• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Bilecik

BEDRİYE BERBER ENGİN’DEN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE HAYAT DERSİ: “HİÇ DİZİM OLMADI AMA HAYATIMIN HER DÖNEMİNDE KİTAP VARDI”

featured

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanlığı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Konferans salonunda etkinlik gerçekleştirdi.

1

Gerçekleşen programa Bilecik’in Gölpazarı İlçesine bağlı Kurşunlu köyünde kurmuş olduğu Köy Turizmi hizmetiyle ve başarı öyküsüyle örnek model olmuş Bedriye Berber Engin konuşmacı olarak katıldı.

Şeyh Edebali Üniversitesi Yönetim ve Denetim Kulübü Öğrencilerinin desteği ve İşletme Bölüm Başkanlığının organize ettiği etkinlikte İşletme Bölüm Başkanı İsa İpçioğlu ve öğretim Üyeleri Şerife Subaşı ile Sevgi Gönüllüoğlu günün anlam ve önemine ilişkin yaptığı konuşmaların ardından konuk konuşmacı Bedriye Berber Engin başarılı hayat hikayesini katılımcılarla paylaştı.

2 3 4

Hayat hikayesini anlatan ve kitap okumanın önemini vurgulayan Bedriye Berber Engin köyünde devam ettirdiği projelerinden bahsetti. Kadının toplumdaki yeri, önemi ve toplum üzerindeki etkilerinden bahseden Engin, öğrencilerin çok kitap okumaları gerektiğini aktardı. Engin, yaptığı konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:

5

“Ben Bedriye Berber Engin. Köylüyüm. Hiç çıkmadım köyümden hiç ayrılmadım. Yani bildiğiniz köylüyüm çok güzel buzağı yetiştiririm. Çok güzel yerel domates yetiştiririm. Çok eski tohumlardan domates yetiştiriyorum. Benim işim bu yani bildiğiniz köylüyüm. İnanmazsanız ellerimi gösteririm. Nasırlıdır yani ellerim. Köylü olmaktan tek farkım okumak. Nerede, ne zaman, nasıl başladım? bilmiyorum ama yani kitap okuma alışkanlığım vardı. Evlendikten sonra nasıl okurum derdine düştüm. Kimse bana geç köşeye kitabını oku demezdi. Bir gün baktım koyun güdüyor kadın elinde de elişini yapıyor. Dedim ki, benim acilen koyun edinmem lazım küçükbaş hayvan edinmem lazım. Büyükbaş hayvanlarım vardı zaten tek başıma bakıyordum. Yaşım ilerledikçe hepsini beraber götüremedim. Satmak zorunda kaldık. Bir de hayvancılık biraz içeri girmeye başladı. Yani kazandırmamaya başladı. Tabi biraz da o etken oldu. Ben sadece kitap okumak için 17 sene küçükbaş hayvan baktım. Çünkü küçükbaş hayvan gezdirmek ister. Mutlaka dolaştırılmak ister. Bu nedenler onları edindim ve geliştirerek büyüttüm. Ama o zamanlar kitaba ulaşmam da çok zordu. Bir de neden olduğunu bilmiyorum ama birisini gördüğüm zaman saklardım kitabımı. Hala düşünüyorum neden sakladığımı bulamıyorum.

6

O zaman kitaba ulaşmam çok zordu. Köydeki öğretmenlerin kütüphanelerini zaten hatmetmiştim ikişer kere. Sonra gelenden gidenden kitap istemeye başladım. Hiç kitap bulamazsam bir gazetenin, sabah gazetesiydi sanırım, verdiği ansiklopedileri okurdum. Hayatımın her döneminde kitap vardı. Hiç kitapsız bir hayatım olmadı bu yaşıma kadar. Hala da öyleyim. Tevazuu çok severim ama okuma konusunda göstermiyorum. Ben iyi okuyucuyum. Hala harman, saman en yoğun olduğum dönemde bile bir ayda 3-4 tane kitap okurum. Hayatımda hiç dizi izlemedim. Benim hiç dizim olmadı. Ama hiç kendimi eksik hissetmiyorum bu konuda. Sadece bunların isimlerini duyuyorum. Televizyonun hiçbir zaman karşısına birebir oturup böyle televizyon izlemedim. Benim oturup kitap okuma da fırsatım olmadı. Hep hayvanları otlatırken okurum ben kitabımı. Oturum Bir köşede kitap hiç okumadım. Hayvanları çayıra götürüyordum beş saat çayırda mükemmel kitabımı okurdum. Bir su alırdım bir de kitap bir de hayvan ha şimdi bakıyorum şimdiki yaşadıklarıma o zaman daha mutluymuşum. Evet, insan ilişkileri zormuş.  Aynaya da bakıyorum evet, yıpranmışım. Kitabımla ve hayvanlarla çok daha mutluymuşum. Bunun şimdi şimdi farkına varıyorum. Hala da yapıyorum canım sıkıldığı zaman, gerildiğim zaman hemen gidip ağıllarımı kireç geçiyorum. Tekrar başlamak için bir yerlerden ama tabi ki geriye dönüş çok zor insanlar artık ümitlerini bağladılar bir şeylere para kazanmaya başladılar. Eski günlerimi çok çok arıyorum bazen.

7

Sonra ürünlerimi Bilecik kapalı pazarda satmaya başladım. Benim ürünlerim bal, ceviz falan öyle çok emek isteyen şeyler değildi. Pazarımı açtığım zaman Pazar kalabalıklaşsın diye beklerken rahat 2 saat kitabımı okurdum. Kitabımızı alır orada da okurum. Bayan Bir müşterim süt, tereyağı alırdı. Geldi yanıma “Bedriye bu kitap senin mi?” diye sordu.”Evet, benim. Ben okuyorum.” dedim. İlginç geldi kendisine Bilecik İl Kütüphanesinin müdüresiymiş. Burada bulunan kütüphaneye davet etti. Buradaki kütüphaneye geldim. Bayıldım, kendimi kaybettim. Nereye gitsem, hangi ile gitsem beni hep kütüphaneler çeker. Ben de oraların kütüphanelerini merak ederim. Herkes buranın gezilecek, yenilecek neyi var diye merak eder, ben de kütüphanesini merak ederim. Hala ölmeden görmek istediğim bir ODTÜ kütüphanesini merak ediyorum bir de İzmir Kitap Fuarını çok merak ediyorum.2 Tane görmek istediğim yer var kitap hakkında…”

8 9

MEHMET SELİM SAÇTI

 


Reklam
Mustafa Cilali


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir