Bir derdimiz var; “Sesimizi Duyan Bize Katılsın”

Röportajın Devamı:

 

Alkan: "2 soru daha sormak istiyorum size; Bunlardan 1.si Bilecik’in tepkisi ne oldu? Bu konuda duyarlı mı? Klibin çekilmesinde, bu projenin gerçekleşmesinde Bilecik halkı haberdar mıydı? Destek oldular mı? Ve klip yayına girdiğinden beri olan tepkileri nasıldı? Bilecik’te yapılan bir proje sonuçta…"

 

"Türk Erkeğinin Kendini Düzeltmesi Lazım Bu Mevzu Bu Kadar Basit"

 

Durmaz:"Ben memnunum Bilecik’ten bu konuda. Hakikaten güzel tepkiler geldi yani, paylaşıyorlar ve çok yüksek bir paylaşma oranı var. Sanki onların sesi olmuşsunuz gibi. Sonuçta Bilecik köylüsü de bu duruma karşı, Merkezi de, İlçesi de. Bu konuda bir birleşme var ama bu Bilecik’in batıda olmasından da kaynaklanan bir şey. Çünkü eminim ki batıda olmayan insanlar da kadın ve erkeğin eşit olmasını istiyorlardır içinden ama ailevi koşullardan, düzenden dolayı sesini çıkaramıyordur. Şimdi senin bir şeye tepki vermenle, bu şiddetin yaşandığı ailelerde ki birinin tepki vermesi aynı kolaylıkla olmayacaktır. Türkiye’de ne yazık ki bir sürü ensestte var aile içi şiddette var. Şimdi her ensest durum için gidip polise, bana böyle bir şey yapıldı diye şikayette bulunan çok azdır herhalde. Dünyada da var tabii bu ama medeni ülkelerde bunu çözmüşler neredeyse, bu artık sorun olarak görülmüyor. Rahat rahat gidersin polise, mahkemeye, boşanırsın… Tabii ki onlarda da psikopatlar var, vurma olayları orada da oluyor ama bizde ki daha vahim durumda ne yazık ki. Geçen gün duydum ki çocuğun biri bir kızı istiyor. Kız istemiyor ama 18-22 yaş arası bir durum bu 4 yıl boyunca kızı seviyormuş çocuk ama kız hiç istemiyor. İstemediğini bile bile kızı istemeye gitmişler, evlenmek istiyor adam. Ee tabii sormuş baba misafirler gittikten sonra kızım istiyor musun diye. Kız demiş ki istemiyorum, haber göndermişler aileye olmayacak diye. Sen git pompalı tüfeği al abi git evlerine gir adamı da vur kızı da vur. Bu nasıl bir şey yani zorla güzellik olur mu? Erkek nasıl böyle bir hak bulabiliyor kendinde? Ve demek ki cezalar da az olabilir bizim ülke de. Örneğin ömür boyu hapis cezası şu an var ama uygulanmış mı doğru düzgün? Kaç kişiye uygulanmış? Caydırıcı ceza da çok yok maalesef ki. Özgecan’ın katilinin babası nasıl bir babadır? Yani bir baba demez mi oğlum sen ne yaptın, seni karakola teslim ediyorum dememiş gitmişler beraber kızın ellerini kesmişler, yakmışlar falan yani. Babası nasıl böyle bir akıl verir? Aile sistemi çok önemli gerçekten… Böyle bir fikirin aklında olmaması gerekir, eğitim gerekir. Bu ülkede yaşayan ve çalışan kadınlara mobing yani sarkıntılık yapmıyorlar mı? O sarkıntılık karşılık bulmayınca o erkek güruhu toplanıp kadını işten kovdurtmaya çalışmıyorlar mı? Ya da seviyesini düşürmeye çalışmak, hakaret ya da iftiraya maruz kalmıyor mu kadınlarımız? İftira çok kötü bir şey… Bugün bu ülkede ‘O kadın yollu’ diyorsun, o kadın herkes için yollu oluyor. Böyle bir şey var mı? Türk erkeğinin kendini düzeltmesi gerekir bu mevzu bu kadar basit. Çünkü yani burada yaşananlar Türk Halkı’ndan kaynaklanıyor. Bir kızı seviyor adam, karşılık görmediğinde bu kız da zaten şöyle böyleydi diyor. Ee 5 dakika önce seviyordun, ne oldu diye sormak lazım bu adamlara. Nasıl söylüyorsun bunu yani erkekliğe yaraşır mı? İstedikleri olmayınca laf etmeye başlıyorlar. Ee seni de bir anne doğurmadı mı? Sen de bir annenin elinde büyümedin mi?"

 

Alkan:"Kesinlikle çok haklısınız. Ben bir konuya daha gelmek istiyorum hocam yerel ve ulusal hakkında çok konuşuyoruz. Sonuçta bu tabii ki de  Doğuda da, Batıda da, Ortadoğuda da, Amerikada da birçok yerde şiddet cinayet taciz tecavüz var. Belki daha az belki daha çok… Oralarda da bir gösterim yapılsa, sözleri ne kadar anlaşılır bizde uyandırdığı etkileri ne kadar verebiliriz çevirisini yapsak bile bilemiyorum ama bu bir sanat sonuçta. Yurtdışında da gösterim yapılması yani yerelde yapılan ve ulusala hitap eden bu projeyi  uluslar arası proje haline çevirmek mümkün müdür? Böyle bir plan var mı?"

 

Durmaz:"Proje şiirinin İngilizce çevirisi için ilimizde ki başarılı İngilizce hocası Sinem Şen ile görüşmüş arkadaşlar. Ve çeviri hazır diye biliyorum ben. Bu konuda var tabii adımlar, ilerleyen zamanlarda ülkemizde daha da yaygınlaştırabilirsek uluslararasına da açılmaya çalışacağız. Çok güzel bir fikir bu… İngilizce alt yazı koyabiliriz mesela. Ve inanıyorum ki başarılı da olacağız."

 

Alkan: "Hocam klip sanatsal sonuçta, boyunda ki beş mermi var, belinde ki kırmızı kuşak var. Takı olarak takılan zincirler var, ölen kadına yani aslında ölen kadınlığına bir bakış var. Bunların manaları bile yeterli. Bunlar da en azından bazı duyguları, düşünceleri uyandırabilir diye düşünüyorum hocam."

 

Bilecik Toplum Gönüllülerindeki Gençler; Kadın, Hayvan,Gençler… vb Aklınıza Gelebilecek Her Konuda Diyecekleri Yapacakları Olan Gençler…

 

Durmaz:"Evet çok doğru. Dünyada bu sorunu yaşayan birçok kadın var ve aslında olayı yaşamakta değil mesele. O da bir can. Kadınlığını da geçtim bir insan. Bir çocukta olabilir ölen bir erkekte hatta bir hayvan… Onlar içinde gözyaşı döküyoruz biz içimizden ya da dışımızdan. Hayvan demişken Bilecik Toplum Gönüllülerinin geçtiğimiz aylarda başlattığı hayvanlarla ilgili bir proje de vardı. Yanlış hatırlamıyorsam ‘Onlarda üşüyor’ isimli bir projeydi. Yani birçok konu ile ilgileniyor aslında bu çocuklar, kadına, hayvana, gençlere aklınıza gelebilecek her konuda diyecekleri yapacakları bir şey görüyorum ben. Bu sevgi zinciri aslında, mahallede ki bir komşuya nasıl sevgi saygı duyuyorsan köpeğine de duyuyorsun anlatabiliyor muyum? Eminim o Özgecan’a saldıran tipler köpek tekmeliyorlardır, o huyları da vardır büyük ihtimalle."

 

Alkan:"İçerisinde sevgiyi tam manasıyla barındıran bir insanın şu masaya bile pat diye vurabileceğine inanmıyorum zaten ben de. Sevgiye sahip insanların çok daha sakin ve yavaş yaşayabileceğine inanıyorum ben bazı duygularının. O zaman bir şey daha soracaktım ben size. Katıldığınız son MÜYOR1 Toplantısı’nı anlatabilir misiniz?"

 

Durmaz:"Tabii ki 4 tane albümüm olduğu için Türkiye’deki 1800 kişiden biriyim. Yani beste yapıp kendi bestesini söyleyip albüm yapmış olan Müzik Yorumcuları Meslek Birliği var. MÜYOR1 deniliyor buna. Birde MESAM var, Musiki Eser Sahipleri. O da bestecilik yönünü ilgilendiriyor, yorumculuk yönünü ilgilendiriyor. Türkiye’de böyle kurumlar var meslek birliği bu. Bizim proje ile ilgili MÜYOR1’in başkanı Burhan Şeşen ile de görüştüm. Ve onlarda ne destek gerekiyorsa bizde yaparız dediler. Yönetim Kurulu’ndakiler, MÜYOR1’dekiler yani bunun içinde Edip Akbayram var, Kubat var, Hüseyin Turan var, Belkıs Akkale var, Gülben Ergen var onlarda bizim projemize gönüllü olarak yaygınlaştıracaklarını bana söylediler.  Onlar da tabii duyarlı böyle şeylere."

 

Alkan:"Bu gelişmeler gerçekten harika. Geçenlerde Gülben Ergen’in bir paylaşımını gördüm ‘Çocuklar Gülsün Diye’ adlı bir projeleri var duymuşsunuzdur hocam. Şimdi yapılan okulun ismi ‘Özgecan Aslan’. Bununla da kalmayıp Özgecan Aslan’ın ailesi ile de görüşmüşler, kızlarının okuduğu bölüm ile ilgili gerçekleştiremediği bir hayalini sırtlanmışlar şu an. Rehabilitasyon Merkezi açmak ile ilgili bir isteği varmış Özgecan’ın ve ailesi bu hayali için bir dernek kuruyor. Gülben Hanım da desteklerini veriyor, yaygınlaştırma çalışmalarına yardım ediyor."

 

"Projeyi Görür Görmez Direk Levent Üzümcü de Paylaşmış"

 

Durmaz:"Bu tarz duyarlı sanatçılara zaten çalışmamız ulaştığında zaten destekleyeceklerdir. Örneğin Ezgi, Levent Üzümcü’ye bir tweet atmış. Yani sosyal medya aracılığıyla ulaşmış ve projeyi görür görmez direk paylaşmış Levent  Bey’de. Yani böyle insanlar zaten var, sadece görmeleri gerekiyor duyurabilmemiz gerekiyor. Duyurmak ile ilgili de basının, medyanın bütün kollarını kullanmaya çalışacağız. Bu arada bir şey daha söylemem lazım. Özgecan’ın babası ve annesi bütün Türkiye’ye sevgi dersi verdi. O babanın konuşmaları çok bilge, sevgi dersiydi tam anlamıyla. Ve çok güzeldi yani. Ki kızı ne koşullarda öldürülmüş, bağırsaydı çağırsaydı da o baba eyvallah abi diyecekti hazır vaziyette herkes. Ama adam ders verdi yani"

 

Alkan:"Yakın zamanda ülkenin böyle bir şeye girdiğini de ben kendi gözlemimle fark ediyorum. Yani Özgecan Aslan öldürüldü, babasının açıklamaları gerçekten akıllara durgunluk verecek kadar metanetli ve sevgi dolu. Aradan zaman geçiyor Ege Üniversitesi’nde bir öğrenci şehit ediliyor. Bunun üzerine insanlar kin ve öfke ile Fırat’ın annesinden gelecek bir ‘Hadi’ yi bekliyordu resmen. Sokaklara dökülebilecek, taş taş üstüne bırakmayacaktı belki de gençlerimiz. Annesi de aynı o acılı baba gibi davranıyor. Kesinlikle bir öfke söylemi yok, kesinlikle bir kavga gürültüye teşvik edici ifade yok. O kadın oğlunun şehitliğini kabul ederek bunun gurunu taşıyarak açıklama yapıyor. Sanıyorum ki ülke de yeni yeni bu tarz düşünceler oluşmaya başladı. Umarım da öyle olur."

 

"Fenerbahçe Futbolcuları Otobüsüne …"

 

Durmaz:"Evet ülkecek artık komşusu açken tok yatmamayı tekrar sağlayabilmemiz gerekiyor. Duyarlı olabilmemiz gerekiyor. Sevgi ortamını sağlamak gerekiyor. Geçenlerde mesela Fenerbahçe Futbolcuları otobüsüne bir saldırı oluyor yani. Maçlarda sürekli kavga çıkıyor. Benim babam anlatır, Sarıyer de büyümüş ve eskiden bi İnönü Stadı var. İnönü Stadı’nda Galatasaray-Fenerbahçe maçları oynanır ve insanlar beraber otururmuş. Bu 1970 lerde varmış yani bu gerçekten varmış. Şu an tribünde bunu düşünebiliyor musunuz? Bunlar şehir efsanesi değil, bu görüntüler yaşanmış bu ülkede. Peki ya şimdi noldu? Bir takımın maçı olduğunda öbür takım taraftarına gelme diyorlar. Nereden nereye…"

 

Alkan:"Burada Fenerbahçe’nin bu duruşu da aslında çok güzel… Saldırının ardından Trabzonspor Kulübüne ve taraftarına, saldırı öncesinde Tranzon’dan çıkmalarına rağmen asla onları suçlamıyoruz ve onların yapmış olabileceğine inanmıyoruz ama sorumluyu bulun tarzı açıklama yaptılar. Oysa ki onlarda taraftarlarını çok kolay gaza getirebilirlerdi. Trabzon’dan döndük ve böyle oldu diye bir imada bile bulunmadılar. Gerçekten öyle kitleleri de var yani ne yazık ki her takımın kavga çıksa da diye bekleyen."

 

"Gençlerin %75'i İmkanım Olsa Yurdışına Giderim Diyor"

 

Durmaz:"Ya işsizlik oranı şu an da Türkiye tarihinin rekoru. Açıklanan 5 Milyon 800 Bin küsur işsiz var. 1 Milyon da asker düşünürsen, askerler işsiz sayılmıyor ya Türkiye’de yani yaklaşık 7 Milyon işsiz var. Yani bu her 5 gençten 1 i işsiz demek. Ve özellikle genç nüfusta işsizlik var. Ne olacak o zaman sosyal patlama olacak çok nettir bunlar. Üniversite okuyan çok öğrencim var, duyuyorum ki aralarında 4 sene daha işsiz değilim diye konuşuyorlar. Anlatabiliyor muyum? Bundan korkuyor insanlar, mezun olunca işsiz kalacağım diye. Gençlerde araştırma yapıyorlar %75 ya da daha üst bir yüzde de gençler diyor ki imkanım olsa yurtdışına giderim. Bunu mesela Fransa’da yaptıklarında Fransa gençlerinin %75’i Fransa dışına mı çıkmak istiyor? İngiltere dışına mı çıkmak istiyor? Ben hiç öyle olduğunu düşünmüyorum. Anlatabiliyor muyum? Neden çok televizyon izleniyor bizim ülkemizde? Çünkü insanların maddi durumu şu an kötü. Maddi durumu düzeldiği zaman önce evine dergi almaya başlarsın, sinemaya gitmeye başlarsın, tiyatroya gitmeye başlarsın, hobiler kazanmaya başlarsın bu çok nettir yani. Şu an her şeyimiz televizyon çünkü hayat pahalılığı çok fazla. Asgari ücret alıp nasıl ne kadar geçinecek ne kadar sosyalleşecek? Yoksulluk sınırı diye bir rakam var, açlık sınırı diye bir rakam var. Açlık sınırı 1300 tl, yoksulluk 4200 tl civarında iken asgari maaş 900 tl civarında. Ee ne oluyor o zaman işte. Bende Beşiktaş taraftarıyım, maç izlemeye gidiyorum bazen. Maç seyretmeye değil de kavga etmeye gelen insanlar var yani. Bunlardan bizim kurtulmamız gerekiyor. Eve gidince bende profilimi Fenerbahçe resmi yapacağım yani, böyle durumlarda susamayız ses vermeli bir olmalıyız. Bunları neden anlatıyorum, bu olanların bir kısmı da bu yüzden. Anne- baba çalışıp daha iyi para kazanmaya başlayınca o aileler tiyatrolara gitmeye başlayınca sokakta insanlar birbirlerine selam vermeye de başlayacak. Ya da nasılsınız diyecek…"

 

Alkan:"Ben teşekkür ediyorum bu röportajı kabul ettiğiniz için, ilerleyen zamanlarda haberleriniz çıkacaktır daha da inanıyorum ki. Eklemek istedikleriniz varsa buyurun hocam."

 

Durmaz:"Ben teşekkür ederim asıl. Şunu söyleyeceğim, insanlar bu proje ile ilgili bizi takip etsinler. Gerçekten güzel şeyler yapmaya çalışan çok güzel gençler var, çok güzel bi tane hoca var, çok güzel bir hoca daha var klibi çeken… Ve altını tekrar tekrar çiziyorum. Maddi kaygı güden bir proje değil bu. Sadece kadın ve erkeğin sosyal hayatta eşit olması gerektiğini söyleyen, kadın ölümlerini lanetleyen bir fikir birliği…"

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir