“Çocuklarımızı Geleceğe Daha İyi Hazırlamaya Yoğunlaşmalıyız”

“Bizim yoğunlaşacağımız konu eğitimin kalitesini arttırmak”

 

Vali Akpınar yaptığı konuşmada şunları aktardı:

“İlimizde eğitim-öğretim faaliyetleri Türkiye ortalamasıyla kıyaslandığında çok daha iyi şartlarda yapılıyor. İnşallah bu da yatırım programımızda yapacağımız okul ve yurtlarımızla Milli Eğitim daha güzel şartlarda hizmet vermiş olacak. Öğrencilerimizin genel durumu iyi. Bizim yoğunlaşacağımız konu eğitimin kalitesini arttırmak, çocuklarımızı daha başarılı, daha iyi bir şekilde geleceğe hazırlamak, bunun için çalışmak olacak.

 

‘Okul güvenliği konusunda iyi durumdayız’

 

Okul güvenliği konusunda genelde iyi durumdayız. Polis ve jandarma kendi mıntıkalarında gerekli tedbirleri alıyorlar. Okullarda güvenlik kameraları çok işimize yarıyor. Suç işlenmesini arzu etmiyoruz hiçbir zaman ama suç işlendikten sonra da faillerinin yakalanmasında kamera kayıtları çok önemli işlev görüyor. Bunun yanında okulun çevre konusunda da duyarlı olup imkanlar dahilinde biraz daha tedbir alabiliriz. Ben geçenlerde bir komisyon aracılığıyla okullarda öğrencilerin can güvenliğini etkileyebilecek kapı, elektrikli açılır kapanır bahçe kapıları, lavabolar bunların hepsini kontrolden geçirmiştim. Onları Milli Eğitime verdik. Bir kısmı basit tedbirlerle düzeltilecek yanlışlıklar, hatalar, uygulamalar bir kısmı da Özel İdare bütçesinden ayrılan paralarla tamir-bakım hizmeti olarak yerine getiriliyor. Bazen küçük ihmaller, küçük yanlışlıklar bir hataya sebebiyet verebiliyor. Ki hiç gözden kaçan Bozüyük’teki bir kale direği bir çocuğun hayatına mal oldu. İnşallah yapacağımız düzenlemelerle bu tür kazaların, en azından görünür kazaların önüne geçebiliriz. Yine aynı şekilde balkon korkulukları, merdiven korkulukları, bunların da çocukların arasından düşmeyeceği ve üzerinden kayıp gidemeyecekleri şekilde olması gerekiyor. İnşallah onların hepsini düzelteceğiz.

 

‘Aile duyarlılığı şart’

 

Kantinlerde satılan şeyler, hayatımız küçükken şekilleniyor. Maalesef hızlı yaşamanın fast-food denilen yiyeceklerle çocuklarımız öyle bir hayata başlıyorlar. Geçenlerde bir alışveriş merkezinde baktım ufacık bir çocuk daha 12-13 yaşında anca var ama heralde bir 70-80 kilo. Fakat baktım kocaman bir hamburger yanında kocaman bir kola, onun yanında da büyük boy patates kızartması. Muhtemelen evde anne-babası da o şekilde besleniyordur. Yani bu alışkanlıklar biraz aileden geliyor. Milli Eğitim Bakanlığı güzel bir karar aldı geçtiğimiz yıllarda. Okullarda sağlıksız gıdanın önüne geçecek bir dizi tedbir aldı ama iş sadece Milli Eğitimin aldığı tedbirle bitmiyor. Anne-babaların da bu konuda üzerine düşen şeyleri yapması lazım. Biz herhalde 10 yıl oldu eve kolalı içecekler almıyoruz, asitli içecekler almıyoruz. Meyve suyu mümkün olduğu kadar nektar yazan. Yani gerçekten meyve suyuyla pek alakası yok. Hele o boyalı içecekler hiç almıyoruz. Nektarı da aslında almamak lazım. Uzmanların söylediği mümkünse meyveyi mevsiminde ve taze olarak kesip yemek lazım. O olmadı taze sıkılmışı hemen tüketmek lazım. O yoksa %100 olan meyve suyunu tüketin diyorlar ama o da yine işlemden geçiyor. İçerisinde koruyucular var veya şeker katılıyor. Uzak durmak lazım ama bu sadece okulda müdürlerimizin yapacağı veya Tarım Müdürlüğü elemanlarının denetimiyle halledeceğimiz bir konu değil. Toplumsal duyarlılık, aile duyarlılığı gerekli.

 

‘Herkesin Hacettepe Tıp’ı kazanması mümkün değil’

 

Yeni bir sınav sistemi geldi. Çocuklar farklı bir şekilde sınavdan geçecekler. Zaten sonuçta hangi sistem uygulanırsa uygulansın nihayetinde çalışanın bir adım öne çıkacağı, çalışmayanın bir adım geride kalacağı bir sistemdeyiz. Bu mecburen böyle. Başka türlü boyuna göre mi ayıracağız? Kim hızlı koşarsa onu mu iyi yerlere koyacağız? Mecburen bilgisini ölçeceğiz. Çocukluğumuzdan beri sürekli sistemler değişiyor ama sonuçta her zaman bu böyledir. 50 sene önce de çalışanlar yukarı doğru tırmanıyorlardı şimdi de öyle. Bu gidişle bir 50 yıl sonra da yine böyle bir sistem gelecek. Yani herkesin Hacettepe Tıp Fakültesini kazanması, herkesin Ankara Hukuk Fakültesine gitmesi veya Siyasal Bilimler Fakültesine gitmesi ne bileyim herkesin İTÜ’de Mimarlık okuması mümkün değil. Böyle bir ne kapasite var ne bir şey var. Sınav sistemi mecburen olacak. O da şekilden şekle giriyor ama sonuçta yine başarıyı ölçmeye endeksli bir sistem. İnşallah velilerimiz, çocuklarımız, okuldaki idarecilerimiz, öğretmenlerimiz en azından çalışmaya, istikbale önem veren kişilere daha fazla yardımcı olurlar. Onların daha iyi yerlerde bulunmasına vesile olurlar.

Ben 2013-2014 eğitim-öğretim yılının ilimize memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah bizler hep beraber çalışır, çocuklarımızı memleketimize, milletimize, insanlığa faydalı birer nesil olarak yetiştiririz. Bunda bir katkımız olur, bir emeğimiz olursa da onur duyarız.”

Toplantıda İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru ve İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Alparslan Dankaz sunum yaptı. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir