BİLECİK’İN RİTMİK ŞİİR USTALARI BU SEFER BİZİM MİKROFONUMUZA KONUŞTU

Toka: “Hiphop’çı diyorlar size, niye öyle diyorlar?”

 

Burak:Hiphop bir kültürdür. Rap müzik de onun bir dalıdır”

 

Emre: “Gördüğümüz olayları, haksızlıkları liriklerimizle döküyoruz”

 

İşte Burak ve Emre kardeşlerimizle rap müzik üzerine söyleyişimiz:

 

Toka: “Rapçi kardeşlerimizle birlikteyiz. Burak ve Emre. Kardeşler anlatın bakalım rap nedir, rap’in tarihçesi nedir?”

Burak: “Rap’in tarihçesi abi, rap müzik ilk Afrika’da ortaya çıkıyor ve daha sonradan Amerika’ya yayılıyor. Zaten fakirleri ve ve getto yerleri yani karanlık, pislik, kötü yerleri anlatan bir müzik dalıdır. Ama bizim toplumumuzda bir önyargı var. Onları kırmaları lazım. Mesela bizi hep görünümlerimize bakarak yargılıyorlar. Kılık kıyafetlerle yargılayıp bizim söylediğimiz sözleri, yani yaptığımız müzikte anlattıklarımıza kulak vermiyorlar, sadece görünümümüzle yargılıyorlar, işte ne bileyim serseriler, psikopatlar gibi şeyler söylüyorlar.

“Rap müzik ile her şeyi anlatabilirsin, aklına gelen her şeyi”

 Rap müzik aslında her yaşta dinleniliyor. 30-40 yaşında adamlar da bunları dinliyor. Ben kendim de şahit oldum ama kendileri bile dinledikleri müziği kabullenemiyorlar. Kendileri bile kabullenemedikleri için işte rap kitlesi 13-15 yaş grubunda bir müzik dalıymış gibi görünüyor. Ama aslında bizim yaptığımız rap müzik bütün müziklerden farklı. Mesela rap müzik ile her şeyi anlatabilirsin, aklına gelen her şeyi. Fakirini, zenginini, kötüsünü, iyisini, savaşları aklına gelen her şeyi. Aşk olur bunun içinde. Her şeyi anlatabilirsin.”

Toka: “Bir yerde haykırış mı bu rap, sesleniş mi, isyan mı?”

Burak: “Evet abi. Kendini ve toplumu bir şekilde anlatabilmektir rap. Ritmik şiir olarak geçer zaten. Afrika ritmik şiiri olarak geçer.

“Biz Türk’lerde nasıl bir aşıkların atışması vardır, bizde de bu şekilde ama elektronik müzik sayesinde”

Yıllar öncesi bu şekilde bulunmuş. Şöyle düşünmesi lazım bizim toplumumuzun; Hani biz Türk’lerde nasıl bir aşıkların atışması vardır. Karşılıklı sazla atışırlar. Bizde de bu şekilde ama elektronik müzik sayesinde bu geliştirilmiş, yüksek mertebeye taşınmış. Rap müzik bence güzel bir şey. Herkese tavsiye ederim. Allah nasip kısmet ederse 6-7 ay sonra Bilecik’te 3 ortak olarak kayıt stüdyosu açacağız. İsteyen bütün kardeşlerimiz gelip alabilirler kayıtlarını. Bu sadece rap müzik için değil, bütün müzik dallarında kayıtlarımız mevcut olacak. Ben kendim 5 yıldır uğraşıyorum. Bize hiç kimse destek vermedi. 2012 yılında da sizin gazetenizde çıkmıştık biz. Bilmiyorum hiçbir yetkili gelip sormadı bile ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz gibisinden. İnşallah bu sefer bir yerlerde sesimizi duyururuz. Bizim istediğimiz milyarlarca paralar bayılıyorlar. Bir etkinlik olduğunda bir tane sanatçıyı çıkarıyorlar. O sanatçı çıkmadan önce millet orada boşu boşuna bekliyor. Niye beklesinler ki abi? Çıkarsınlar bizi mesela önden sahneye. Biz milleti eğlendirelim. En azından canları sıkılmaz. Daha sonra çıkan sanatçı çıkar ne söylemek istiyorsa söyler”

Toka: “Emre seninde rap konusunda görüşlerini almak istiyoruz?”

Emre: “Mesela haberlerde gördüğümüz olayları, haksızlıkları liriklerimizle döküyoruz, anlatıyoruz. Mesela düşmanları, bizlere kötülük vermeye çalışanları yabancı ülkeler olsun hepsini anlatıyoruz, içimizden gelerek yazıyoruz. Yani bu bir yetenek”

Toka: “Bu arada rap’in Bilecik’teki konumu nedir?”

Burak: “Rap’in Bilecik’teki konumu abi, ben 4 yıldır Bilecik’te rap müzikle uğraşıyorum. Şu an Emre kardeşim de dahil olmak üzere 4 yada 5 kişi bu müzikle ilgileniyor, profesyonel olarak uğraşıyor. Var, uğraşan çok kişi var ama çok amatörce yapıyorlar. Bir de özenti yani, bunlar gelip geçici olarak gördükleri şeyler. Yaklaşık 10-15 kişi var uğraşan ama Bilecik’te bu kitlede kalacak şu an çok az kişi var.”

Emre: “Az kişi var. Bizim çok kişiyle sesimizi duyurmamız gerekiyor.”

Toka: “Hiphop’çı diyorlar size, niye öyle diyorlar?”

Burak: “Hiphop bir kültürdür. Rap müzikte onun bir dalıdır. Bir ağaç gibi düşünün. Hiphop çok gelişmiş bir kültürdür. İçinde grafiti, break dans, tır rap müzik gibi dalları vardır.”

Toka: “Siz Bilecik’te 4-5 kişi olduğunuzu söylüyorsunuz da, benim dikkatimi çekiyor. Sizin bir giyiniş tarzınız da var. Bilecik’te sizin gibi çok giyinen gençler var bunlar sizden değil mi?”

 Burak: “Şu an Bilecik’te nasıl şekillendiriyorsunuz bilmiyorum ama bol pantolon giyen sadece 4 kişiyiz biz, başka yok. Diğer giydikleri kargo pantolon olarak geçiyor. Bundan 3 yıl önce çıkmış yoğunlaşan bir toplum vardı, apaçi genler falan diyorlardı. O tarzda insanlar giyiyor. Zaten bizi toplumdan ayıran giyim tarzımızdır.”

Emre: “Bilecik’te fazla görmüyorum mesela istiyorum kendi aramızda Freestyle atalım, istiyoruz ama fazla yok bir biz varız”

Toka: “Peki teknoloji çağında yaşıyorsunuz. Sosyal siteler var. Sesinizi orada duyuramaz mısınız?”

Burak: “Sosyal sitelerde bir kitlemiz zaten var. Bizim istediğimiz doğma büyüme Bilecik’te, kendi şehrimizde bu şeyi yapıp büyüklerimizin de bize destek olmasını isterim. Gördüklerinde giyime kuşama bakıp da kafa çevireceklerine, en azından bu bizim Bilecik’in sanatçısı diyebilmeli. Önemli bizim için. Bu güne kadar destek olmadılar. Bugünden sonra destek olacaklar mı? Yine olmayacaklar. Yine de biz gelip sizinle bir konuşalım dedik. Sağ olun sizlerde bizim sesimizi duyuruyorsunuz.”

Emre: “Biz bu işi para için yapmıyoruz. Mesela benim şöyle bir sözüm var. Para ve kız için bu sanatı yapana kapalı tüm kapılar. Sen bu işi yaparsan bütün kapılar kapalıdır, sen bu işi yapamazsın anlamındadır. İçinden gelerek yeteneği ortaya koyman gerekir”

Toka: “Ben dikkat ediyorum televizyonlarda. Genelde bir şehrin güzel bir yerinde değil de, böyle keşmekeş bir yerde, bazı şeyleri gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorsunuz, yıkık dökük yerlerde klip çekiyorsunuz. Bunu nedeni nedir?”

Burak: “Bunun nedeni bir şehrin güzelliğini devletimizi sağ olsun gösteriyor, kötü yönlerini göstermiyorlar. Mesela güzel bir şehrin kötü yönünü saklamaya çalışıyorlar. Biz de güzel olarak gördükleri şehri aslında kötü yanlarının da olduğunu, kötü alışkanlıklara da sürükleyebileceğini göstermek amaçlı bu şekilde harabe yerlerde kliplerimizi çekiyoruz”

Toka: “Bu söyleyişimizi Bilecik’in en güzel yerlerinde de yapabilirdik. Yine de böyle bir mekanı tercih ettik. Bu yaşam tarzı sizin yaşam biçiminiz. Buradan başta Bilecik gençliğine olmak üzere söylemek istedikleriniz nelerdir, vermek istediğiniz mesajlar var mıdır?”

Burak: “Bu işle uğraşmak isteyen herkese bizim kapımız açık, elimizden geldiğince yardımcı oluruz. Mesela ben dediğim gibi bu işle 5 yıldır uğraşıyorum. Emre’yi bu işe sürükleyen ben oldum. Kendi içinde bir şeyler olduğu için bu müziği seçti. Ben bir konuya da değinmek istiyorum. Ülkemizde belki görmek istemiyorlar ama uyuşturucu konusunda gençlerimizin hepsi maf oluyor.”

Emre:  “Biliyorsunuz Bilecik’te Kadir diye bir arkadaşımız vardı, yakın bir zamanda onu kaybettik üzüldük. Bazı kişiler bu işlere gençlerimizi sürüklüyorlar. Onlara bir dur demeliyiz. Parçalarımızda da bunları anlatıyoruz bilinçlensinler diye, sonuçlarında kötü şeyler oluyor diye. İnşallah elimizden gelenin fazlasıyla uğraşacağız, geleceğiz bir yerlere.”

Toka: “Siz toplumun her kesimine her konularda olduğu gibi gençlere de ahlaklı olmaları yönünde iyi insan olmak yönünde, uyuşturucudan uzak kalmaları gibi mesajlar mı veriyorsunuz?

Burak: “Aynen öyle abim. Okuyan insanlar var, okuyabildikleri kadar okusunlar. Çünkü bu devirde ekmek aslanın ağzında. Okuyamıyorlarsa eğer durumları yoksa bunu da anlamak lazım. Her insan okuyacak diye bir kaide yok. Güzel bir meslek edinip kollarına altın bir bilezik taksınlar.

“Rap bir yandan isyandır bir yandan direniş”

Uyuşturucuyla alakalı benim şöyle bir sözüm var. “Fazla boş bıraktık bu sokakları. Polis aç gözünü her köşede bekliyor bir torbacı” Mesela gerçek bir şey bu. Rap bir yandan isyandır bir yandan direniş”

Toka: “Şarkılarınızda, sözlerinizde değişik hareketler yapıyorsunuz. Bu beden diliyle alakalı bir şey herhalde? ”

Burak: “Ritim ile ilgili. Ritme göre vücudumuz uyum sağlıyor. Hani bizim de elimizde olan bir şey değil”

Emre: “Alışkanlık oldu bu hareketler bize”

Burak: “Müzik çalmaya başladığında yerimizde duramıyoruz. Sahnede bir mc vardır. İzleyen arkadaşlar ritim tutarlarsa sahnedeki arkadaşımız daha fazla motive oluyor şarkıya”

Toka: “Rapçi kardeşlerim. Burak ve Emre. Benim size sormak istediklerim bunlar. Sizin son olarak söylemek istedikleriniz, vermek istediğiniz mesajlar var mıdır?”

Burak: “Bilecik gençlerine vereceğim tek mesaj; Eğer müzikle uğraşıyorlarsa sonuna kadar uğraşsınlar. Hak ettikleri yere sonunda ulaşacaklardır inşallah. Bir hevesle başlayıp daha sonradan bırakmasınlar. Müzik güzel bir şeydir. Müziğin ne türü olursa olsun güzel bir şeydir. Bizde ayrımcılık yoktur. Biz rap müziği seçtik, o pop müzik dinler fark etmez.  Biz kayıt stüdyomuzu kurduktan sonra elimizden geldiğince herkese yardımcı olacağız” diyerek gazetemize de teşekkürlerini ilettiler. 

CANER ALKAN

 

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir