Teyfikbey Caddesi bulunan bir binada açılış için düzenlenen törene Birleşik Metal iş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun yanı sıra sendika,siyasi parti, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve işçiler katıldı.
Açılış sırasında konuşma yapan Birleşik Metal iş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Fabrikalardaki gelişmeleri her zaman sizlerle paylaşıyoruz. Bilecik’teki temsilciliğimizin açılışında olmaktan mutluluk duyuyorum. ‘Ahrette iman dünyada mekan’ demişler. Biz dünyadaki mekânımızı tamamladık. Yaptıklarımızdan da şüphemiz yok.
"Çalışmalarımızı Bilecik’te yürüteceğiz. Bizim örgütlülüğe ihtiyacımız var."
Bilecik bölgesi sanayinin yoğun olduğu bölgelerden birisidir. Bilecik sanayinin geliştiği bir bölge durumundadır. Sanayinin metropollerden Anadolu’nun çeşitli yerlerine taşınma çabaları hızlı bir şekilde hayata geçiriliyor. Bundan sonraki süreçte de Bilecik’e mutlaka yeni sanayi kuruluşları gelecek. Biz Türkiye’de işçi haklarını koruyan sendika olarak fabrikalarımızı da gittiği yerde yalnız bırakmak istemiyoruz. Oralarda da sendikalı işçi profili yaratmaya çalışıyoruz. Buradaki gerçekleştirdiğimizi açılış gelecekle ilgili projelerimizin bir parçasıdır. Çalışmalarımızı Bilecik’te yürüteceğiz. Bizim örgütlülüğe ihtiyacımız var. Türkiye’nin işçilerinin ve halkının örgütlenmeye ihtiyacı var. Çünkü saldırılar her boyutu ile devam ediyor.
Biz burada yeni işletmeler örgütlerken hem de fabrikalardaki arkadaşlarımızın haklarının korunması ve işçilerin geçim standartlarının yükseltilebilmesi için gerekli çalışmalarımızın planlamalarını yapacağız. İşletmelerimizde toplu sözleşmeler oluyor. Genel anlamda hükümetlerin politikalarına karşı işçilerin haklarını korumak bu dönemlerde biraz daha önemli hale geldi. Son zamanlarda 10-20 yıllık kazanımlarımıza göz dikilmiş durumda. Kıdem tazminatı olsun diğer kazanımlar olsun önemli hak kayıplarını ortaya çıkaracak düzenlemeler önümüze çıkıyor. Teknoloji geliştikçe işçilerin daha geriye gitmesini sağlayacak düzenlemelerin sermaye tarafından hayata geçirildiği bir ülke haline dönüştürüldü. 1600’lü yıllarda köle sistemi vardı.
"Yüzyıllarca kölecilik sistemi devam etmiş."
1920’li yıllarda yeni sanayi teknolojisine uygun olarak bir proletarya (işçi sınıfı) oluşturulması amacıyla kölecilik kaldırılmış. Bugün istihdam büroları ile ortaya koyacakları faaliyetler yeni bir kölecilik sisteminin başlangıcı demektir. Dünyanın tekrar 1920’li yıllara dönmesi demektir. İstihdam büroları demek sendikalaşmanın, toplu sözleşmenin, işçilerin yaşamının sermayenin iki dudağı arasında olması durumuna gelmesi demektir. Biz bu girişimlere müsaade etmeyeceğimizi söylüyoruz. Bugün istihdam büroları üzerinden yeni iş ilişkileri yaratma çabası hızlı bir şekilde meclise getirilmeye çalışılıyor. Bazı kişiler bunlar olur mu diye düşünüyor. Bunlar olacaktır ve göreceksiniz. Bunlar sermaye ile üretim ilişkileri ve emek piyasası yeni bir takım koşulların ortaya çıkarılmasını zorluyor. Neoliberal sistemin uygulandığı düzende hiçbir hükümetin bunlara karşı koyma şansı yoktur. Asgari ücret 1300 TL’ye çıkarıldı. Ülkede yer yerinden oynadı.
Uygulanan her politikanın sonuçları işçinin aleyhine bir sonuç yaratıyor. Diğer siyasi partiler daha yüksek rakam vermişlerdi. Onlar iktidara gelseydi Türkiye’nin hali ne olurdu kim bilir? 2 gün önce Türkiye’nin açlık sınırı açıklandı. Açlık sınır 1470 TL, 4 Bin liranın üzerinde yoksulluk sınırı var. Böyle bir ülkede 1300 TL asgari ücret oldu diye yer yerinden oynattılar. Kendilerine de önemli avantajlar sağladılar. Bir ülkede 8 milyon insan asgari ücretle çalışıyorsa bunların hepsi açlık sınırının altında demektir. 11 Milyon civarında emekli var. Bunların en az 9 milyonu Bin TL’nin altında emekli maaşı alıyor.”
