DAHA NE OLSUN?

Çocukken her sömestir ve yaz tatillerinde İstanbul’a giderdim. mekanı cennet olsun “X” firmasındaki Musa Karacık amcamız otobüs şoförüne beni emanet eder ”Topkapı garajında karşılayacaklar” diye de sıkı sıkı tembihlerdi. Şoförün yanında en önde İstanbul’a 5-6 saatlik yolculuğun ardından varırdık. Bahsettiğim yıllar 70’li, 80’li yıllar. O yıllarda bilenler bilir otobüslerde sigara içmek serbest. Ki  o yıllarda üretilen sigaraların markalarını yazmama gerek yok, nasıl koktuğunu söylememe gerek yok, rahmetli annem günler öncesinden nane şekeri, beyaz leblebi falan koyardı yolculuk çantama.Otobüsler şimdiki gibi modelli değil,konforlu değil,yollar şimdiki gibi otoban değil!…

Beş, Altı saatlik yolculuk adeta zül gelirdi insanlara.Tren kültürü de sanırım o yıllarda fazla yaygın değildi.Geçtiğimiz günlerdeki Eskişehir seyahatimde bunlar geçti aklımdan.Şimdi otobüsler konforlu,yollar otoban-rahat, otobüste her şey var.Televizyon,Radyo,İnternet,Oyun,Film ne istersen var.Araçlar klimalı, küfür küfür esiyor.Dışarıdaki sıcaklıktan eser yok içeride.Muavinin ikramlarında her türlü sıcak-soğuk içeceklerin yanı sıra kek-pasta türü yiyecekler sınırsız!..

Daha ne olsun bir yolculukta? İnsan başka ne ister ki? Şoförler deseniz kaliteli, muavinler deseniz ona keza. Giyim kuşamlarından tutun da; saç-sakal traşlarına kadar, yolculara hitaplarından, müşteri memnuniyetine gösterdikleri itinaya kadar o kadar çok fark ediliyorlar ki anlatamam!…

Allah hayırlı yolculuklar versin hepsine. Kazalardan-belalardan korusun tüm hepsini. Kolay değil onlarca insanın canını taşıyorlar. Hızlı trenin de rahatlığı ve konforluğunu anlatıyorlar hep. Hızlı tren ile uzun bir yolculuk yapma şansım olmadı. Hızlı tren ile de yolculuğun zevkli ve rahat olduğunu söylüyorlar. Kısmet olur da tren ile de yolculuk yaparsam, o izlenimlerimi de aktarmak isterim.

HOŞÇAKALIN



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir