Bilecik’teki basın mensuplarına yönelik düzenlenen organizasyon hayatını kaybetmiş gazeteciler için saygı duruşunda bulunulması ile başladı. Programın açılış konuşmasını CHP İl Başkanı Çağatay Karaahmet yaptı. Gazetecilerin gününü kutlayarak konuşmasına başlayan Karaahmet, konuşmasında özelikle tutuklu gazeteciler konusuna değindi. Kalemin bir silah, bir kılıç olmadığını kaydeden Karaahmet, basının özgür olması gerektiğini dile getirdi. Karaahmet basın mensuplarına hitaben şöyle konuştu:
“Halktan kopuk CHP imajını yıkmaya çalışıyoruz”
“CHP olarak Bilecik İl Örgütü’nde bundan sonraki çalışmalarımızı daha halka yakın, daha sosyal projeler içerisinde yapmayı amaçlıyoruz. Zira siyasetin temeli insan, siyasetin kaynağı insan. Bizlerde öncelikle halkımızın yanında olup, öncelikle halkımızın taleplerini, öncelikle Bilecik insanının taleplerini alıp yolumuza o şekilde yön vermeye karar verdik. Halk nazarında bir şekilde ‘halktan kopuk CHP’ imajını yıkmak için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Bu bir basın toplantısı değildir. Bu siz Bilecik’teki değerli basın mensuplarıyla bir çay toplantısıdır, bir sohbet toplantısıdır ve siz faal gazetecilere verilen bu günü beraber kutlamak çalışmasıdır. Bu toplantının amacı sizlerle bir araya gelmek çay içmek, sohbet etmek ve sizlerin, faal gazetecilerin ağızlarından sorunlarını dinleyebilmek. Elbette bugün Türkiye’de ve Bilecik’te pek çok sorunlar yaşanmaktadır. Ama bu toplantıda şuraya dikkati çekmek istiyorum. Bugün Türkiye’de faal olarak gazetecilik yapanların faal olarak fikrini açıklayanların bu fikirlerini açıklamasını engelleyen, kalemlerini kullanmasını engelleyen sistem gelişmiştir.
‘Kalem silah değildir’
Bugün Türkiye’de faal olarak gazetecilik yapıp da zindanlarda çürüyen, sırf fikirlerini beyan ettiler diye, sırf kalemlerini konuşturdular diye şu anda hapislerde yatan değerli meslektaşlarınız var. Kalem silah değildir, mermi değildir, kılıç değildir, bıçak değildir. Sırf yazı yazdı diye, sırf düşüncelerini halka aktardı diye, sırf haberi oluşturdu ve kamuoyuna açıkladı diye tutuklu vaziyette hükümde giymeden Silivri zindanlarında yatan gazeteciler var. Gelinen nokta Türkiye’de budur arkadaşlar. Dolayısıyla bugünün daha anlamlı kutlanması gerekiyor. Bugünün daha farklı tavır ortaya koyması gerekiyor. Yıllarca süren tutuklamalar, ‘Suçum ne?’ diye haykıran gazeteciler, ‘Bana öncelikle suçumu anlatın.’ diyen gazeteciler. Gelinen noktada Türkiye’de siyasetin, Türkiye’de demokrasinin erklerinin girdiği bir noktaya geldik.
‘Sizler bağımsız habercilik yapmalısınız’
Hala Sayın Başbakan kuvvetler ayrımına karşı tepki duyduğunu söylüyor. Yasama, yürütme, yargı. Ben gelişen dünyada bir dördüncü güç olarak medyayı görüyorum. Dolayısıyla bağımsız yargının da bağımsız bir yasama, bağımsız bir yasamanın yanında bağımsız bir yürütme. Temel koşul buyken dördüncü güç olarak da sizler bağımsız medya, bağımsız habercilik, bağımsız gazetecilik görevlerinizi yapmak zorundasınız. Hiçbir güce tabi olmadan hiçbir etki altında kalmadan özgürce fikirlerinizi yayınlayıp haberlerinizi ulaştırmak zorundasınız vatandaşlarınıza, yurttaşlarınıza. Ancak gelinen noktada yine aynı şekilde baskı altına alınan bir yargı, zaten ellerinde yürüttükleri, çoğunluğu sağladıkları bir yasama kendilerini zaten seçilmiş olarak da kendilerinden oluşturdukları bir yürütme. Ama yine bunun yanında kendilerine bağlı olarak oluşturdukları bir medya da var. Gelinen noktada sizlerin huzurunda bu toplantıda bunu da protesto ediyoruz. Halkayı birbirine bağladığınız zaman ‘Konuşan gazeteciyi, yazan gazeteciyi, düşünen gazeteciyi ben içeri atarım, benim lehime yazan, beni öven, olmayanları olmuş gibi halka aksettiren, benim yanımda taraf tutan gazeteciyi yaşatırım.’ Bunu da CHP Bilecik İl Örgütü protesto ediyor.”
Karaahmet’in açılış konuşmasının ardından CHP İl Başkan Yardımcısı ve Proje Grup Başkanı Erdoğan Tan gün ile ilgili yaptığı konuşmasında şunları aktardı:
“Demokrasinin güçlenmesine katkı sağlayan, sorunları gündeme taşıyarak kamu görevlilerinin çalışmalarına yardımcı olan, bilgi ve haber akışını sağlayarak toplumun bilgilenme ve aydınlanması konusunda önemli bir görevi yerine getiren basın, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından birisidir.
Önemli bir kamu görevinin yerine getirilmesi olduğunu düşündüğümüz gazetecilik mesleğini, büyük özveri göstererek mesleğin gerektirdiği bilinç ve sorumlulukla yerine getiren, tarafsız ve güvenilir habercilik anlayışıyla görevlerini sürdüren basın kurumları, toplumu aydınlatıcı ve yol gösterici işleviyle sivil toplumun dinamizmini beslemekte ve demokrasinin sağlıklı şekilde işlemesinde ve güçlenmesinde önemli rol üstlenmektedir.
‘Basının toplum yararını gözetme sorumluluğu vardır’
Bireyin haber alma hakkını kullanmasına aracılık eden basının, doğru ve tarafsız bir görev anlayışıyla kamuoyunu bilgilendirme, her şart altında toplum yararını gözetme sorumluluğu vardır.
Bilginin küresel güç olduğu çağımızda basının sorumluluklarını layıkıyla ifa edebilmesi şartı ise, basın özgürlüğünün sağlanması ve korunmasıdır. Dünyanın, ülkenin ve kentlerin sorunlarını gündeme taşıyarak, mesleğin yıpratıcı ve zor şartlarına rağmen üstün bir çabayla topluma hizmet eden basın çalışanlarının Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.
Basın deyince gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler ve yazılı haber bültenleri aklımıza gelir. Bu organlar olmasaydı Edirne’deki veya Kars’taki bir olaydan nasıl haberimiz olabilirdi? Hatta Dünya Kupası maçlarını anında izleyebilir miydik? Gazeteciler Günü’yle basın organlarının yayın yapma ve halka bağımsızca haber verme özelliği amaçlanmaktadır.”
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Gülay Tezgit de, “Kadın Kolları Genel Başkanımız Hilal Dokuzcan vasıtasıyla Silivri’de yatan Milletvekilimiz Mustafa Balbay 10 Ocak Gazeteciler Günü’nüzü kutluyor ve bir basın bildirisini bizler aracılığıyla sizlere gönderiliyor. Ben de bütün kadınlar adına kaleminiz deniz, defteriniz gökyüzü olsun diyorum.” dedi.
Biz de Değişim Gazetesi olarak böyle bir organizasyon düzenleyip basın mensuplarını hatırladıkları için CHP İl Örgütü’ne ve proje yetkililerine teşekkür ediyoruz. ZEYNEP KILBAHRİ
