çok şükürler olsun ki bizler onlardan almış olduğumuz bu bayrağı Yörüklerin, Türklerin birlik ve beraberliği, kardeşliğinin simgesi olarak bugün yapma çabası ve gayreti içerisindeyiz. Devlet büyüklerimizin katkılarıyla milletimizin birlik, beraberlik, kardeşlik ortamı içerisinde bu her geçen gün artarak devam etmekte.

 

‘Etkinliklerimize ülkenin dört bir yanından katılıyorlar’

 

Tabi aslında Söğüt, Bilecik gerçekten birlik ve beraberlik hamurunun karıldığı topraklar ve burada Yörüklerimiz, Toroslardan, Konya’dan, Kütahya’dan, Afyon’dan, Sakarya’dan, Urfa’dan yurdumuzun dört bir yanından gelen Yörüklerimizin birleştikleri, kucaklaştıkları, kaynaştıkları ve ülkemizin birliği ve beraberliğinin örnek numunelerini gösterdiği etkinlikler yapılıyor. Bu Yörük karşılamamız Hayma Ana’nın obasıyla birlikte Söğüt’e gelişini simgeleyen bir karşılama. Yine yürüyüşümüzü yaptık. Yürüyüş aslında Söğüt’ten Domaniç’e kışlıktan yazlığa giden yürüyüşün bir simgesi olarak gerçekleşti ve bu oba kuruldu, eğlenceler, yemekler, güzel ortamlar olacak. İnşallah bu etkinlilerimiz doyasıya devam edecek. Herkes birbiriyle kardeş olduğunu burada bir kez daha hatırlamış olacak.

 

‘Ziyaret edilen alanları geliştirme noktasında çalışmalarımız var’

 

Son yıllarda oluşan tarihe olan ilgi, alaka, bağlılık ve geçmişimize yönelik olarak göstermiş olduğumuz bu ilgi zaten bölgemizde ciddi bir turizm akışını gerçekleştirdi. İnşallah bu etkinlikleri daha da geliştirmemiz lazım. Bu yılın bir gününde değil belki belirgin günleri içerisinde bunun eklerini yapma noktasında planlarımız, projelerimiz var. Ziyaret edilen alanları daha fazla geliştirme noktasında çalışmalarımız var. İnşallah Bilecik genel bazda Söğüt’ümüz de Bilecik merkezimiz de, Bozüyük’ümüzde, Osmaneli’mizde, Pazaryeri’mizde tüm ilçelerimizle birlikte bu elimizdeki mirasın değerini çok iyi biliyoruz. İnşallah bu geçmişimizi de iyi biliyoruz geleceğe de tabi ki sağlam basmak istiyoruz. Şeyh Edebali hazretlerinin öğüdünde belirtmiş olduğu şekilde bu noktada gereken çalışmaları yapıyoruz ama dün iyiydi ama bugün dünden iyi fakat yarın daha iyi olabilmek için de gerekli çabayı gayreti her zaman gösteriyoruz, göstermeye de devam ediyoruz.

 

‘Keyfiye, Osmanlı’nın her eyleminin bir anlamını ifade ediyor’

 

Keyfiye bizim gerçekten bu bizim Osmanlı’nın yapmış olduğu her bir eylemin işlemin bir anlamı ifade ediyor. Bu birliği, beraberliği, kardeşliği, bereketi, adaleti, hakkaniyeti sembolize eden değişik renkleriyle anlatıyor. Mesela yeşil adaleti sembolize ediyor, sarı bereketi sembolize ediyor, mor hoşgörüyü sembolize ediyor, kırmızı devleti sembolize ediyor, beyaz saflığı sembolize ediyor. Osmanlı’nın zaten 3 kıtada 600 yılı aşkın hükümranlığının özeti aslında bu. Yani bunları içerisinde barındıran ve Şeyh Edebali’nin işin başında koymuş olduğu ‘Ey Oğul! Unutma ki vaktinden önce çiçek açmaz. Sabretmesini iyi bil, vaktinden önce çiçek açmaz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.’ İnsanın yaşayabilmesi için o ilkelerin az önce saydığımız hak adalet ve karşılıklı sevgi saygı ilkelerinin hakim olması lazım. Böyle bir dünyayı arzu ediyoruz. Osmanlı böyle bir dünyanın ölçülerini koyduğu için bu kadar uzun yıl gerçekten hak ve adalet dağıtmış, ayakta kalmış ve Osmanlı ortadan kalktıktan sonra da gerçekten onun egemen olduğu alanlara o coğrafyalarda maalesef bir daha sulh ve sukün bulunamamış. Balkanlara bakıyoruz, Ortadoğu’ya bakıyoruz demek ki o ilkeleri bugün bizim de gerçek bazda hayata geçirmemiz lazım ve bunları şiar edinmemiz gerekir diye düşünüyorum.

 

“Ata sporlarımızdan oluşan spor yarışmaları oluşturalım istiyoruz”

 

Ata sporlarının şenlikler kapsamında amatör şekilde yapılmasıyla ilgili de, “Aslında bu son derece önemli ve ümit ediyorum ki, Söğüt’te gelecek zaman dilimi içerisinde de Türki cumhuriyetlerin bir olimpiyatını gerçekleştirelim. Ata sporlarımızdan oluşan bir spor yarışmaları oluşturalım. Onun küçük bir örneğini bugün sporcu kardeşlerimiz gösterecekler. Cirit sporunu gösterecekler. Atıcılığı gösterecekler. İnşallah bunları gelecek zaman dilimi içerisinde daha da geliştirerek sergilemek göstermek imkanımız olur. Ben törenlerimize katılan gelen ilgi gösteren katkı sağlayan herkese canı gönülden teşekkür ediyorum. Herkesi Bilecik’e, Söğüt’e davet ediyoruz. Burada ata toprağında ağırlamaktan büyük mutluluk ve haz duyacağımızı ifade etmek istiyorum.” dedi. ZEYNEP KILBAHRİ

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir