BİLECİK BU ÖNYARGIYI NASIL KIRACAK

    Büyük şehirlerde belediyeler oluşturdukları stüdyolar ile o ilin hevesli insanlarına hizmet sunuyorlar ama Bilecik’te böyle bir imkan maalesef ki yok. Bizler amatör olarak müzikle ilgilendiğimizden ötürü sadece kendi imkanlarımız dahilinde yapılanabiliyor ve bu sınırlar neticesinde bir eser ortaya koyabiliyoruz. Müzikle ilgili herhangi bir ders alma imkanımız olmadı. İnternetten elde ettiğimiz bilgileri harmanlayarak bir şeyler oluşturmaya çalıştık bu güne kadar. Bilecik’te 50 TL’nin altında alabileceğin tek kurs gitar kursudur. Ondan da farklı bir kurs yoktur. Sadece Bilecik için de söylemiyoruz. Türkiye’de müziğe yeterli önem verilmiyor.
    Mesela milletimiz rapçileri sadece kafalarının üzerinde dönen ya da takla atan insanlar zannediyor. Bu kadar cahil bir ülkeyiz. Rapin ne olduğunu bilmeyen hala var. Biz tüm bu sorunları aşmak adına Bilecik Belediyesi’nden yardım talep ediyoruz. Biz giyim tarzımızdan dolayı serseri olarak nitelendiriliyoruz.
    Siyah giyiniyorsak veya kulağımızda küpe varsa bize satanisttir veya serseridir gözüyle bakıyorlar. Cehaletten kurtulmuş bir ülke değiliz. Çoğu kişide at gözlüğü hala duruyor. Ailelerimiz destekliyor.
    Biz teknik açıdan donanımlı çalışmalar yapmak istiyoruz. Diğer amatörlerden daha ön planda olduğumuzu düşünüyoruz. Ama destek alacağımız kimse yok. İstediğimiz destek çok büyük miktarlar değil. Bilecik’teki müzisyenler kayıt için neden Eskişehir’e gitsin ki? Bilecik’te yapılan konserlere neden biz de çağırılmıyoruz? Çok ünlü olmasak bile çıktığımız sahnenin hakkını verebiliriz. 3 tane sanatçı geleceğine önden biz çıkalım, konserlerde insanlar boşuna beklemesinler.
    Müzik kendini ifade etmek demektir. Ama başkasından şarkı alıp kendine sanatçı diyen insanlar var. Eğer müzik kendini ifade etmekse bu insanlar başkalarının yazdıklarını söyleyip kendilerini nasıl ifade edebilirler ki? Biz kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Dolaşmaya gerek yok. Birçok insan var. 5 TL’ye mikrofon alan herkes bu işi yapıyor. Sonra da bizi kötülüyorlar. Böyle oldukça nitelikli eleman sayısı azalıyor. Gördüğünüz gibi hiçbir destek yok. Niye Bilecik’te müzisyenlere ait bir stüdyo yok?
    Tamam bir Seda Sayan, Mustafa Ceceli kadar ünlü değiliz, ama emin olun onlar kadar müzik yapıyoruz. Biz o sahneye çıktığımızda o sahnenin hakkını vermeden inmeyiz. Mustafa Ceceli geliyor saat 22:00’a kadar bekliyoruz. Millet kuru kuruya bekliyor. Bekleteceklerine bir grup çıkartsalar boş geçmez. Hem Bilecik müzisyenine katkıda bulunmuş olurlar hem de oradakiler o kadar saat beklememiş olur. Bursa’nın stüdyoları var. Herkes gidip ücretsiz kayıt alabiliyor. Çünkü müziğe değer veriyorlar. Biz de belediye başkanımıza ulaşmak ve derdimizi anlatmak istiyoruz.
    Bir arkadaşımız Avusturya’da okuyor. Orada stüdyolar var, gidiyorsun orada faydalanabiliyorsun. Onlar ilk şarkılarını öyle bir stüdyoda alıyorlar da biz neden şarkımızı 3-5 liralık mikrofonlarla alıyoruz. Bu da Türkiye’nin müziğe verdiği değer.”  HASAN GÜNER