Bilecik Ülkü Ocakları son günlerde artan terör olaylarına tepki amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi .Bilecik Şehitler Parkında gerçekleştirilen basın açıklamasına, MHP İl teşkilat üyeleri, Bilecik Ülkü Ocakları Merkez ve İlçe teşkilat üyeleri katıldı.
Ülkü Ocakları il Başkanı Mehmet Fazlı Güner, Bilecik’te, Ülkü Ocakları ile Ülkücü Gençliği, 24 saat esasına göre 1 hafta boyunca “Şehitlere saygı nöbeti” tuttuğunu hatırlatarak, ”Canlarını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, devletin varlığına ve bekasına, ay yıldızın ve Türklüğün istikbaline ve istiklaline feda eden şehitlerimize duyduğumuz minnetin bir ifadesidir. Tüm şehitlerimizin kabirleri nur, makamları kutlu, ruhları şad olsun.” dedi.
Ülkü Ocakları il Başkanı Mehmet Fazlı Güner yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
“Bugün bizler, Türk Milliyetçiliği fikrinin sancaktarı olan, genci yaşlısı, kadını erkeği, hayatın her alanında mücadele veren mensuplarımızla huzurunuzdayız. Ülkemizin yaşadığı zor zamanlarda, millî duruşumuzu gösteriyoruz. Bilecik’te, Ülkü Ocakları’nın organizasyonuyla Ülkücü Gençlik, 24 saat esasına göre 1 Hafta boyunca “şehitlere saygı nöbeti” tutmaktadır. Bu duruşumuz, canlarını vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne, devletin varlığına ve bekasına, ay yıldızın ve Türklüğün istikbaline ve istiklaline feda eden şehitlerimize duyduğumuz minnetin bir ifadesidir. Tüm şehitlerimizin kabirleri nur, makamları kutlu, ruhları şad olsun. Her gencimizi, her vatandaşımızı, şehitlerimize olan minnetini göstermek isteyen tüm canlan buraya bekliyoruz. Bu nöbet, acılarımıza rağmen milletçe dik duruşumuzu temsil etmektedir. Bu nöbet, can veren şehitlerimizin asla unutulmayacağının ispatıdır. Bu nöbet, yarınlarımızın teminatı olan Ülkücü Gençliğin varlığını Türk varlığını armağan edişidir. Bize destek verin, sesimize ses verin, evinizde oturup rahat içinde dizilerinizi seyrederken yarım saat de gelip gençlerimizle nöbet tutun. Çağrımız ihanete, bölücülüğe ve teröre karşı birliktir. Çağrımız Türklüğe ve İslam’a yönelmiş olan bu kahpece saldırılara karşı bir ve bütün olmaktır. Biz buradayız ve dimdik ayaktayız Allah’a şükürler olsun. “İktidar bu manzaranın sorumlusudur” Aynı zamanda bugünler, Şubat 1992 yılında Ermenilerin insanlığın gözleri önünde kalleşçe ve kahpece gerçekleştirdiği katliamın yıldönümüdür. “Hepimiz Ermeniyiz” diyerek Taksim sokaklarında dolaşan ve “Ermeni Soykırımı” yalanını tüm kamuoyunun önünde savunan, terör örgütlerinin destekçisi, ne ¡düğü belirsiz bir takım soytarıların olduğu bu ülkede; Hocalı’daki 613 soydaşımızı her yıldönümünde anmak, Türk ve dünya kamuoyuna duyurmak yine sadece Ülkü Ocakları’nın organizasyonlarıyla gerçekleşmiştir. Bu sebeple de, tüm siyasi partilerin temsilcilerini maruz kaldığımız terör olaylarına ve Hocalı gibi katliamlara karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Ancak biliyoruz ki bu davetimize karşı yine duvar gibi sessiz kalacaklar; yaşadığımız teröre, Sur’da, Cizre’de, Silopi’de kahramanlarımızın verdiği şanlı mücadeleye karşı sessiz kalan bu siyasi partilere, Karabağ’ı, Kerkük’ü, Halep’i ya da Kırım’ı hatırlatsak ve orada akan Türk kanının vebalini sorsak ne olacak sormasak ne olacak? Her biri milletimizden teveccüh görmüş ancak Türklüğün maruz kaldığı tehditlere karşı sınıfta kalmıştır. 14 senedir iktidarda olan parti bugünkü Türkiye manzarasının sorumlusudur. “Daha kaç şehit verilmesi gerekiyor?” İşte açılımın, çözüm sürecinin sonuçlan ortada, bunca silah, mühimmat, hazırlık yapılırken “artık şehit gelmiyor” diyerek milletimizden oy istenmiştir. Sonuçta ise kahraman evlatlarımızın yasını tutuyoruz. Aynı zamanda bu ihanet sürecine destek veren tüm siyasi partiler de bu vebalin ortağıdır. PKK’nın meclisteki uzantısı olan HDP’nin ve bu partideki milletvekillerinin söz, tutum, davranış ve eylemleri iktidarın aciz politikalarıyla çoktan şımarmayı aşmıştır. Ankara’da 29 vatan evladını katleden hain saldırıyı düzenleyen terörist için taziye düzenleyen HDP vekilleri bunun sadece bir örneğidir. Bu durum bite Türkiye’de adalet olmadığının, devletin temelinden sarsılmış olduğunun ve ihanetin kendisine en üst makamlarda yer bulduğunun bir ispatıdır. Kaldırın bu hainlerin dokunulmazlıklarını, Türk adaleti karşısında hesap versinler. Hiç kimse bu ülkede dokunulmazlık zırhına sığmamasın; fezlekeler raflarda kalmasın diyenler bilsinler ki dokunulmazlık kapsamı her çeşit terör faaliyetine destek verenleri Türk adaletine hesap vermeye göndermekle birlikte, yolsuzluklara adı karışan kim varsa onlar için de işletilsin. Milletimizin kanına ve hakkına giren kim varsa hesap versin. Soruyoruz, eğer bunları bugün yapmayacaksanız ne zaman gündeme getireceksiniz? Sizin doymak bilmeyen kibirleriniz, koltuklarınızda rahat ve konfor içinde oturabilmeniz İçin daha kaç şehit verilmesi gerekiyor? “Türk Milletinin bekasına sahip çıkacağız” Bizler Türk Milletçiliği fikrini, toplumun her kesimine işte bu yüzden duyurmak istiyoruz. Ülkü Ocakları Türk Gençliğinin ve Türk Milletinin vicdanı olmaya devam edecektir. MHP’de bu fikrin siyasi organizasyonu olarak var olacak, mücadelesini sürdürecektir. Bugün ilimizde yaşanan siyasi gelişmelerle, sanki partimiz bitmiş ve tükenmiş gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılmıştır. Bütün kamuoyu bilmelidir ki, MHP 50 yıllık geleneği ve mücadelesiyle dimdik ayaktadır ve bundan sonra da ayakta kalacaktır. Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in fikir ve ideallerine sahip çıkacağız. Bu zor dönemler geride kalacak ve bizler, ülkücüler olarak mücadelemizi sürdürerek, kardeşçe yüz yüze bakacağız ve yine omuz omuza yola devam edeceğiz. Bizler Ülkü Ocakları olarak camiamızın her mensubunu hürmetle ve muhabbetle kucaklıyoruz, ülküdaşlarımızı zor zamanlarda birliğe ve bütünlüğe çağırıyoruz. Bizim camiamızda meseleler elbette konuşulur ve tartışılır, ancak hiçbir talep, fikir ayrılığına dönüşemez. Edep ve ölçü içinde her konuyu masaya yatırırız. Bizim terbiyemizde ve geleneğimizde gönüller sızlasa da, ülkücüler arasında hiçbir fitne ve fesat olamaz. Buna izin verilemez. Siyaset gereği kararlar alınabilir ancak ülkücü ülkücüden kopamaz. Kan kaybına izin verilemez. Fikir ve iman birliği içinde, küsmeden, kırmadan, geri durmadan ve enerjimizi heba etmeden birbirimize, ülkümüze ve Türk Milletinin bekasına sahip çıkacağız. Camiamızın her mensubu kıymetlidir, her biri de geleneğimizin bugünlere canlarını feda eden şehitlerimizin himayesinde geldiğini bilmektedir. Hemşehrilerimiz bilsinler ki, Milliyetçi-Ülkücü Hareket onların sesidir, milli vicdandır; ve bilsinler ki yaşadığımız bu zor günler geride kalacak ve bizler, milletimizle buluşmaya, onların sorunlarıyla hemhal olmaya devam edeceğiz. Dostlarımız yüzünü düşürmesin, fırsat bekçiliği yapacak olan düşmanlarımıza da fırsat vermeyeceğimiz bilinsin.”
