Bilecik’te “Tarih ve Kültür Sohbetleri”

Yrd. Doç. Dr. Mersin, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda düzenlenen ''Tarih ve Kültür Sohbetleri'' etkinliğinde ''Kimsesizler, Sorunları ve Sorumluluklarımız'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen ''Gönül Elçiliği'' projesinin toplumda gönüllülük kavramına yönelik farkındalığının geliştirilmesi, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak gönüllü sayısının arttırılması, insan kaynağı ihtiyacının güçlendirilmesi ve gönüllü çalışmanın yaygınlaştırılması amacıyla başlatılan proje olduğunu söyledi. 
     Kimsesizlerin, annesi, babası, bir yakını ve koruyucusu olmayan, başkasının varlığından, yakınlığı ve himayelerinden mahrum olan kişiler olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Mersin, şöyle konuştu: 
     ''İnsanlar, gerek yakınları tarafından terk edilmiş veya kendilerinin yakınlarını terk etmiş olduklarından, gerekse yakınlarında istemeyerek ölüm sebebiyle yanlarında bulunamadıklarından dolayı etraflarındaki koca bir dünyanın varlığına rağmen bazen kimsesizliğe ve yalnızlığa mahkum olur. Herkes kendi hayatını yaşamakla yükümlüdür, kimse yaşama uğraşında başkasının yerini alamaz. Her birey yaşamlarının bir kesitinde yalnızlık yaşayabilmektedir. Hızlı değişim ve hareketli yaşam koşulları insanların ruhsal dengesini zorlamakta, beraberinde güvensizliği, yabancılaşmayı ve ilişkilerde yüzeyselliği getirmektedir. Bireyin etkileşimi bozulmakta ve yalnızlık yaşanabilmektedir. Sevgi evlerinde kalan çocukların sosyal desteğe ihtiyaçları var. Değersizlik duygusu, bir insanın kendisini diğer insanlardan daha değersiz bir varlık olarak algılamasıdır. İnsana değer vermek, onun gerekçelerini anlamak ve onu olduğu gibi anlayabilmektir. 
     Çocuğa değer vermek gerekir. Bireylerde inançların temeli 10 yaşına kadar atılır ve zamanla bu inançların değişmesi zor olabilir. İnançlar duyguları, duygular düşünceleri, düşünceler davranışlarımızı etkiler. Bir konudaki inancımız ne ise davranışlarımızda o şekilde olur. İnanmadığımız bir şeyi yapmak istediğimizde davranışlarımızın samimiyetsizliği hemen hissedilir. Zaten bu çocukların karşı tarafa güvenmede ve samimiyetleri konusunda endişeleri vardır. Çünkü inançlar, davranışların önemli oranda belirleyicidirler. Bu nedenle olumlu davranışlar oluşturmak için öncelikli olarak davranışları yönlendirme eğilimi olan inançların ne olduğunun anlaşılması gerekir.'' 
     Konuşmanın ardından Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar'ın eşi Dr. Nihal Akpınar, Yrd. Doç. Dr. Mersin'e üzerinde Şeyh Edebali Üniversitesi'nin amblemli tabak hediye etti. 
     Programa, Vali Halil İbrahim Akpınar, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Şeyh Edebali Üniversitesi Prof. Dr. Azmi Özcan, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Refik Arıkan, öğretim üyeleri ve üniversite ile Polis Meslek Eğitim Merkezi öğrencileri ile vatandaşlar katıldı. AA



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir