Davanın ardından Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Geçtiğimiz Haziran ayında Bozüyük'te gerçekleşenolayda ,34 yaşındaki Levent Sargın, 3 yıl önce boşandığı, 2 çocuğunun annesi olan eşi 31 yaşındaki Emine Baş’ı sokak ortasında tabancayla vurarak öldürmüştü. Dün gerçekleşen davada ise sanık Levent Sargın'ın tutukluluk halinin devamına ve davanın 25 Şubat 2015 tarihine ertelenmesine karar verildi.
Davanın bitiminin ardından adliye önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına öldürülen Emine Baş'ın ailesi, Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur ve baro üyeleri, CHP İl Kadın Kolları üyeleri, CHP Parti Meclis Üyesi Didem Gültekin, MHP Meclis üyesi ve avukat Pervin Taşçı da destek verdi.
"Emine için adalet istiyoruz"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Fatma Kurt, yaptığı açıklamada 30 Haziran 2014'te Bilecik Bozüyük'te öldürülen Emine Baş için adalet istemek için burada olduklarını belirtti. Kurt'un açıklaması şöyle oldu:
"Bizler bugün burada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak kardeşimize adalet talebimizle buradayız. Emine kardeşimiz boşandığı ilk kocası tarafından öldürüldü ve bundan önce de defalarca şiddet görmüş, defalarca şikayette bulunmuş ve bunun sonucunda boşanmaya çalışmış ve ancak devlet tarafından etkin bir koruma sağlanamamıştı. Bu etkin korumanın olmaması Emine kardeşimizin boşandıktan sonra dahi öldürülmesine neden oldu.
Kadınları korumamanın hesabını nasıl ödeyecekler?
Bugün Ayşenur İslam ve hükümetin diğer bütün yetkilileri ailenin korunmasıyla ilgili ve aileyle ilgili açıklamalar yapıyorlar. Eğer aile zayıflarsa ailenin ürettiklerini yeniden üretmek çok maliyetli diyorlar. Ancak Emine kardeşimiz yaşama hakkından olmuş durumda. En temel insan hakkı elinden gitmiş durumda. Bu durumda acaba telafisini nasıl gerçekleştirmeyi düşünüyorlar? Kadınları korumamanın hesabını nasıl ödeyecekler? Bizler bugün burada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bunun hesabını soruyoruz. Bugün Emine kardeşimizin katili tıpkı 2014'te 294 kadın kardeşimizin öldürüldüğü gibi öldürülen Emine kardeşimizin katili yargılanırken hükümetin nerede olduğunu soruyoruz. Emine kardeşimiz daha evliliğine başlamadan zaten şiddet görmüş ve ailesi de bu konuda şikayette bulunmuştu. o zaman aile bakanlığı neredeydi, o zaman hükümet neredeydi bunu soruyoruz. Aileyi madem ki çok koruyorlar o zaman neredeydiler bunun hesabını soruyoruz. Hükümetin kadın dostu olmayan politikaları nedeniyle bugüne kadar, öldürüldüğü güne kadar şiddet görmüş olan Emine kardeşimizin hesabını soruyoruz ve katiline caydırıcı ağırlaştırılmış hapis cezası verilmesini istiyor, ayrıca tüm kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yasalaştırılmasını istiyoruz. "
"Emine evliliği boyunca her gün şiddet görüyordu"
Öldürülen Emine Baş'ın avukatı Betül Nuran Karataş, Türkiye'deki n önlenmesi noktasında çok büyük bir yetersizlik olduğuna dikkat çekerek " Türkiye’de kadın olduğu için şiddet görenlerin oranı yüzde 97 gibi vahim rakamlara ulaşmıştır" dedi.
Öncelikle Emine’nin katili, çocuklarını öksüz ve yetim bırakan Levent Sargın’ın en ağır şekilde cezalandırılarak toplum vicdanına az da olsa su serpilmesini istediklerini ifade eden Karataş şöyle konuştu:
"Bugün Emine Baş cinayetinin ilk duruşması görüldü. Emine önce Levent Sargın tarafından kaçırıldı. Evlenmek zorunda bırakıldı. Evliliğinin her günü fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sözel şiddet gördü. 2 çocuk sahibi oldu. Çocukları yıllarca şiddet gösteren bir babanın, çocuklarını korumak isterken her gün ölen bir annenin elinde büyüdü. Yıllar sonra Levent tarafından aldatıldığını öğrendiğinde boşanabildi. Emine mutluluğu tekrar aradı, evlendi bir çocuk sahibi daha oldu. Ancak bu mutluluk kendine çok görüldü. 30.06.2014 günü eski eşi 2 kızının babası Levent Sargın tarafından, iftar zamanı, kalleşçe sırtına iki el ateş edilerek öldürüldü. Planlanan ve tasarlanan bu elim cinayet bütün bir aileyi, geride kalan üç çocuğu perişan etti.
"Kadın şiddetini önleyecek devlet politikalarımız etkin değil"
Bugün ülkemizin taraf olduğu toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik uluslararası sözleşmeler ve yasal mevzuatımız etkin biçimde uygulanamamakta ve yasal mevzuatın uygulanması noktasında kurumlar arası etkinlik sağlanamamaktadır. Kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik etkin politikalardan yoksun olunması neticesinde defalarca şikayet etmesine rağmen bir sonuç alamayan ve artık şikayet etmekten dahi vazgeçen Emine’nin de içlerinde bulunduğu, 2014 yılında ülkemizde öldürülen kadın sayısı 294 ulaşmıştır. Neredeyse her gün bir kadın cinayete kurban gitmiştir. Bunun dışında ise kapalı kapılar ardında şiddet gören, adli birimlere başvurmayan veya başvuramayacak durumda olan kadın sayısı ise belirsizdir. Resmi olmayan açıklamalara göre Türkiye’de kadın olduğu için şiddet görenlerin oranı yüzde 97 gibi vahim rakamlara ulaşmıştır."
"Baro ve Kadın Hakları Komisyonu olarak bu davanın takipçisi olacağız"
Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur, Bilecik Barosu ve Kadın Hakları Komisyonu olarak bu davanın takibinde olacaklarını belirrti. Aynur şöyle konuştu:
"Bugün Emine Baş'ın ilk duruşması vardı. Avukat arkadaşımız baro olarak bize de haber verdi ve ilk duruşmasını yaptık. Emine Baş ilk eşi tarafından öldürüldü. Az önce de söylendiği gibi 2014'te 294 kadın cinayeti gerçekleştirildi ve ne yazık ki bunlar en yakınlarından; eşleri, ailesi tarafından öldürülüyor. Bu da kadınlara etkin bir korumanın gerçekleşmediğini çok açık bir şekilde göstermektedir. Biz Bilecik Barosu ve Kadın Hakları Komisyonu olarak bu davanın takipçisi olacağız ve adaletin yerine geleceğine inanıyoruz. Kederli ailesine de başsağlığı diliyoruz ve her zaman yanlarında olduğumuzu ifade ediyoruz. "
"Bu dava bütün kadınların davasıdır"
Son olarak tekrar sözü alan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Kurt, Türkiye'de bir tane bile kadın cinayeti kalmayana kadar bu davaların takipçisi olacaklarını belirtti. Kurt, " Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak Türkiye'de il il bütün kadın cinayetlerine baktığımız başka Emine kardeşlerimiz öldürülmesin, ayrıca öldürülen kardeşlerimize adalet sağlansın, yasalar olması gerektiği gibi eşitlikçi olsun ve şiddet gören kadın korunsun diye bu davaları takip ediyoruz. Bugün de Bilecik Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak müdahilliğimiz kabul edildi. Bu dava bizim davamızdır. Bu dava bütün kadınların davasıdır. Bu dava bütün toplumun davasıdır. Başta da söylediğimiz gibi Türkiye'de tek bir kadın dahi öldürülmeyene kadar biz bu davaları takip etmeye devam edeceğiz. Mücadelemize devam edeceğiz. Yaşama hakkı için mücadele eden kadın kardeşlerimizle omuz omuza olacağız."dedi. Grup " Kadın cinayetlerini durduracağız" sloganlarının atılmasının ardından sessiz bir şekilde dağıldı.
