BİLECİK’İN GELECEĞİ KONUŞULDU

 

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinliğin açılış konuşmasını Bilecik Belediyeler Birliği ve Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı yaptı. Yağcı, “İlkini düzenlediğimiz ve inşallah her sene devamını da getirmeyi düşündüğümüz arama toplantısına teşrif ettiğiniz için, davetimize değer vererek buraya geldiğiniz için ve bu konuyu araştırma noktasında çaba gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum” diyerek başladığı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
 
Yağcı: “Elimizdeki imkanları gerektiği kadar değerlendiremedik”
 
Gerçekten çok önemli özellikleri ve güzellikleri olan bir ilde yaşıyoruz. Çok önemli değerlerimiz ve referanslarımız var. Ama maalesef ki; alabildiğine rekabetin oluştuğu dünyamızda bu değerlerimizi ve referanslarımızı bugüne kadar çok iyi değerlendirerek ön plana çıkarmış değiliz. İlimizde bu zamana kadar çok güzel şeyler yapıldı ve bu güzel çalışmalarla ilimiz bizlere emanet edildi. Biz elimizdeki özellikleri ve güzellikleri daha iyi yerlere getirerek, günümüz şartları içerisinde marka değerleri oluşturarak geleceğe ve gelecek nesillerimize daha iyi güzel bir şehri emanet etmek sorumluluğu içerisindeyiz. Referanslarımızdan bir tarafı tarihe yol alıyor. Bilecik her şeyden önce kuruluşun merkezi ve hiçbir millete nasip olmayan Osmanlı gibi bir devletin kurulduğu topraklara sahip. Maalesef bu topraklara turizm anlamında baktığımızda gerektiği kadar değerlendiremediğimizi görüyoruz. 
İlimiz coğrafi anlamda çok önemli bir konumda ve durumda. Üretilen tarım ürünlerinin marka değer oluşturması noktasındaki çalışmalara baktığımızda, bu alanda da gerçekten istenilen verimlilikte olmadığımızı görüyoruz. Ama bunlar Bilecik’te hiçbir şey olmadı anlamına gelmez. Çok güzel gelişmeler ve çalışmalar da var. İlimiz sanayi anlamında özellikle mermer ve seramik hammaddesi noktasında bakıldığında bunun da istenilen verimlilikte olmadığını ve bunun da tartışılması gereken konular içerisinde olduğunu görüyoruz. İlimizin insan yapısı olarak bakıldığında gerçekten birçok ilin insan karakteri ve yapısına göre eğitim öğretim düzeyi oldukça ön planda olan birikimli bir insan yapımız var. Ama bu yapıyı örgütleyerek ve kolektif çalışma alışkanlıkları kazandırarak tam verimli bir şekilde kullanamadığımızı görmekteyiz. 
 
“Bu güne kadar gündemimiz doluydu”
 
“Başkan Bey, siz sekiz yıldır belediye başkanısınız. Niye sekiz yıl sonra böyle bir toplantı gereğini duydunuz” diyebilirsiniz.
Bilecik’imizin sekiz yıl önceki gündemini düşündüğümüzde gündemimiz zaten doluydu. Arayacağımız çok fazla bir şey yoktu. Gerçekten artımız olup bir türlü artıya çeviremediğimiz ulaşım meselemiz vardı. Bugün baktığımızda Bozüyük-Bilecik-Mekece duble yol çalışması, Bursa-Yenişehir-Bilecik duble yol çalışması ve Ankara-Eskişehir-Bilecik-Sakarya-İstanbul hızlı tren çalışmaları bugün Türkiye’mizin gündeminde ve hızlı bir şekilde hallediliyor. Duble yollarımız açıldı. Bursa yolumuzun çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Hızlı tren konusunda 2013 yılı içerisinde Bilecik’ten de sefer yapacak şekilde kararlar verildi. Yine ilimizin on yıl önceki gündemine baktığımızda en önemli maddelerden birisi Bilecik’e bir üniversite kurulmasıydı. Allah’a şükürler olsun ki 2007 yılında Bilecik Üniversitemiz kuruldu ve çok önemli bir performans göstererek şehrimize sosyal, kültürel ve kentsel dokusu açısından çok önemli görevleri ifa etmeye başladı. Yine şehrimiz için çok önemli olan bir su meselemiz vardı.
 
“Türkiye’nin en iddialı alt yapısı Bilecik Merkez’de”
 
Dönemimizde, belediyelerimizle işbirliği içerisinde %60’lık bir kısımda önümüzdeki otuz yılda sıkıntıya mahal vermeyecek şekilde çalışmalar gerçekleştirdik. Tüm ilçe ve beldelerimizde mutlaka eksiklerimiz vardır ama diğer illere, ilçelere ve beldelere göre kentsel alt yapımızın, dokumuzun çok ileri boyutlarda olduğunu, Bilecik Merkez olarak bakıldığında da Türkiye’nin en iddialı alt yapısının olduğunu görüyoruz. 
 
 “Yaptığımız çalışmalarla sorunları giderdik”
 
Tabi önümüzde böyle gündemlerimiz varken, kentsel alt yapımızı hazırlamamışken bir şeyleri aramamız herhalde abesle eşdeğer olurdu. Artık sıranın şehrimize vizyon kazandıracak ve marka değeri oluşturacak projelere geldiği kanaatindeyim.
 
“Bu toplantı çok büyük sonuçlar doğuracak”
 
Biz de elimizde olanların ortaya konması ve değerlendirilmesi açısından böyle bir toplantıyı öngördük. Bu toplantının büyük sonuçları doğuracağını düşünüyorum. Eksikliklerimiz ve aksaklıklarımız ama başlangıç olması sebebiyle son derece önemli. Sorunların çözümünü Bilecikliler dışında başkasından beklememiz anlamsızdır. Onun için çözüm aramızda, çözüm Bilecik’te, çözüm bizlerde…
Vizyonumuzun belirlenmesi ve marka değerlerimizin oluşturulması konularında rotamızı belirleyebiliriz. Belki bu toplantıda kentsel yaşam noktasında yapmamız gerekenlere dair fikirler oluşacak. 
Elimizdeki turizm değerlerimiz nedir ve bunlara ilişkin olarak nasıl bir çalışma yapmalıyız? Üniversitemizin performansını hangi şartlar içerisinde artırabiliriz? İkinci veya üçüncü bir üniversite ilimize neler kazandırır ve bunun için kentsel alt yapıyı nasıl hazırlamamız gerekir? İlimize gelen öğrencileri konuk etme ve ağırlama noktasında neler yapmalıyız? Bu genç nüfusu burada daha fazla tutabilme adına neler yapmalıyız? bunları değerlendirmeliyiz.
Tarımda gerçekten çok önemli bir noktadayız. Ama bu tarımsal üretim noktasında marka değerlerimiz neler olmalı? Bilecik’in narı, ayvası ve cevizi var diyoruz. Ama bunları sadece biz biliyoruz. Bunları dış dünyaya nasıl açmalıyız ve anlatmalıyız? bunları araştıracağız. Sanayide yol haritamız ne olmalı? Tarımla sanayi arasındaki dengeyi nasıl kurmalıyız? Bunları değerlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
“Buradaki bir fikrin hayata geçmesi bile çok önemli”
Bu aslında bir arama ve bu arama içerisinde neleri bulacağımızı biz de bilmiyoruz. Toplantı sizlerin gayret ve destekleriyle istenilen sonuca ulaşacak. Bu çalışma yalnızla bu yılla sınırlı bir çalışma değil. Burada oluşan sadece bir fikrin bile önümüzdeki bir yıl içerisinde hayatiyet kazanması son derece önemli. Bilecik adına burada toplanarak bir araya gelmemiz ve birbirimizle kucaklaşmamız dahi, bu şehrin birlik ve beraberliği açısından önemli.
Yağcı’nın konuşmasının ardından kürsüye gelen AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, sinerji kavramının konferansın ruhuna hakim olmasını dileyerek “Sayın Başkan Bilecik’te yapılanları ve bu arama konferansı sayesinde yapılabilecekleri çok güzel özetledi. Muhtemelen milletvekili arkadaşlarım da konuşmalarında özelikle 2023 vizyonu çerçevesinde Bilecik’imizle ilgili gelecek projeksiyonlarını ayrıntılı olacak konuşacaklar ve daha sonraki oturumlarında bu konuların öncelikleri tartışılacak” dedi.
 
Avcı: “Bu konferans 2023 vizyonu için çok değerli katkılar üretecek”
 
Avcı konuşmasının devamında şunları aktardı: Sinerji bildiğiniz gibi bir araya gelerek üretilen enerji anlamında kullanılır. Dolayısıyla biz Bilecik’imizin sorunlarını konuşurken sadece Bilecik’in sorunlarını konuşuyor olmayacağız. Eğer sadece Bilecik’in sorunlarını konuşacağımızı varsayarsak vizyonumuzun çapını çok küçültmüş oluruz. Nitekim hükümetimiz döneminde geliştirilen bölgesel kalkınma ajansları da bu espriden yola çıkarak düşünülmüş bir girişimdir. Biz parlamenterler olarak bu sinerjiyi kendi aramızda gerçekleştiriyoruz. Bilecik’imiz için bir araya geliyoruz. Dolayısıyla ben bu arama konferansından önümüzdeki on yıl için çok değerli katkılar üreyeceğini ve türeyeceğini düşünüyorum.”
 
Şeker: “Ben kendimi 4. Murat zannetmiştim”
 
Avcı’nın ardından konuşan MHP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker şunları söyledi: “Bilecik’te çok şeyler oldu ve olmaya da devam ediyor. Bu güne kadar emeği geçen, aramızda olan ya da olmayan, siyasetçi ve bürokrat herkese de teşekkür ediyorum. Tabi dışarıdan konuşmak çok kolay. Hep derler ya… Japon gelmiş “Türkiye’ye hayran oldum” demiş. “Niye” demişler. “Kendi işlerine aklı ermiyor ama elalemin işini acayip biliyor bu Türkler” demiş.
Şimdi dışarıdan konuşmak çok kolay. Her kafadan bir ses çıkıyor. Biz de milletvekilleri her şeyi biliyoruz zannediyoruz. Ben ilk milletvekili olduğumda ilk dört ay kendimi 4. Murat zannetmiştim. “Her şeyi ben halledeceğim” diyordum ama durumun öyle olmadığını gördüm. Nabi Ağabeyimizin de dediği gibi Bilecik’e yeni bir yol çizmek gerektiğine inanıyorum. Ben en çok Bilecik’in tarihi, kültürü, sosyal yaşamı ve doğa turizminle ilgili konuyu öne almamız gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili gerekli çalışmanın bir kısmı yapıldı. Ama en önemsi konuyla ilgili birleşerek bir harita ve bir yol çizmek lazım. 
“Biz bile Bilecik’in birçok yerlerini bilmiyoruz”
Biz bile Bilecik’in birçok yerlerini bilmiyoruz. Burada olan birçok kişi Yenipazar-İnhisar ilçeleri arasındaki kanyonları bilmiyordur. Ben de kaç sene sonra öğrendim. Türkiye’nin en büyük şirketlerini iki gün burada ağırlayıp gezdirip Bilecik’i tanıtacak bir propaganda yapmak lazım. Bu potansiyel Bilecik’te var. 
“Televizyon dizileri çok önemli”
 
Bunun yanında televizyon dizilerini çok önemli. Tarih ile ilişkiler kurulup, Bilecik’in turistik güzel yerlerinde diziler çekilebilir. Film yapımcılarıyla konuşulup buradaki güzellikler öne çıkarılabilir. Biz seramik ve mermerin ana yatağıyız. Senelerdir konuştuk ama yapamadık. Senenin belli bir zamanında Bilecik, Bozüyük ve Söğüt’ü de içine alacak bir uluslar arası fuar yapılabilir. Bu da Bilecik’i öne çıkaracaktır.
Ben bu toplantıların sadece merkezde değil ilçelerde de böyle tartışılması ve öne çıkarılmasını diliyorum.”
AK Parti Bilecik Milletvekili Dr. Fahrettin Poyraz, konuşmasına başlamadan, öncülüğünden dolayı Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı’ya teşekkür etti.
Poyraz yaptığı açıklamada “Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. Çünkü Bilecik’i sadece içine kapanık ve sadece yereli ön plana çıkartan bir çerçeveyle tartışmak herhalde en başta Bilecikliler olarak bizim Bilecik’e yapacağımız en büyük haksızlık olurdu. Onun için vizyonu geniş tutmak, sadece Bilecik’i geçmişle karşılaştırmak veya sadece Türkiye’de Bilecik’in ne olması gerektiğini konuşmak yeterli değil. Dolayısıyla önce doğru tespitlerde bulunmamız lazım. Artık Bilecik’teki durumumuzu ve tespit ettiğimiz artı ve eksilerimizi kıyaslayarak sonuçlar çıkartmamız gerekiyor. Tabi bizim şöyle bir farkımız var. Bugün burada birkaç konunun değil Bilecik’in sahip olduğu tüm potansiyelinin konuşulması gerekiyor” dedi. Poyraz ayrıca şu cümleleri kurdu:
 
Poyraz: “Üretken nüfus köylerde kalmıyor”
 
  Bilecik olarak sadece doğa turizmini ön plana çıkartalım diyebiliriz. Hakikaten doğa turizmini ön plana çıkartacak çok güzel değerlerimiz var. Sanayimizin eksiklikleri nedir onları konuşalım. Tarımı konuşabiliriz. Güçlü bir tarım potansiyelimiz var. Kuruluşun ve kurtuluşun beşiği olarak her konuşmamızın başında ifade ettiğimiz bir tarihimiz var. Dolayısıyla Bilecik bana göre birçok ilimizle kıyaslanmayacak derecede potansiyele sahip. İşlenmesi gereken zengin potansiyelimiz var. Tabi belli sorunlarımız veya bizi bekleyen riskler yok mu? Birkaç kelime olarak da onlara da değineyim. Bir tarafta sanayiden bahsediyoruz. Yani şuanda genel nüfusla kıyaslandığı zaman Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde bir işçi nüfusumuz var. Ama bu nüfusumuzu nerden kazanıyoruz diye baktığımızda beri tarafta köylerimizi görüyoruz. Bu sefer tarım potansiyelimizi tartışmaya başladığımız zaman köy nüfusumuzun gittikçe azaldığını, yaşlandığını ve üretken nüfusun köylerde kalmadığını görüyoruz. Şu anda köylerimizde maalesef verimli tarım ve hayvancılık yapacak nüfusumuz hemen hemen kalmadı. Köylerimizin nüfus ortalaması maalesef 60 yaşın üzerine çıktı.
 
“Tarım işçisi ithal edeceğiz”
 
Tıpkı sanayide olduğu gibi il dışından tarım işçisi ithal eden bir il konumuna düşeceğiz. Peki başka yerlerden gelecek olan bu nüfusun sorunlarına karşı biz hazırlıklı mıyız? Hiç örnek aramayın. Hemen yanı başımızda Söğüt’ün dibinde Çaltı… Gidin bakın. Eskiden üç dört ay çalışan Çaltı şu anda Sakarya Havzası’nda özellikle seracılığın gelişmesiyle üç bin dönümü aşan bir seracılık yatırımıyla artık 12 mevsim çalışan bir Çaltı’ya dönüştü. Artık ağırlıklı olarak doğu ve güney doğudan gelen yüzlerce ailenin belki de Çaltı nüfusu kadar bir nüfusun Çaltı’da seraların sağında solunda çadırlarda barakalarda barındığını görüyorsunuz. Peki burada yaşayan çocuklarımız ve insanlarımız sağlıklı bir yaşam hakkına sahip değiller mi? Bu durum şuan sadece  Çaltı için geçerli. Ama ben inanıyorum ki Sakarya Havzası’nın tamamında bu ve buna benzer sıkıntıları yaşayacağız. Buna da bugünden hazırlıklı olmamız gerekiyor. 
Son olarak kürsüye gelen Vali Halil İbrahim Akpınar “Türkiye’de 81 vilayet var. Bu vilayetlerden bazıları her yıl nüfusunu biraz daha kaybediyor. Bilecik uzun yıllar küçük ve mütevazı bir şehirken son 10-15 yılda biraz hızlı gelişmeye başlamış. Geçen sene Türkiye’de kendi nüfusuna oranla en fazla nüfus artışı olan şehirdi. Bu da zaten şehrin hemen hemen her tarafındaki inşaatlardan, sosyal tesislerden, okullardan ve üniversitedeki gelişmelerden kendisini gösteriyor. 
 
Akpınar: “Bilecik hızlı gelişen bir şehir”
 
Bilecik her bakımdan gelişiyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin genel problemi kent kimliğinin olmaması. Avrupa’da evlerin yüksekliği, sokakların genişliği, sokakta kullanılan malzemelerin seçimi ve bahçe duvarının yüksekliğine varıncaya kadar konulmuş kurallar var. Herkes ona göre bir yapılanma içerisinde. Bu konuda çok başarılı bir örnek sergileyemediğimizi görüyoruz. 
Burası hızlı gelişen bir şehir. İnşallah belediye başkanlarımız ve yerel yönetimlerimiz bu şehri geliştirirken geniş alanlar bırakarak şehrin gelişmesini sağlarlar. Tarımda çok ciddi gelişmeler var. 40 yıl önce Ege Bölgesi ve Çukurova’nın yaşamış olduğu dönüşümü Bilecik yeni yaşıyor. Bilecik mermer ve seramikle ön plana çıkıyor. Ama gelen misafirlerimize hediye edebileceğimiz bir şey de yok. İyi ki Şeyh Edebalı “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” demiş. Biz de onu her şeye bastırmışız. Ondan veriyoruz başka da bir şeyimiz yok. Bilecik’i temsil edecek, bu şehirden bir anı olarak götürülebilecek başka şeyler de bulmamız lazım. Bilecik’te kültür turizmine yönelik çok ciddi şeyler var. Diziler ve filmlerle de büyük katkılar sağlanabilir” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından konuşmacılara, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı tarafından hediyeleri takdim edildi. 
 


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir