BİRLİK VE DİRLİK GÜNÜ “RAMAZAN BAYRAMI”

Asırlardır bütün İslam âleminin ve aziz milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşlik içersinde idrak edip kutladığı ve inşallah kıyamete kadar da kutlayacağı dînî bayramlarımızdan “Ramazan Bayramı”na Cenab-ı Hakka hamd ve senalar olsun ki, 08 Ağustos 2013 Perşembe günü bir kez daha ulaşmanın sevinç ve huzurunu yaşamış olacağız.

11 Ayın Sultanı Ramazan ayında Cenab-ı Hakkın Kur’ani ifâdesiyle: “Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer”, “ Ey huzur içinde olan nefis! Sen Allah’tan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön. İyi kullarımın arasına katıl ve cennetime gir !”  mealindeki ilahi müjdeye muhatap mümin gönüller, bayrama vuslat sebebiyle bir yandan bu kutlu zaman diliminden ayrılmanın hüznünü, diğer yandan ne kadar bayramsa o kadar bayrama kavuşmanın sevincini birlikte yaşıyor.

İlahî emre itaat ederek ve Rabbimizin rızasına ermeyi ümit ederek bir ay süreyle üzerimize farz kılınan Ramazan orucunu zevkle ve şevkle tutarak kulluk borcumuzu îfa etmenin gayreti içerisinde olduk. Vakit namazlarımızın yanında teravih namazlarını da cemaatle eda ederek manevi zevki ve hazzı her zamankinden daha çok tattık. Zekat, fitre ve sadakalarımızla yetim, fakir ve muhtaçlara ulaştırdık. Orucun ve Ramazan Ayının zahmet ve sıkıntılarına sabrettik ve aczimi anladık, açların halinden haberdâr olduk. Ramazan ayı boyunca kazandığımız bu değerleri, bütün güzel hasletlerimizi yılın diğer günlerinde de sürdürmenin gayreti içerisinde olmalıyız. Şüphesizi bütün ibadetlerde orta yol ve süreklilik Yüce Mevlâmızın murâdı ve Efendimiz (S.A.V)’in bizlere tesviye ettiği bir durumdur. Nitekim Sevgili Peygamberimiz  (A.S.): “İbadetlerin Allah’a karşı en sevimli olanı, az da olsa devamlı olarak yapılanıdır” buyurmak suretiyle bizi bu konuda Allaha en sevimli olan ibadetlere yönlendirmektedir.

Şüphesiz bayramlar maddi ve manevi yönüyle gerek fert ve gerekse cemiyet için önemli değere haiz; her türlü ahlakî ve insanî değerlerin kazanıldığı ve yaşandığı müstesna zaman dilimleridir. Birçok güzelliklerle dolu olan bayramlarımızdan yeteri derecede istifade edebilmemiz için; aramızdaki şahsi menfeat hesaplarını ve kırgınlıkları ortadan kaldırmalı, dargınlar barışmalı, sosyal yaralar sarılmalı ve“sevgi” temel referansımız olmalıdır.

Toprağın kara bağrında binlerce kefensiz yatan şehitlerin bulunduğu cennet vatanımızda hep beraber doğudan batıya, kuzeyden güneye aynı kıbleye yönelmenin ve Cenab-ı Hakka kul, Habib-i Edîb-i Muhammed Mustafas’ına ümmet olmanın hazzını duymalı, nimetlerin birlikle çoğalacağı hakikatini ve “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” Nebevî mesajını asla unutmamalıyız. Varsın ayrılık yolunu tutanlar azaba düçar olsunlar, biz rahmeti, merhameti ve rızây-ı ilahiyi tercih edelim.

İşte böyle bir zaman diliminde yakın ve uzağındaki komşusunu düşünerek “Komşusu açken, kendisi tok yatan bizden değildir” Peygamberî mesaja kulak vermek, kendisi için istediğini başkası için de isteyebilmek, hatta “îsar” örneği göstererek başkasını kendisine tercih edebilmek, kötülüğe karşı iyilikle muamele edebilme erdemliliğini göstermek, en hayırlı olabilmek için insanlara en faydalı olabilmek ve dargınlıklara son verebilmek… gibi bir çok emsalsiz Kur’anî ve Nebevî prensipleri hatırlamak için Ramazan Bayramı eşsiz bir fırsattır. Bu hasletler bayramın gerçek ruhunu ve lezzetini tadabilmenin temel referanslarıdır.

Birlik ve beraberliğe, yardımlaşma ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda, asırlardır bizleri birbirimize bağlayan manevi unsurlardan biri olan mübarek Ramazan Bayramının, hayırlara vesile olması niyazıyla; bütün vatandaşlarımızın bayramlarını yürekten kutluyor, bayramın ülkemiz ve İslam aleminin birlik ve dirliğine, sükun ve huzuruna, bütün insanlığın barış ve hidayetine, aziz milletimizin milli ve manevi değerlerde bütünleşmesine, fitne ve terörün bitmesine, kan ve göz yaşlarının kesilmesine, dünyanın değişik coğrafyalarında nemrudların, zalimlerin zulümleri altında inleyen ve özellikle Suriye’de, Filistinde, Arakan’da ve  Mısır’da kan gölünde bayramı yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan kardeşlerimizin kurtuluşlarına vesile olmasını diliyor, bize bu ülkeyi canları ve kanlarıyla emanet eden bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bayramınız mubârek olsun.”

NOT: Bilecik İlimizde Bayram Namazı; 06:47’de kılınacaktır.

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir