BTS Demiryollarının özelleştirmesine tepki gösterdi

“Yandaş sendikalarla görüşerek özelleştirme yasasını çıkarttılar”

Bilecik Garı'nın bahçesinde toplanan grup adına konuşan BTS 1 No'lu Şube Başkanı Mithat Ercan, İstanbul'da başlattıkları yürüyüşün Ankara'da sona ereceğini söyledi.

Özelleştirmenin ardından Genel Müdürlükle defalarca görüşmelerine rağmen bir teminat alamadıklarını öne süren Ercan, şunları kaydetti:

“Değerli arkadaşlar belki basından takip ediyorsunuz, biz ayın 17'sinden itibaren 6 koldan Türkiye'nin 6 bölgesinde ayın 24'ünde Ankara'da olacak şekilde etkinlik tertipledik. Bu eyleme ihtiyaç duymamızın nedeni şu 2013 Mayıs ayında TCDD'nin özelleştirilmesi ile ilgili bir yasa çıktı. Biz yine bu yasa öncesi bu yasanın yanlış olduğunu yetersiz olduğunu bu ülkenin ulaştırma projelerine uygun olmadığını her ne kadar söyledik, eylemlerimizi yaptıksa da bize rağmen çıktı. Çünkü Yandaş sendikalarla görüşüyorlar ve onlardan aldıkları güçle TCDD yasasını çıkarttılar. Bu ülkede TCDD'nin özelleştirilmesinin ne kadar erken olduğunu, yanlış olduğunu önümüzdeki süre içerisinde göreceğiz Son 3-4 yıldır buradan Anadolu'ya bir tren gitmiyor. Bakın bir yüksek hızlı tren yaptılar yukarıdan hızla geçip gidiyor. Bilecik'te acaba yüksek hızlı tren ne getirecek ne götürecek. Buradan Afyon'a, Anadolu'nun herhangi bir bölgesine hangi trenle gideceksiniz. İşte bu yasayla birlikte birçok demiryolcu arkadaşımız da ben acaba yarın ne olacağım, Unvanım devam edecek mi? Ben acaba çocuğumu hangi okula yazdırsam nerede ev alsam gibi korkunç tereddütler içerisinde bir süre işliyor"

“Siyasi irade acımasızca kararlar almaya devam ediyor”

BTS MYK Hukuk Sekreteri Coşkun Çetinkaya da yaptığı konuşmada, birçok arkadaşlarının vekâlet görevlerde başka illere sürekli gönderildiklerini belirterek, şunları belirtti:

“Yurdun dört bir tarafından başlattığımız ve demiryolunun serbestleştirilmesi kanunu karşısında, var olan işleyişte personelin mağdur edilmemesi sürgün edilmemesi havuza yollanmaması kurum değiştirmemesi, başka illere gönderilmemesi üzerine bu yürüyüşü yapıyoruz. Yöresel anlamda siyasi iktidarın iradesi bütün kararların alınıp hayata geçirilmesinde acımasızca devam ediyor. İstanbul Ankara arasında ki bütün ekspresler tamamen durmuş birçok yer sessiz kalmış bir sürü arkadaşımız vekâlet görevlerde başka illere sürekli gönderilmekte. O kadar uygulamalarda haksızlıklar ve keyfilikle devam etmekte ki gün değil artık iş kazası adı altında iş cinayetleri her gün çalışanların canını almakta. Bunun tek sorumlusu hükümet ve siyasi iradedir. Bu anlamda bunları kadere bağlayıp bu ölümlerin karşısında sadece seyirci kalmak ne emekçilere ne halkımızın genel tutumuna yakışan bir tutum değildir. Onun için buradan tekrar buna göz yuman siyasi iktidarı kınıyoruz.