Dizilerin çocuklardan önemli olmadığını söyleyen Şenol velilere, “Dizinizden vazgeçmezseniz, dizinizdeki vazgeçer.” dedi. Şenol velilere şunları aktardı:
‘Babanın bütün dünyadan haberi var evinden haberi yok’
“Farkında mısınız? Zamanın çocukları acayip zekiler. Çocuklar annelerini kullanıyorlar dediğimde ‘Niye babasını kullanmıyor?’ diyorlar. Çocuk babayı görmüyor ki. Türkiye’nin anneanne-babaanne zulmünden sonraki en büyük problemi, en kötü problemi, en acı problemi o çocuğun babasıdır. Çocuğun babası yok.
Türk babası iki cümle öğrenmiş. Biri ‘Neyiniz eksik sizin, neyiniz?’ diğeri ‘Akşama kadar ben kimin için çalışıyorum, çocuklarımın geleceği için.’ Baba, geliyor haberleri izliyor. Bütün dünyadan haberi var, evinden haberi yok. ‘Suriye’de iç savaş çıkmış. Dur onu izliyorum.’ İçeride küçük oğlan büyüğüne darbe yapmış, haberi yok.
‘Türkiye’nin gerçeği senin ailendir’
Aklı başında bir erkek, askerliğini yapmış bir erkek Kurtlar Vadisi’ni nasıl izler? Dönüp baktığınız zaman saçma sapan bir dizi. Aksini ispatlayamazsın çünkü. Bazen diyorlar ki, ‘Hocam o dizi Türkiye’nin gerçeği.’ Türkiye’nin gerçeği nedir biliyor musunuz? Türkiye’nin gerçeği, senin karındır, senin çocuğundur, senin ailendir. Bunun dışında hiçbir gerçek göremiyorum. Bizim Türk erkeği babalıktan kaçıyor ve maalesef çocuklar babasız büyüyor.
Dizi izliyorsun, Polat kurtuluyor ama senin ailen batıyor haberin yok. Hayat boşluğu sevmez. Senin boş bıraktığın gönlü bir başkası doldurur ve sen bunun farkına bile varmazsın. Babaya bir şey söylüyorsunuz televizyonun başından kalkmıyor. Anne çok mu farklı? Pazartesi bir dizisi var, Salı bir dizisi var, Çarşamba bir dizisi var. Dindar bir insanlığın, dindar geçinen insanların Muhteşem Yüzyıl’ı izlemesi kadar büyük bir ihanet bulamazsınız. Erkeklerin akıl hocası nasıl ki Polat’sa kadınların akıl hocası da Hürrem. Hürrem ki, Osmanlı Tarihi’nin gelmiş geçmiş en şirret kadınıdır. Karınızın izlediği dizileri bir izlesenize. Ya iki adam bir kadının peşinden koşuyor, ya bir kadın iki erkeğin peşinden koşuyor. İki kardeş bir kadının peşinden koşuyor. Öyle bir geçer zaman ki ruhun bile duymaz.
‘Müzikle ders çalışanlar asla başarılı olamazlar’
Müzikle ders çalışıyorlar. Asla ve asla başarılı olamazlar. O çocuk sıkıntısını gidermek için kulaklığı telefona takıyor. Bütün çocukları araştırdım. Bir gün çocuğun teki dedi ki, ‘Ben çalışabiliyorum.’ ‘Kaç tane netin var?’ dedim. ‘45’ dedi. Çok yapabiliyorsun. O yüzden müzikle ders çalışılmaz. Asla çalışılmaz. Çünkü çocuğa cep telefonu elinde ne arıyor diyorsunuz, müzik dinliyorum diyor. Ders çalışırken müziğin işi ne? Bu bir, burası yanlış buna müdahale edin. İki, geliyor dersinin başına, matematiğe çalışıyor, aklına arkadaşı geliyor. Rasyonel sayılardan nasıl arkadaşı geliyorsa aklına? Aklına arkadaşı geliyor, alıyor mesaj çekiyor. Sonra öğretmene gidip diyorsun ki, ‘Hocam ben bu çocuğu ders çalışırken görüyorum. Niye yapamıyor?’ senin çocuğun ders çalıştığını zannediyor. Senin çocuk dersin başında da ders çocuğun başında değil. Telefonla ders çalışıyorlar.
Evladınızın bir iyi haberini duymak yok mu? Ömre ömür katar. Nerede Muhteşem Yüzyıl nerede muhteşem evlat? Ama siz hep onun peşindesiniz. Şu cümlemi ezberleyin, asla aklınızdan çıkarmayın, ‘Dizinizden vazgeçmezseniz, dizinizdeki vazgeçer.’ O vazgeçişin tek bir adı var onun adı da ‘Evlat Acısı’. Allah hiçbirinize evlat acısı yaşatmasın.”
Program sonrasında Şenol’a çiçek ve hediye verildi. Katılımcıların, Psikolog Özkan Şenol’u dinlemekten çok memnun kaldığı gözlendi.
ZEYNEP KILBAHRİ
