Korkmaz, açıklamasında “Eğitim danışmanlığı bazında iş yapıp ama sadece okul derslerini veren birçok kurum oluştu Bilecik’te. İşi biraz daha ranta çevirdiler. Durum böyle olunca da işi gerçekten yapabilecek kurumların hepsi biraz daha geri planda kalmış oldu.” diyerek eğitim sektörüne hiçbir şekilde destek verilmediği belirtti. “Korkmaz Akademi Eğitim ve Danışmanlık” sahibi Emrah Korkmaz şunları dile getirdi:
“İşi biraz daha ranta çevirdiler”
“Bilecik’te çalışma potansiyelimiz düşük. Neden? Bilecik ili akademik bazda eğitim veren bir kuruma hala daha hazır değil. Buna benzer birçok kurum açıldı fakat yaptıkları işin de farkında değiller. Eğitim danışmanlığı bazında iş yapıp ama sadece okul derslerini veren birçok kurum oluştu Bilecik’te. İşi biraz daha ranta çevirdiler. Durum böyle olunca da işi gerçekten yapabilecek kurumların hepsi biraz daha geri planda kalmış oldu. Biz bu işe başlarken dedik ki bildiğimiz işi yapalım, işin uzmanlığı olan kişiler sadece çalışsın fakat bugün Bilecik potansiyeline baktığımızda halen daha yerinde olmayan şeyler gözle görülür bir biçimde devam ediyor.
“bu sorunun çözümüne ortak bir nokta bulmaya davet ediyorum”
Bunlar nedir? Kendi sektörümüz adına da söyleyecek olursak tabelasında eğitim danışmanlığı yazan fakat sadece eğitim koçluğu yapan birçok kurum yer almakta. Bunların yanında ne var? Enstrüman kursları verme yetkisi olmayan, vergisini dahi ödemeyen birçok insan bunların kurslarını açmaya başladı. Durum böyle olunca da bu işi profesyonel anlamında yapan adamlar ikinci planda kalmış oldu. Çevreleri belki bu konuda bizlerden çok çok iyi ama biz iddialıyız derken kesinlikle ve kesinlikle tereddütte kalmadık. Yine aynı sözün arkasındayız. “Bilecik’te sözle değil eylemle varız” diye de sizin gazetenizle yine bir başlıkla gündeme gelmiştik. Aynı başlığı yine gündeme getirerek bu sorunun çözümüne ortak bir nokta bulmaya davet ediyorum herkesi.
“Devlet hiçbir şekilde eğitim kurumlarına destek vermiyor”
Milli Eğitim ve Maliye genellikle denetliyor. Geçen hafta bir denetlemeden biz de yer aldık. Şöyle bir durumda söz konusu. Maliye bize gelmeden önce yaptığımız faaliyetlerin ne olduğunu bilmekle yükümlüdür. Zaten bize bu eğitim faaliyetleri kodunu veren kurum da burasıdır ama maliye bunu bile bilmeden buraya gelip bize sorarak öğrenmeye çalışıyor. Böyle tezat da bir durum var. Biz eğitim ve danışmanlık kurumları Milli Eğitim ile ortaklaşa programlar yapabiliriz ama Milli Eğitime herhangi bir bağımlılığımız yok. Eğer bu şekilde devam etmek istiyorsak özel eğitim kurumları başkanlığı ya da özel okul formatına geçmemiz gerekecek ki böyle bir durum için de maddi bir külfet gerekiyor. Bunda da devlet hiçbir şekilde eğitim kurumlarına destek vermiyor. Yaklaşık olarak 1,5 aydır sadece eğitim danışmanlığı adına destek arıyorum, hibe arıyorum. Ne Başbakanlığın, ne Cumhurbaşkanlığının, ne de AB programlarının böyle bir kuruma destek verdiğini henüz daha duyamadım.
“Burada bir marangozun bir talaşına bile hibe sağlıyorlar ama…”
BEBKA ve Kalkınma ajansları, bütün hepsiyle görüştüm nerdeyse. Yine aynı cevabı alıyoruz. “Eğitim ve Danışmanlık Kurumları Türkiye’de destek veya hibe programlarına dahil değil” diyorlar. Şöyle bir örnek verelim; Dün Esnaf ve Kefalet Müdürümüzle görüştük. Kendilerinden kredi talebinde bulunduk. Onların da söylediği tek kelime şuydu; Dediler ki “binlerce hibe ve kredi sağlanan nokta var. Burada bir marangozun bir talaşına bile hibe sağlıyorlar ama Türkiye’de eğitim kurumlarına hibe sağlamıyorlar” Böyle bir tezat bir durum var Türkiye’de.
“Devletin öncelikle bize destek olması lazım”
Türkiye’deki yöneticilere şöyle seslenebilirim. Eğer bir ülkede eğitime destek verilmiyorsa ülkede patlamaların da, gündeme gelen olayların da devamı gelecektir. Bizler eğitimciyiz, bizler bu işin eğitimini alan noktalara geldik, hepimiz bir çaba gösterdik. Bu insanların geri planda kalmaması için devletin öncelikle bize destek olması lazım ki biz de gençlerimiz ve çocuklarımızı daha iyi bir noktaya taşıyabilelim.”
ERHAN TOKA
