Yiğit şöyle konuştu:
“4. olağan kongrede aranızda bulunmaktan çok büyük mutluluk duyduğumu ifade ediyorum. 2011’de kurulup 2002’de iktidara gelen bir parti Ak Parti. Kurucumuz sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Nasıl bir enkaz devralmış, Merkez Bankası boşaltılmış, Kamu bankaları zararda, IMF’ye borç var, ithalat yok, ihracat yok, hiçbir şey yok. Yatırım yok. Fakat 2002’de iktidar olduktan sonra bakıyoruz bu 10-12 yıl içerisinde borçlar kapanıyor. Yatırımlar artıyor. İhracatımız 36 milyardan 160 milyar dolara çıkıyor. Cumhuriyet kurulduğundan beri yapılan duble yol 6 bin kilometre, biz 10 yılda 18 bin kilıometre daha üzerine ilave ettik. Artık Marmarayları ve diğer şeyleri saymıyorum. Fakat 3. Boğaz köprüsünü yapıyoruz, dünyanın 4. Büyük hava alanını yapıyoruz. 150 milyon insan gelecek bu ülkeye. ne yazık ki bizim muhalefetimiz buna da karşı çıkıyor. Çünkü bunların bir hedefi yok. Bir önerisi yok. Bir projesi yok. Bir çözümleri yok. Biz 2002’den beri projelerimizi, hedeflerimizi koyarak çözümleri de beraberinde getirmişiz. Onlar politikayı kurnazlık yarışı olarak görüyorlar. Yalan olarak görüyorlar. İftira olarak görüyorlar. Halbuki biz de diyoruz ki politika toplumsal sorunları bilen, çözüm üreten onurlu, erdemli, bilgili, bilinçli, birikimli ve deneyimli insannların söz sahibi olduğu bir alandır. İşte Ak Parti kadroları budur. Teşkilatlarımızın en alt kademesinden Cumhurbaşkanımıza kadar bu kadro Türkiye’yi bugüne getirdi.
2014’te iki seçim yaptık. Biri yerel yönetimler biri de Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Fakat aynı zamanda 17-25 Aralık sürecini gördü bu ülke. Bu ülkenin ekonomik istikrarını bozmak isteyen, ülkenin kalkınmasını istemeyenlere, gençlerimizi karanlık yollara itenlere karşı, faiz lobilerine karşı sandıkta gereken cevabı, gereken şamarı siz attınız. Siz, hakkınızı ve onurunuzu korudunuz. Demokrasiye sahip çıktınız.
Biz bu politikayı bireysel olarak değil toplumsal olarak yapmıyoruz. Bireysellik çirkin bir bencilliktir. Biz bunun bilincindeyiz. Sokaklar bizim hanımefendiler. Ama evler sizin olsun. Sizler gönüllerin sultanı, başımızın tacısınız. Sizler her dönemde coşkunuzu, heyecanınızı gösterdiniz. Biz sizler kadar yetenekli değiliz. Becerikli de değiliz. Çünkü bizler evlere girmesini bilmiyoruz. Oylar da evlerden çıkıyor. Önümüzde de bir seçim var. En büyük görev ve sorumluluk szilere düşüyor. Biz sizlere çok güveniyoruz. Çünkü bu seçim bizim için çok önemli. Bir milat. Çünkü, en son yapılan darbenin getirdiği 82 anayasası var. Bu anayasayı değiştirme niyetindeyiz. Avrupa Birliği’nin bizi en çok eleştirdiği konu anayasa. Siz hala darbe anayasalarıyla yöçnetiliyorsunuz diyorlar. Onun için bu 82 anayasası demokrasiyle bağdaşmıyor. Bizim gençlere ve çocuklara karşı bir sorumluluğumuz var. Onun için çağdaş, demokratik, özgürlükçü, toplumun her kesimini kucaklayacak bşr anayasayı acele yapmamız gerekir. Bu da 2015 sçimlerinin sonucuyla birlikte belirlenecektir. Ben şimdiden sizin bu heyecanı ve dik duurşunuzu sandığa yansıtacağınıza inanıyorum. Bu konuda da en ufak bir tereddütümüz yok. Çalışan bir Türkiye diyorum. Konuşan bir Türkiye diyorum. Üreten bir Türkiye diyorum. Çalışan, kaynaşan, konuşan ve üreten bir Türkiye’nin genel başkanımız ve cumhurbaşkanımız önderliğinde hem dünyada hem Ortadoğuda saygınlığın artmaya başlamıştır. Daha da fazla artacaktır. Bunu da böyle bilesiniz.”
