Bilecik’te üç ayların habercisi olan Regaip Kandili nedeniyle Dedeoğlu Cami’nde program düzenlendi. Kuran-ı Kerim tilaveti ve mevlit okunan programda İl Müftüsü Necati Akkuş konuşma yaptı.
İl Müftüsü Akkuş, yaptığı konuşmada, üç ayların ve Regaip Kandilinin önemini vurguladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Kerim Kitabımız Kur’an yeryüzünü aydınlatmaya başladığı mübarek Ramazan-ı Şerifin habercisi ilk olan recep ayının ilk Cuma gecesine, Regaib Kandiline bizleri ulaştıran Yüce Mevla’mıza sonsuz hamdü senalar olsun. Salat ve selam O’nun yegâne elçisi, peygamberlerin sonuncusu, Kainatın efendisi, dünya ve ahiret şefaatçimiz olan, liderimiz, önderimiz, yegane mahbubumuz Hz Muhammed Mustafa (sav)’in ve O’nun alinin ashabının üzerine olsun.
Yeni bir mevsime, rahmet mevsimine, mağfiret mevsimine, dua ve huzur mevsimine ulaşmış bulunuyoruz. Bizi sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde bu günlere ulaştıran Rabbimize sonsuz şükürler olsun.
Peygamber Efendimiz (sav)’in Risalet ile görevlendirilmesi malumlarınız Ramazan ayı içerisinde Kadir Gecesinde olmuştur. Ve bu gece Allah Teâlâ tarafından müminlere özel hazırlanmış bir hediye gecesi olarak takdim edilmiştir. Ama o vakte, o geceye gelmeden önce Rabbimiz bizi, o geceye hazırlamak, o zamana uyandırmak için bu mübarek üç ayları; Recep ayını, Şaban ayını ve ramazan ayını bir fırsat olarak önümüze sunmuştur. Peygamber Efendimiz ifadeleriyle; Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır diye buyurup taltif ettiği vakitlerdir. Özellikle Recep ayının ilk Cuma gecesi yani bu gece Allah Teâlâ’nın kullarına bolca lütufta, ihsanda bulunduğu geceler. Peygamber Efendimiz buyuruyorlar ki;“Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Bunlar Recep’in ilk Cuma gecesi, Şaban’ın ortasında bulunan Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı geceleridir.” Dolayısıyla bu gece recep ayının ilk Cuma gecesi hem de Regaib gecesi. Peygamberimizin özellikle müminleri uyanıklığa davet ettiği, müminleri tefekküre muhasebeye davet ettiği müstesna bir vakittir.
Rasülüllah (sav) bir gün ashabına şu şekilde bir telkinde bulunuyor; “Karanlık gecenin zifiri karanlıklarına benzeyen fitneler zuhur etmeden amellerde yarışın. Zira o fitneler ortaya çıktığı vakit) kişi, mümin olarak sabahlayacak, kâfir olarak akşamlayacak yahut mümin olarak akşamlayacak, kâfir olarak sabahlayacak, dinini bir dünya menfaati karşılığında satacaktır.” Allah muhafaza buyursun. Bu fitne zamanları oldukça yaklaşmıştır. Memleketimizde, İslam dünyasında ve dünyada ortaya çıkmış olan musibetler, felaketler, vahşetler, cinayetler, toplumu insanlığı sarmış vaziyettedir. Biz müminlerin üzerine düşen vazife; özellikle bu müstesna vakitleri iyi değerlendirmek ve Cenab-ı Hakkın şu uyarıcı sözüne ikazına kulak vermektir. Buyuruyor ki Cenab-ı Hak;‘Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.’
Öyleyse ne yapalım? Bu güne kadar ihmal ettiysek bu günden itibaren söz verip namazlarımızı, beş vakit olarak kılmalıyız. Varsa hatalarımız, kusurlarımız, günahlarımız onlara bir an önce tövbe edip affetmesi için Rabbimize dua etmeliyiz. Hz Rasülüllah (sav)’i bu güne kadar tanımadıysak bu günden itibaren O’nu tanımaya başlamalıyız. Kur’an-ı Kerimi bu güne kadar okumadı isek, okuyup anlayamadıysak, bu günden itibaren O’nu okumaya başlamalı, O’nu anlamaya başlamalı ve Kur’an ahlakıyla ahlaklanıp, Cenab-ı Hakka gerçek kul olmanın gayreti içerisinde olmalıyız. Geceniz, kandiliniz mübarek olsun”
