Toplantıya Prof. T. Fikret Uçar, Yrd. Doç. Dr. Özlem Mumcu Uçar, Öğr. Gör. Emin Arslan, Prof. Rahmi Atalay, Yrd. Doç. Dr. Murat Yurdakul ve öğrenci grupları ile akademisyenler katıldı. Açılış konuşmasında Bebka olarak tasarıma çok önem verdiklerini belirten Bebka Genel Sekreteri Taner Değirmenci şunları ifade etti;
“BEBKA olarak 2015 yılında en çok kullandığınız kelime nedir diye sorsanız herhalde tasarım deriz. Bugünkü birçok faaliyetimizin odağına tasarım ve inovasyonu yerleştirdik. Ve bununla ilgili Bursa Eskişehir ve Bilecik’te pek çok faaliyetler gerçekleştirdik.
Bilecik’teki etkinliğimiz yol sonuna doğru oldu ve en son etkinliğimizdi. Belki de tasarımın en yoğun olduğu etkinlik diyebiliriz. Bilecik dediğimizde aklımıza gelen ilk şeylerden birisi mermer oluyor. Biz de dedik ki bu tasarım olgusunu mermer ile nasıl buluştururuz ve buradan ne elde ederiz? Yaptığımız çalışmalarda katma değer yaratan en önemli unsurun birçok alanda tasarım olduğunu ve tasarım odaklı düşünme olduğunu fark ettik ve bunu biliyoruz. O yüzden Bilecik’teki etkinliğimizi de “Bilecik mermeri tasarımla buluşuyor” teması üzerinden kurduk. Ve daha sonraki toplantılardaki çalışmalarımızda da bunun bu yıl ki odağına şehri koyalım dedik. “Şehir mermer ve nesneler” adıyla şehirde kullanabileceğimiz, şehirde görebileceğimiz nesneleri mermerle buluşturmayı tema olarak belirledik. "
“Bilecik Mermeri M.Ö. 2. YY.’dan beri tasarımla iç içedir”
Değirmenci’den sonra söz alan Bozüyük Meslek Yüksekokuluı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Murat Yurdakul, bu etkinliğin çok yararlı olacağını düşündüğünü ifade etti ve Bilecik’in yaklaşık 4 bin yıldır mermer tasarımıyla iç içe olduğunu vurguladı. Roma’nın en güzide yapılarında, Pompei’de duvar kaplamalarında, Osmanlı İmparatorluğu zamanında yapılan en önemli camilerde ve Türkiye’nin önemli mimarilerinde Bilecik mermerinin kullanıldığını söyledi
Murat Yurdakul’dan sonra söz alan Prof. T. Fikret Uçar, etkinliğin disiplinler arası bir organizasyon olduğunu ve takım çalışmasının ne kadar önemli olduğunu öğrencilerin bu etkinlik ile daha iyi kavrayacaklarını söyledi.
Bilecik’in tarihinden ve coğrafi dokusundan ilham alınarak nesne üreteceklerini söyleyen Uçar Bilecik’in bir buluşma yeri, bir başlangıç yeri, kıvılcımların olduğu, beylik bayrağının imparatorluğa dönüştüğü yer olduğunu ve öğrencilerin bunlardan besleneceğini ifade etti.
Son olarak mikrofonu eline alan Prof. Rahmi Atalay, kendi mesleği olan heykelciliğin bireysel bir iş olduğu ifade ederken bu projede diğer arkadaşları taşın sınırlarını anlatarak katkı sağlayabileceklerini söyledi.
Etkinliğin devamı bu akşam saat 19.00'da Pelitözü Gölpark Subaşı Restaurant'ta yapılacak olan akşam yemeği ile devam edecek.
