BİLECİK’E “DAVETSİZ MİSAFİR” GELDİ

 

Türkücü Turgay Başyayla’nın sunuculuğunu yaptığı “Davetsiz Misafir” adlı programın çekimleri için Bilecik’e gelen “Davetsiz Misafir” ekibi 4 gün boyunca Bilecik’te misafir oldu. 
Başyayla, İl Kültür ve Turizm Müdürü Seyfettin Topsoy’u ziyaret etti. Başyayla ziyaret esnasında yaptığı açıklamasında davetsiz geldikleri halde çok güzel karşılandıklarını, çekimlerin Bilecik’te yapılacağından dolayı çekilecek bölümün özlemle bekledikleri bir bölüm olduğunu söyledi. Başyayla, konuşmasının devamında şunları aktardı: 
 
“Davetsiz geldik ama mindersiz kalmadık”
 
“Davetsiz Misafir programı aslında 22 haftadır gecikilmiş bir bölümü çekiyor. Aslında ilk bölümümüzün Bilecik’te olması gerekirdi diye düşünüyorum. Her zaman hasretliğini duyduğumuz, anlatmak için özlemle bugünü beklediğimiz bir şehir Bilecik. Çünkü kökümüz özümüz. Bende bir Yörük’üm. Yörük olmanın vesilesi ile o yüzden ilk olarak Bilecik’te çekim yapmamız gerekiyordu. Biz öyle bir milletiz ki, dünyada çadırdan millet kurma yeteneğine sahip tek milletiz. Çadır diyip geçmemek lazım. Aslında o çadır asil Türk milletinin ne kadar insancıl, doğayla nasıl uyum içinde yaşadığının, ne kadar kanaatkar bir millet olduğunun bir ifadesidir. Ayrıca o çadırdan çıkıp dünyaya tıpkı gökyüzündeki yıldızlar gibi ilim, adalet, kültür dağıtmış bir milletiz. Bunu gururla, göğsümüz kabararak söyleyebiliriz. Tabi ki Bilecik Yörük kültürü açısından çok önemli. Benim Davetsiz Misafir programının bu bölümü ağırlıklı Yörük kültürünü anlatmaya yönelik çekiliyor. Bir Yörük düğününde folklor bilimimizin belki de 29 ana bilim dalını da görebiliyoruz. Bir düğünü çekerken bile çok duygulu anlar yaşadık. Seğmen ağalarımızla, türkülerimizle, annelerimizle, teyzelerimizle bir yemek bile yaparken çok duygusal ve keyifli anlar yaşadık. İyi ifadelendirmek gerekiyor. Bilecik örnek bir şehir. Nüfusuna göre sanayisini çok ileri düzeye götürmüş, işsizlik düzeyinin çok düşük olduğu çok örnek bir şehir. Nüfus açısından belki de Çankırı gibi son sıralarda, bende Çankırılıyım. Ama Bilecik sanayisiyle, kentsel dönüşümüyle, yapılan kültürel sosyal çalışmalarıyla ve genç oranıyla ilk 10’a girmeyi başarmış. Şehirdeki genç oranı çok hatırı sayılır bir derecede. Kültür Müdürümüz Seyfettin Bey ve Başkan Bey gençlerimize bu anlamda çok hassasiyet gösteriyor ve önceliği gençler. Öncelikle bu anlamda ben onlara teşekkür etmek istiyorum. Gençlere yönelik sosyal ve kültürel alandaki gelişmeler için faaliyetler yapılıyor ve ufukta daha birçok proje var. Bilecik bir kültür şehri olma yolunda hızla ilerliyor. Öyle de olmalı, Osmanlı’nın kurulduğu, temelinin atıldığı bu topraklarda kuruluşun ve kurtuluşun şehrine de bu yakışır. Buraya iç ve dış turizmin akması gerekiyor. Yapılan kentsel ve kültürel çalışmalarla bu yavaş yavaş başlıyor. Hakikaten Bilecik çok örnek bir kent olma yolunda hızla ilerliyor. Bilecik ve Bilecik insanı kültürüyle, yaşam tarzıyla, türküleriyle, halk oyunuyla, örf ve adetiyle çok iyi bir noktada. Benimde burnumun direği sızlıyor, bende Yörük olduğum için. Bizler Oğuzların Kayı boyunun kardeşleriyiz. Dolayısıyla Bilecik’te Seğmen ağalarımızla birlikte türkü söylerken zaman zaman Bozüyük’e, Pazaryeri’ne gittik. Söğüt’e gideceğiz. Yaptığımız çekimlerle hakikaten duygulu anlar yaşadık. Dilerim Türk milletine, Türk izleyicisine Bilecik’i güzel ifadelendiririz. Çalışmalarımızda ve çekimlerimizde bize destek olan Kültür Müdürlüğümüze ve Müdürümüze, Sayın Başkanıma, İlçelerimizin Başkanlarına çok teşekkür ediyorum. Davetsiz geldik ama kucak açtılar. Davetsiz gelen mindersiz oturur demediler. En iyi şekilde ağırladılar bizi. Güzel kültürümüze yönelik ne varsa bize sundular. Çok teşekkür ediyoruz.”
“Davetsiz Misafir” programını 14 Aralık Çarşamba günü saat 23.00’da Samanyolu Tv’de izleyebilirsiniz.
 
İl Kültür ve Turizm Müdürü Seyfettin Topsoy’da Bilecik’te böyle bir program yaptıkları için teşekkür etti. Bilecik’in tanıtılması için bu tür programların sık sık yapılmasının gerektiğini belirtti. Konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Biz ilimizi her zaman taşını mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek, kuruluş ve kurtuluşun başlangıcı Şeyh Edebalı ve Ertuğrulgazi diyarı olarak tanıtıyoruz. Çünkü Bilecik bizim ecdad ve geçmişimizin temellerinin atıldığı, dikilen çınarla insanlığı o çınarın yapraklarının altına alan bir medeniyetin fışkırdığı yerdir. Bilecik’i bilmeyen zaten kendisini de bilemez geçmişine de hiçbir zaman yön veremez. Bu vesile ile her zaman tanıtıcı yayınlarımıza yapmış olduğumuz fuarlarda tarihiyle,  tarihi güzellikleriyle, sivil mimari örnekleriyle kendine has ürünleriyle Bilecik’imizi tanıtıyoruz. İstanbul’da yapmış olduğumuz tanıtıma İstanbul’daki televizyonlarımız, radyolarımızda katılıyor. Onun için Bilecik’imiz eskiden olduğu gibi Urfa’da bulunan Birecik değil, Eskişehir Bilecik değil, Bursa Bilecik değil. Bilecik’i Osmanlı’nın kuruluşuna, kurtuluşuna eşik olan ecdad ve ata yurdu olarak biliyoruz. Bu ecdad ve ata yurdunu unutturmamak ve geleceğe daha iyi tanıtmak için tüm tanım işlerini yapan televizyonlarımızla diğer kuruluşlarımızla irtibatımız var. Bu konuda Turgay Bey de ilimizi tüm insanlarımıza ve dünyaya tanıtmak amacıyla yapmış olduğu programının burada çekimlerini yapıyor. Bundan mutluluk duyuyoruz. Çünkü Turgay Bey gibi bu tanıtıma yönelik geçmişi unutturmamaya yönelik programların daha fazla artmasını dileyerek herkesi Bilecik’e bekliyoruz. 
Bilecik’imiz hakikaten eşi enderi bulunmayan tarihi, tabi güzellikleri kendine has ürünleri olan ilimizdir. Bu programda da Bilecik’in her türlü kültürel etkinlikleri üzerinde duruldu. Yörükler üzerinde de duruldu. Yörükler 400 çadırla gelip burada Osmanlı’nın temelini atmışlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurulmasına vesile olmuşlar. Bugünde dünyaya Osmanlı İmparatorluğu’nun başta insan sevgisi olmak üzere insanlara olan muhabbetini göstermişler. Haçlı ruhunun kötü düşüncelerini Avrupa’da o insanlara unutturmuşlardır.”
ZEYNEP KILBAHRİ


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir