Cumhurbaşkanı, mevcut rejimi yıkma suçuyla karşı karşıya

CHP Bilecik İl Başkanlığında bir basın açıklaması gerçekleştiren Oran;Cumhurbaşkanlığının şu anda genel seçimlerle ilgili yapmış olduğu açıklamalar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık rejimi iddiaları, ekonomik gelişmeler, faiz konuları,  Bank Asya ve güvenlik yasası ile ilgili bu haftaki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemindeki konulara  değindi.

"Bilecikli çiftçilerin mağduriyetleri giderilmeli"

Bilecik’le ilgili de Ocak ayından beri beklenen bazı destek ve yardımlar olduğunu belirten Oran, Özellikle Aralık’ın son günlerinde yaşanan kar ve sel felaketi buradaki mağdur olan vatandaşımız orada mağdur olan çiftçimiz sera işiyle uğraşana esnafımız hala mağduriyetleri devam ediyor. O konuda da parlamentoda dile getirdik. Buradan bir kez daha bu mağduriyetin giderilmesi için hükümete çağrıda bulunuyorum."

"Cumhurbaşkanı siyasal faaliyetlerine devam ederse suç işlemiş olacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunmasına rağmen siyasi faaliyetlerine devam etmesiyle TCK'nın 309. maddesi gereğince anayasal bir suç işlemiş olduğunu öne sürdü. Erdoğan'ın sürekli olarak yeni bir rejim istediğini dile getirmesinin bir suç teşkil ettiğini dile getiren Oran, " Bu konuda biz kendisini bir kez daha uyarıyoruz. Yani şu anda görevini devam etmesini gerektiğini uyarıyoruz."dedi.

"Seçimlerde "ön seçimin" olması gerektiğine inanıyoruz

Önümüzdeki seçimde 32 tane parti genel seçime giriyor ve Türkiye’de 93 tane siyasi parti var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2012’nin Mart ayında yapmış olduğu “Parti Anayasası Tüzüğü” Türkiye’de hiçbir siyasi partinin bırakın yapmaya cesaret edebileceğini aklından bile geçiremeyeceği kadar ilerici, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa, bir parti tüzüğüdür. Bunun içindir önümüzde ki genel seçimlerde şekil ve yöntemi ayın 15 inde parti meclisimiz belirleyecek. Ama tüzükte yazanın %15’ini genel merkez belirliyor %85’ini de örgütleri belirleyecek. Bunu bırakın yazmayı ya da konuşmayı aklından bile geçiren 1 kişi olursa AKP ‘de, AKP o kişinin kellesini uçurur. Şu an da Cumhuriyet Halk Partisi diyor ki ben örgütüme güveniyorum, ben üyeme güveniyorum, ben ilericiyim, ben demokratım, ben özgürlükçüyüm. Ve partisinde de bunu yazmış, uyguluyor. Yani %85 oranında 81 ilimiz var, 958 ilçemiz var bu 81 ilimizde üyelerimiz %85 oranında eğilim veya ön seçimle onlar belirleyecekler, bu kadar net. Mesela biraz önce konuştuğumuz karşı rakibe baktığınız zaman şu an da Başbakanlık koltuğunda oturan şahsiyet önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili olabilecek mi olamayacak mı onu bile bilmiyor. Peki kim biliyor? Recep Tayyip Erdoğan biliyor. Aradaki fark bu kadar açık."dedi

Erdoğan, Bank Asya'yı hedef haline getirerek el koydu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bütün yetkileri kendisinde toplamak gibi bir isteği olduğunu dile getiren Oran, TMSF tarafından el konulan Bank Asya için de bir devletin bir bankaya el koyması gibi bir durum olamayacağını savundu. Bankayı açık hedef haline getirerek el koyduğunu belirten Oran şunları aktardı:

"Dün gece saat 9 sıralarında Türkiye’de bir bankaya el konuldu. Bir bankaya el konabilir mi? Devlet el koyabilir mi? Serbest piyasa da olabilir. İlgili bağımsız kurumlar vardır, o ilgili bağımsız kurumlar denetim yaparlar, denetimlerin sonucunda uyarılar yaparlar, eğer halkın toplumun çıkarlarına aykırı davranıyorsa o banka, geçmişte de bu yaşandı, 2001’de o zaman devlet gerekli işlemi başlatır.  Ama hiçbir Türkiye Cumhuriyeti’nde de bugüne kadar Batı toplumlarında da bu güne kadar önce başbakan sonra cumhurbaşkanı bir bankayı hedef gösterip, bir bankayı tehdit edip ve siyasi bir kararla bir bankanın el konmasına neden olmamıştır. Yani böyle bir şey kabul edilemez. Biraz evvel söylediğim gibi bütün yetkileri kendisinde toplamak istiyor. Bunun en basit örneği şu anda yapmak istediği, baktığın zaman yaklaşık Bank Asya’yla ilgili başbakanlığı döneminde sürekli gündeme getirdi bu bankaya el konulması konusunda kurumları davet etti, bankayı bir anlamda açık hedef haline getirdi, bankayı tehdit etti, sonuçta da bir siyasi yargısız infazla da bankaya el konuldu."dedi

"Erdoğan, mevcut rejimi yıkma suçuyla karşı karşıya"

Bakın şöyle söylüyor; bu suçun oluşması için cebrin bir fiil tahakkuk etmesine gerek yoktur, suçun oluşabilmesi için failin gayrihukuki vasıtalarla neticeye erişmek hususundaki kastının mevcudiyeti yeterlidir diyor. Yani oradaki cebir ve şiddeti, hukuki anlamda baktığınız zaman elindeki iktidar gücünü, yetkileri eğer rejimi değiştirmeye yönelik kullanırsa o zaman rejimi devirmek, mevcut rejimi yıkmak bir suçtur. Ve böyle büyük bir suçu şu anda işlemekle karşı karşıya. Bu konuda baktığımız zaman şu ana kadar uygulamalara, bu bir tehlike, ve anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan, suçun niteliğinin doğal sonucu olarak, ancak amaçlanan sonucun gerçekleşebilme tehlikesi doğurabilecek eylemlerin teşebbüs kabulü mümkündür diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan yasanın bu düzenlemelerinde açıkça yer alan tüm hususları esasında hemen her gün bilerek ve isteyerek büyük bir kararlılıkla ve kasıtla ihlal etmeye devam ediyor. Siyasal iktidarı ele geçirdiği günden günümüze değin yapılan birçok uygulamalara baktığımız zaman TCK309. Maddesinin esasında bu konuda açık bir ihlal yapıyoruz şu anda. Sayın Erdoğan daha evvelki yapmış oldukları ile beraber. Yani sürekli olarak ben yeni bir rejim istiyorum, yeni bir Türkiye, bunun adı başkanlık rejimi demek, demin de ifade ettiğim gibi bu aslında yasaya, Türk Ceza Kanunu’na aykırı bir durumdur. 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir