“Bugün Sahip Olduklarımızı Bu Savaşlarda Kaybettiğimiz Şehitlerimize Borçluyuz”

 

Metristepe Anıtı’nda başlayan kutlama programında saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı yapıldı ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından göndere bayrak çekildi.

Törene İnönü Şehitliği’nde devam edildi. Buradaki tören çelenk sunumuyla başladı. Çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı yapılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşmalara geçildi. Programda ilk olarak Bozüyük Anadolu Öğretmen Lisesi Öğrencisi Sercan İlhan tarafından “Sakarya Türküsü” isimli şiir okundu. Sonrasında Bilecik Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Hayati Durak bir konuşma yaptı.

 

“Her zaman için bir ve beraber olarak vatanımız için çalışacağımıza eminim”

 

Durak’ın konuşmasının ardından konuşan İsmet İnönü’nün kızı İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, “Metristepe’de başlayan mücadelemiz, kazanılan zaferle devam edilen mücadelemiz ve yaptığımız şeyler hep beraber, hepimizin torunlarıyla, küçükleriyle, büyükleriyle yaptığınız işler bayrak yarışı gibi elden ele geçerek devam ediyor ve hepimize büyük sorumluluklar geliyor. Bir ve beraber olarak her zaman için vatanımızı sevmeye ve milletimiz için çalışmaya, onların yaptıkları gibi sırası geldiği zaman ölmeye ve elimizden geldiği kadar bir şeyler başarmaya çalışacağımıza eminim.” dedi ve 92 yıl önce Atatürk’le İsmet İnönü’nün arasındaki telgraf görüşmesini katılımcılarla paylaştı.

 Bozüyük Belediye Başkan Vekili Fatih Bakıcı da yaptığı konuşmada şunları aktardı:

“Aziz milletimiz, hür ve müstakil yaşama kararlılığını tarih boyunca en güç şartlar altında dahi sergilemiş, fedakarlığıyla, vatanseverliğiyle gurur duyduğumuz zaferlere imza atmıştır. Büyük Atatürk’ün önderliğinde, üstün bir gayret ve yüksek bir şuurla yürütülen Kurtuluş Savaşı da milletimizin kararlılığının ve sahip olduğu değerlerin seçkin bir örneği olarak tarihteki yerini almıştır. Kurtuluş Savaşı’nın her aşaması, bir varoluş mücadelesine sahne olmuş, Türk Milleti’nin, bağımsızlığı ve vatanı söz konusu olduğunda neleri başarabileceğini gözler önüne sermiştir.”

Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma yapan Jandarma Yarbay Mustafa Özdurhan, 26 Mart-1 Nisan 1921 tarihleri arasında gerçekleşen İkinci İnönü Zaferi’ni nedenleri, gelişimi ve sonuçları itibariyle kısaca katılımcılara anlattı.

 

“Milletler bayramlarıyla, kahramanlarıyla vardır”

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, İnönü Zaferleri’nin tarihimizde çok önemli bir dönüm noktasını ifade ettiğini belirtti. Bölgede İnönü’nün sadece bir coğrafyanın adı değil, hem coğrafyanın adı hem büyük bir zaferin adı hem de büyük bir milli kahramanın adı olduğunu ifade etti. Tezcan konuşmasının devamında şunları aktardı:

“Tarihimize dönüp baktığımızda ortak değerleri nasıl yarattığımızın en güzel, en açık örneklerinden birisidir İnönü Zaferleri, İnönü muharebeleri ve İnönü’den yükselen yürek, ortak irade birliği. İnönü’de sadece düşman yenilmemiştir, yüzyıllardan bu yana var olan milletin makus talihinin yenildiği gündür İnönü Zaferi.

Milletler bayramlarıyla vardır. Milletler kahramanlarıyla vardır. Milletleri millet yapan önemli değerler bayramları ve kahramanlarıdır ve milletleri yok etmek istiyorsanız o milletlerin önce bayramlarını ve kahramanlarını yok etmeniz gerekir. İşte bu yüzden bayramlarımıza, zafer günlerimize, kurtuluş günlerimize, bizi biz yapan ortak değerlerimize ve milli kahramanlarımıza her zamankinden daha fazla sarılmak ve sahip çıkmak zorundayız.

İnönü Zaferi milli mücadelede önemli bir psikolojik dönüm noktasının işaretidir. O güne kadar var olan işgale karşı Anadolu direnişi, gerilla savaşı şeklinde yürürken ilk defa düzenli ordunun kurulduğu bir dönemdir. Millet olmak için, bağımsız olmak için, bağımsız bir devlet kurabilmek  için en önemli unsurlardan birinin milli ordu olduğunu, düzenli ordu olduğunu Kurtuluş Savaşı’nın önderleri çok iyi biliyorlardı. Onun için 36 yaşında genç bir Albayken İsmet Paşa Genelkurmay Başkanı olarak düzenli ordunun yeni devletin düzenli ordusunu kurma göreviyle o inançla ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ruhuyla yola çıkmıştır ve bir şeyi bekliyordu işgal güçleri. Anadolu’da bir milli ordu kurulmasının, düzenli ordu kurulmasının önüne geçmek zorundaydılar. İşte o düzenli ordunun kuruluşuna ilişkin ilk adımın atıldığı andan itibaren hızla Yunan ikinci taarruzu başlattı. İşte İnönü Muharebeleri’nde İnönü Zaferi’nin en önemli adımlarından birisi düzenli orduya, yeniden kurulan milli orduya geçildiği gündür. Sadece Anadolu halkı nezdinde değil sadece işgalci Yunanlılar nezdinde değil, Anadolu’daki işgalcilerin arkasında duran emperyalistlere karşı da milli ordunun ne olduğunu gösteren ve bu milletin yenilmeyeceğini gösteren en önemli işaretti.”

 

“Kurtuluş Savaşı’nın her safhası bir var oluş mücadelesine sahne olmuştur”

Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar da yaptığı konuşmada, “Aziz milletimiz, hür ve müstakil yaşama azmini tarih boyunca en zor şartlar altında dahi sergilemiş, fedakarlığıyla, vatanseverliğiyle gurur duyduğumuz zaferlere imza atmıştır. Büyük Atatürk’ün önderliğinde, üstün bir gayret ve yüksek bir şuurla yürütülen Kurtuluş Savaşı da milletimizin kararlılığının ve sahip olduğu değerlerin seçkin bir örneği olarak tarihteki yerini almıştır. Kurtuluş Savaşı’nın her safhası, bir varoluş mücadelesine sahne olmuş, Türk milletinin, bağımsızlığı ve vatanı söz konusu olduğunda neleri başarabileceğini gözler önüne sermiştir.

İstiklal Savaşımızın kritik bir safhasında kazanılan İkinci İnönü Zaferi, sonuçlarıyla ülkemize önemli kazanımlar sağlamıştır. İkinci İnönü Zaferi, kurtuluş yolunda umutları canlandırıp, vatandaşlarımıza moral ve güç verirken, nihai zafere ulaşılmasının yolunu açmıştır.

Tarihimizdeki zaferlerin yıl dönümlerinin de hatırlattığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve bugünlere ulaşması için sayısız güçlüğe göğüs gerilmiş, büyük fedakarlıklar gösterilmiştir. Bu şuur ve ruh, Türkiye’nin mutlu, huzurlu, müreffeh, en ileri standartları yakalamış bir ülke olarak yükselmesi sürecinde en önemli güç kaynağımız olacaktır.”

 

“Türkiye’nin Türk yurdu olarak kalması şehitlerimize olan temel görevlerimizin başında gelmektedir”

 

TBMM İdare Amiri Salim Uslu, “Şehit ve gazilerimize, onların dul ve yetimlerine sahip çıkmak en öncelikli görevimizdir. Ama Söğüt’te dikilen fidanın Cumhuriyetle büyüyen çınarın şimdi eksiksiz, ayıpsız, defosuz bir demokrasiyle taçlandırılıp gelecek nesillere taşınması ve Türkiye’nin ebediyen Türk yurdu olarak kalması hepimizin hem en önemli görevi hem de şehitlerimize olan temel görevlerimizin başında gelmektedir.” dedi.

TBMM İdare Amiri Uslu konuşmasında şunları aktardı:

“Gerçekten 92 yıl önce şehit kanıyla sulanmış bu kutsal topraklarda adeta bir var oluş kavgası verilmiştir ve bu kavganın sonunda sayıca ve silah-mühimmat bakımından son derece geri olan ama inanç bakımından, kararlılık bakımından son derece önemli bir şuura ve var olma bilincine sahip olan kahraman bir millet yeniden dünyaya kendisini kanıtlamıştır. 2. İnönü Savaşı bir anlamda 1. İnönü Savaşı’nda kaybedenlerin yeniden kendi kayıplarını toparlama girişimi olmuştur. 2. İnönü Savaşı’nda, 1. İnönü Savaşı’nda kaybedenler kazanmak bir taraf, bir gece sabaha kadar bu toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır.

 

‘Türk Milleti İnönü Savaşları’nın ardından yeniden moral ve güç kazanmıştır’

 

Buradan şöyle bir anlam çıkartmak mümkün tabi. 2. İnönü Savaşı’nın kendisinden, aslından daha önemli sonuçları vardır. Bu sonuçlardan en önemlisi, İngilizler hem ittifakları bozmuşlar hem yeni Türkiye’ye jest yapma ihtiyacı duymuşlar, Malta’daki Türk tutukluları serbest bırakmışlar. Bir taraftan Fransızlar diğer taraftan da İtalyanlar bu topraklardan çekilmeye başlamışlardır. Bu son derece önemli. Diğer önemli husus birde bu süreçte bildiğiniz gibi İtilaf Devletleri bir bildiri yayınlayarak tarafsız olduklarını açıklamak zorunda kalmışlardır. Yine bir başka husus İtilaf Devletleri bir şekilde Türkiye’yle yeniden anlaşabilmenin yollarını aramaya başlamışlardır. Yine bir başka husus Yunanlılar işgal ettikleri bu topraklardan çekilmeye başlamışlardır. Sevr’in yırtılmasına giden kutlu süreç İnönü Savaşları’yla başlatılmıştır. Tabi milletimizde İnönü Savaşları’yla birlikte özgürlüğün kutsallarına sahip çıkmanın, kendi kutsallarıyla özgürce yaşamanın hazzına varmıştır. Bir diğer husus Türk milleti İnönü Savaşları’nın ardından yeniden moral ve güç kazanmıştır. Tabi ki düzenli bir orduya kavuşmuştur Türkiye ve yine tabi ki bu zafer Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin otoritesini güçlendirmiştir. Aynı zamanda saygınlığını arttırmıştır. İnönü Savaşları’nın olduğu süreçte Türkiye’nin yaşadığı, dünyanın tanık olduğu iki önemli olay daha var ki bunlardan bir tanesi 12 Mart 1921’de TBMM İstiklal Marşı’nı kabul etmiştir ve ikinci diğer önemli hususta 20 Ocak 1921 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti yeni anayasasını kabul etmiştir. Dolayısıyla bu savaşların yarattığı büyüklük bu savaşların askeri anlamı, askeri karşılığı elbette çok önemlidir ama yarattığı sonuçlar bakımından, yarattığı etki bakımından baktığımız zamanda bu savaşların Türkiye Cumhuriyeti’ne kazandırdıkları çok daha önemlidir ve bugün sahip olduklarımızı bu savaşlarda dökülen kana, verilen cana ve bu savaşlarda kaybettiğimiz binlerce şehide borçluyuz. İnanıyorum ve biliyorum ki Türkiye toplumu bu zaferlerin kıymetini bilmek, bu zaferlerin gereğini yapmak konusunda elinden gelen bütün çabayı göstermektedir ve bundan böylede göstermeye devam edecektir.”

Yapılan konuşmaların ardından Bozüyük İlçe Müftüsü Burhan Çakır tarafından dua yapıldı. Kutlamalar Eskişehir’in İnönü ilçesindeki törenle devam etti.

Törenlere, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, TBMM İdari Amiri ve Çorum Milletvekili Salim Uslu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, MHP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Eskişehir Garnizon Komutanı Korgeneral Abidin Ünal, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Halis Zafer Koç, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, İnönü Vakfı Başkanı ve İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, Bozüyük Kaymakamı Oktay Kaya, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bozüyük Belediye Başkan Vekili Fatih Bakıcı, Bilecik İl Emniyet Müdür Vekili Mehmet Topçu, daire müdürleri, askeri erkan, gaziler, şehit aileleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir