Fakülte İsteyen İlçelerimizin Fedakarlık Yapması Gerekiyor

 

Prof. Dr. Özcan şöyle konuştu:

“Biz üniversiteler olarak hiçbir zaman bölüm kapatmayız”

“Son günlerde benim en çok karşılaştığım sorulardan birisi de, ‘İlçelerde bölümler niye kapanıyor?’ Biz üniversite olarak, üniversiteler olarak hiçbir zaman bölüm kapatmayız. Azalmasının nedeni, ülkemizde dört yıllık üniversite istikamında %100’e varan bir artış olması. Dolayısıyla öğrencilerin 4 yıllık yüksekokul ve fakültelere gitme şansı arttı. Artınca artık iki yıllık okullara tercih oranları da azalıyor. İki yıllık okullarda ilçelerimizde olduğu için oradaki bazı bölümler tercih edilmiyor. 10 öğrenciden daha az tercih edilen bölümlerde otomatik olarak mevzuat gereği YÖK tarafından kapatılıyor. Yoksa üniversite olarak biz hiç bölüm kapatmıyoruz.

Bazı bölümlerde eskiyor, günle bağlantısını kopardığı için talep olmuyor. Biz onların yerine yeni bölümler açarak öğrenci sirkülasyonunu sağlamak istiyoruz. Ama karşılaştığımız en büyük sorunda nitelikli personel temininde büyük üniversitelerle mücadele ederken zorlanıyor olmamız. Bazen bölüm kurmak için her şey hazır ama bir bölümü hayata geçirebilmek için en az 3 ya da 5 akademik kadroya ihtiyaç var. Onu temin de güçlük yaşıyoruz. Biz bu sıkıntıları Bilecik’te minimum düzeyde hissediyoruz.

‘Bozüyük’te neden fakülte açılmıyor?’

        ‘Bozüyük’te neden fakülte açılmıyor?’ Bu da çok sık karşılaştığım bir soru. Göreve geldiğimiz günden itibaren bize yüklenen sorumluluğun, Bilecik Üniversitesi’ni Bilecik’te kurmak olduğunu ve bunun için devletin bize bir kampus tahsis ettiğini bu kampus yapılaşmasının öğrencilerin ihtiyaçlarına göre tamamlanmasından evvel başka hiçbir yere yatırım yapamayacağımızı açık ve net bir şekilde beyan ettik.

‘İlçelerimiz fakülte istiyorlarsa fedakarlık yapmaları gerekiyor’

Bu rektör olarak benim ya da üniversite olarak bizim keyfi takdirimizde olan bir şey değil. Devletin bize tayin ettiği kurallar çerçevesinde olan bir şey. Ancak eğer ilçelerimiz fakülte yapmak istiyorlarsa biraz fedakarlık yapacaklar ve devletin bize tanıdığı sorumluluklar çerçevesinde anahtarları bize teslim edecekler. Bizde oralarda gerekli eğitim-öğretim yapılması için devletten izin alacağız demiştik. Bugüne kadar ilçelerimizden Söğüt dışında bize böyle bir yaklaşımla gelen olmadı. Bu konuda eğer ilçelerimiz üzerlerine düşeni yaparsa bizde üniversite olarak eğitimin yaygınlaşması adına üzerimize düşeni kat kat yaparız. Bizim üniversite de eğitim noktasındaki önceliğimiz çocuklarımızın çağın gerektirdiği şartlarda yetiştirilebilmeleri. Eğer bu, ilçede olacaksa ilçede açarız, eğer merkezde olacak merkezde açarız. Önce şu soruyu soruyoruz, ‘Kendi çocuğumuz olsa buraya gönderir miydik?’ Kararlarımızı bu yaklaşımla alıyoruz. Bugüne kadarda isabetli olduğumuz anlaşılıyor ki öğrencilerimiz bu durumdan pek fazla şikayet etmiyorlar.” ZEYNEP KILBAHRİ

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir