GEÇEN AY BAŞLAYAN TARTIŞMALARI DEVAM ETTİ

Mayıs ayı olağan toplantısı başlamadan önce geçtiğimiz ayın tutanaklarında eksikler olduğunu iddia eden CHP Meclis Üyesi Seyfi Özgen bu eksikler için “Nokta nokta geçilen yerleri ben doldurmak istiyorum” diyerek bu durumun düzeltilmesini istedi.

 

Seyfi Özgen’in bu açıklamalarının üzerine Meclis Başkan Vekili Şadan Turhan söz alarak “Seyfi beye ben 3 defa raporla ilgili görüş beyan etmek istiyorsanız buyurun dedim. Yalnız samimiyetimize binaen ya Seyfi abi geç oldu vakit bizi çok bayıltma dedim. Bu samimi bir ifadedir, başka bir şey değil. Yani samimiyetine binaen söylenmiş bir ifadedir. Başka bir kast, kısa konuş, uzun konuş manasında değil. İsterse sabaha kadar konuşsun, hep dinliyoruz zaten, hep dinliyoruz saatlerce bir tane itiraz ettik mi, etmedik.” ifadelerini kullandı.

 

Bu konuşmaların üzerine diğer meclis üyeleri de söz alıp konuşmak isteyince ortam bir anda gerildi.

 

Söz alan MHP Meclis Üyesi İrfan Yılmaz “Niye biz onaylayacağız, neyi onaylayacağız? Onay vermemiz için bu kitaba bakmamız lazım. Artı Şadan bey burada. Aba altından sopa göstermesine gerek yok. İşte flash bellek adamın elinde. 11 kişi parmak kaldırıyor. Yanlış yani. Aba altından kimse kimseye sopa gösteremez. Gerektiği zaman biz aba altından sopa göstermesini daha iyi biliriz.” diye serzenişte bulununca araya giren Meclis Başkanı Selim Yağcı  “Kimse kimseye sopa göstermiyor. Şadan hocamızın da alındığı bazı şeyler var demek ki. Sanal alemde bazı laflar var. İşi uzatmayalım, kapatalım” dedi.

 

Daha sonra Seyfi Özgen mikrofonu elinden bırakmayınca  Başkan Yağcı görevlilere “Mikrofonu lütfen Seyfi beyin elinden alın, ben vermeden de vermeyin” diye seslendi. Daha sonra meclis gündem maddelerine geçildi.

 

Başkan Yağcı ve Meclis Üyeleri Arasında Şu diyaloglar yaşandı:

 

 

Seyfi Özgen:  “Nokta nokta geçilen yerleri ben doldurmak istiyorum”

 “2001 yılında Sivil Toplum Kuruluşları ile yaptığımız toplantı 2011 yılı diye yazılmış. 22.sayfada Meclis Başkan Vekili Sayın Şadan Turhan’ın konuşmasında ama böyle uzun uzun  Seyfi nokta nokta yani boş oralar yani son dakika yazılmış. Nokta nokta geçilen yerleri ben doldurmak istiyorum. Bunların bende görüntüleri mevcut… İsterseniz size flash belleğe atıp izlettirebilirim. Nokta nokta geçilen yerlerde ama böyle uzun uzun Seyfi ağabey bayıltma bizi son dakikada, tutanaklarının düzeltilmesini istiyorum. Ve bir sitemde de bulunmadan geçemeyeceğim. Öncelikle Sayın Şadan Turan’ı üslubu ve bayıltma sözü bize çok çirkin geldi. Bilecik’in kaderinin belirlendiği Meclis Toplantısını zul gören, görüşlerini belirtmek isteyenlere zamanla ilgili kısıtlama koyan kişilerle mi marka şehri yaratacağız? Bozüyük faaliyet raporlarını iki bölüm halinde değerlendiriyor ve ikinci toplantısını Cuma gününe bırakıyor. Bizde faaliyet raporu kitabı arkadaşlarımızın eline ulaşmıyor, 3 gün öncesi imza karşılığı ile verilmesi gereken faaliyet raporu pazartesi günü teslim ediliyor. Faaliyet raporunun Perşembe gününe ertelenmesini isteyen muhalefetin isteği partinizin isminde bulunan adalet kelimesine rağmen adaletsizce red ediliyor. Biz görüşlerimizi belirtmeyeceksek o zaman bizim Meclis’te olmamızın bir anlamı yok. Siz sevdiğiniz gibi hareket edin. Okunmadan, okunmuş kabul edilen ve faaliyet raporu oylamasını kabul etmeyenler 13 edenler 8 olarak yazılmış. Oysa ki görüntülerde muhalefetin 14 olan oyu yanlış sayılmıştır. Ayrıca Meclis gündeminin 12. Maddesinde başkanlık ve meclis üyesince getirilecek konular görüşülmeden usül yönünde hata yapılıp oturuma son verilmiştir. Sayın Şadan Turhan’a şunu sormak istiyorum; Hz.Ömer Adaletini size anlatmama gerek yok ama hak, hukuk ve adaletin olmadığı meclis toplantısı yapılmıştır ve toplantı bitirilmiştir. Vicdanen rahatsanız söyleyecek sözüm yok. Bitmiş sayılan ama bitmeyen toplantının tutanakların yanlış olduğunu meclisin kaldığı yerden devam etmesi gerektiği düşüncesi ile saygılarımı sunuyorum.”

 

Selim Yağcı: “orada dediğiniz kelimeleri ben meclis tutanağını okumadım”

 “Meclis Başkanı olarak faaliyet raporu oylamaya gittiği için biz ayrıldıktan sonra yapıldı. Ben ondan önce Meclis’te başkan ve üyeler ile getirilecek teklifler şu aşamada meclis başlamadan sorularınızı sorun sonradan onlara ilişkin olarak gündem noktasında ayrıyetten bir görüş bildirme durumu olmaz. Yani bizim meclisimizin gündeminin her zaman son maddesi benim gündemi okuduktan sonra meclis üyelerimizce parti gruplarımızca bir öneri, önerge var mı dediğim şey o son maddeye ilişkin bir şey. Dolayısıyla o son maddeye tersinde bildirecekleri baştan zaten bu anlamda diyoruz. Ama orada dediğiniz kelimeleri ben meclis tutanağını okumadım. Onlara ilişkin olarak arkadaşlarda çözümü noktasında mı sıkıntı oldu.”

 

Seyfi Özgen: “Başkanım yanımda flash bellek var takalım hep beraber izleyelim.”

 

Selim Yağcı: “Yok yazarız canım. Sana da Seyfi ağabey demiş daha da nazik uslup nasıl olacak?”

 

Seyfi Özgen: “Meclis Başkan Vekilimiz oturumda usul yönünden bir hata yapmıştır”

“Başka bir şey daha var başkanım yazı ve belgeler zaten kabul edilmiyor. Biz burada bazı şeyleri sözlü olarak sizinde sorun başlığınızla konuşuyoruz. Biz bunları konuşmayacak mıyız? Başkanım, Meclis Başkan Vekilimiz oturumda usul yönünden bir hata yapmıştır. Bizim burada sözlü olarak sormamız gereken şey de defterimize yazılıydı, bunlar konuşulmadan başkan vekilimiz oturumu kapattı. Böyle bir şey yok yani Başkanım sormadı bile bu konuda söz isteyen var mı diye sormadı. Bunu belirtmek durumundayız, ben bunun tutanaklara geçmesini istiyorum.”

 

Selim Yağcı: “bu zaten tutanaklara şu an da geçti”

“Bakın şimdi bu zaten tutanaklara şu anda geçti. Söz hakkı vermediğiniz noktasında genel bazda meclis görüşmelerinize ilişkin bir ifade kullanırsanız Bilecik Belediye Başkanı olarak bunu kabul etmem söz konusu değil. Burada zaman ve diğer şeylere bakmadan her arkadaşımız fikrini gerektiği kadar duyuruyor. En fazla da bu anlamda yasal hakkı kullanan arkadaşlarımızdan biri sizsiniz. Buna ilişkinde hiçbir gocunma içerisinde değiliz.”

 

Seyfi Özgen: “Söylediğimi herhalde yanlış anladınız başkanım. Ben yazılı önergeler muhalefetin kabul edilmediğini söylüyorum. Sözlü önergeler ile yazılı önergeler arasında fark var. Usulde bir hata var.”

 

Selim Yağcı: “Gündemi Meclis Grubu olarak biz belirleriz”

“Seyfi Bey yazılı önergeleri kabul etmiyoruz da sorduğunuz sorulara burada cevap vermiyor muyuz? Hepsini de konuşuyoruz. Ama gündemi baştan beri Bilecik Belediyesi Ak Parti Meclis Grubu olarak Belediye Başkanlığı olarak şunu diyoruz; hükümet etme ve yürütme görevini halk bize vermiş dolayısıyla günahıyla sevabıyla buradayız. Gündemi Meclis Grubu olarak biz belirleriz. Bunlara ilişkin, bunu açıkça da dedik ama arkadaşlarımızda değişik parti gruplarımızca hangi noktada nereden hangi sorun gelecekse de bunu tartışmaya ve cevap vermekten kesinlikle gocunmayız. Bu zamana kadar yazılı önerge verip burada red ettiğimiz hiçbir önergeyi de üstünü kapatıp bunu da böyle geçsin demedik. Meclisin sonunda hepsini de açık yüreklilikle yanlışımız varsa ya bu konuyu biz böyle bilememiştik böyle gelişti, doğru noktalarda da ne dedik arkadaşlar siz olayı yanlış değerlendiriyorsunuz o konunun gerçek yüzü budur. Belediye yönetimi olarak biz bu konunun şu şu noktalarına götürüyoruz. Bazı konularda da kızdık, neden? Devamlı bizi töhmet altında bırakır gibi şunu kaça aldınız, nasıl yaptınız gibi olaylarda da insani olarak bizde sonuçta burada bir idari mekanizma içerisindeyiz, bazı zamanlarda da kızgın olarak cevap verdik. Bu çok doğal bir işleyiş sistemi…  Burada muhalefet partilerimizin, sizlerin görüş önerilerini bizim oy çokluğumuz var red ediyoruz ve konuşmuyoruz gibi bir usül ve üslubu yapmadık. Geçen dönem meclislerimizde de bu soruları başlangıçta biz gündem noktası değil, tabii ki Bilecik’in konusu sizlerde değişik çevrelerden tepkiler alıyorsunuz. Oralardan talepler geliyor meclise tabii ki bunları yansıtacaksınız. Bunları gündem maddesi olarak değil şehrin sorunu olarak sonunda açıkça tartışalım. Bizim vereceğimiz cevapları illa gündem maddesi olarak ben başlangıçta olacağım o noktada oylamaya gidiyoruz. Onun dışında burada konuşulmayacak Bilecik’imize ilişkin hiçbir konu hiçbir gündem bu noktada yok. Faaliyet raporlarına ilişkin olarak Allah aşkına tamam konuşalım, irdeleyelim, araştıralım da yani bu Belediye’nin bu Belediye Başkanının 11 yıldır halk buna onay vermiş. Hepinizde Belediye Meclis Üyesisiniz. Muhalefet anlamında baktığınızda bu faaliyet raporunun topyekun hepsinin de retlik gerekir diye de bir konu var mı? Yani siyaseten bakmıyoruz, yaptığımız işlerin hepsi mi yanlış? Muhalefet olarak da sizde, biz ne kadar da anlatsak siz topyekun olarak red verdiniz, faaliyet raporları noktasında.”

 

MHP Meclis Üyesi Cengiz Erdinç: “o kadar kitapçık bir günde incelenir mi?”

 

 Bazı arkadaşlarımıza hiç faaliyet raporu gelmemiş. Biz burada meclis üyesi olarak el kaldırdığımız bir noktada inceleme sorumluluğumuz var halka karşı.Biraz vakit verin biz inceleyelim. Dolayısıyla orada sıkıntı. Yani biz incelemediğimiz bir konuda gelmeyen de var.  Bir gün önce gelmiş, o kadar kitapçık bir günde incelenir mi? Bir günde o kitabın incelenmesine imkan yok. Sıkıntı ondan kaynaklanıyor.

 

Selim Yağcı: “Normalde bunu 3 gün önceden göndermemiz lazım.”

 

Seyfi Özgen: “Okunmayan bir rapor burada okundu kabul edilir mi?”

“Başkan vekilimizden şunu rica ettik; Dedik ki MHP grubundan bir arkadaşımıza bu kitapçık gitmemiş. Bana da Pazartesi günü geldi. Bunu bir günde incelemenin olanaksız olduğunu, Bozüyük’te Cuma günü faaliyet raporunun görüşüldüğünü, Bilecik’te de Perşembe günü görüşülmesini rica ettik. Bu konuda taleplerimiz reddedildi. Bizim sitemimiz buna, başka bir şeye değil. Biz sizin burada faaliyet raporunuzu reddetmedik ama bilmediğimiz bir şeyi okumadan burada okumak doğru mu, okundu kabul etmek doğru mu? Okunmayan bir rapor burada okundu kabul edilir mi Başkanım?”

 

Selim Yağcı: “Arkadaşlar düzeltirler, bugünkü tutanak zaten kayıtlara geçti.”

 

Şadan Turhan: “Kalkmamış bir eli bir başkası sayabilir mi?”

 “Seyfi beye ben 3 defa raporla ilgili görüş beyan etmek istiyorsanız buyurun dedim. Yalnız samimiyetimize binaen ya Seyfi abi geç oldu vakit bizi çok bayıltma dedim. Bu samimi bir ifadedir, başka bir şey değil. Yani samimiyetine binaen söylenmiş bir ifadedir. Başka bir kast, kısa konuş, uzun konuş manasında değil. İsterse sabaha kadar konuşsun, hep dinliyoruz zaten, hep dinliyoruz saatlerce bir tane itiraz ettik mi, etmedik.

 Geçiyorum, 3 defa var tutanaklarda Seyfi beye buyurun dediğim. Ben arkadaşımıza dedim ki bu konuyla ilgili görüş beyan etmek isteyen var mı? Aytaç bey el kaldırdı. Buyurun kardeşim? Ben faaliyet raporuyla ilgili görüş beyan edecek, bir şeyler anlatacak, itiraz edecek beklentisindeyken bir anlaşma olmuş arada demek ki. Hemen dedi ki “ben durumun ertelenmesini istiyorum, biz yeterli incelemeyi yapmadık” dedi. Biz de dedik ki madem öyle oylamaya sunalım. Arkadaşlar ertelemek istiyorlarsa erteleyelim yok geçsin diyorlarsa geçirelim dedim. Oylamaya aldık, geçti, yani beklemedik. Ondan sonra Seyfi Bey kasıldı. Dedi ki ben konuşma yapmayacağım. Arkadaş buyur konuş, konuşmayacağım.

 

“Ben matematiği de çok iyi biliyorum, Üniversite mezunuyum”

Geçtik oylamaya kabul edenler etmeyenler, kabul edenler 13 kabul etmeyenler sayıyorum 8. Ben Üniversite bitirmiş, Yüksek Lisans mezunuyum. Birde diyor ki matematikte öğrenmemiş bu adam diye facebooklarda yazılar yazıyorlar böyle şey olur mu ya? Hala elini kaldırmaya tenezzül etmeyen, sayıyorum sayıyorum 8 diyor ki 11 tane adam el kaldırdı niye 8 çıktı? Kalkmamış bir eli bir başkası sayabiliyor mu burada? Ben matematiği de çok iyi biliyorum, ben Üniversite mezunuyum da, 25 yılda öğretmenlik yapmış bir insanım. Kalkmamış bir eli bir başkası sayabilir mi? Teşekkür ediyorum.”

 

Seyfi Özgen: “Başkanım kayıtlarda var ama izleyebiliriz. Kayıtlar burada izleyebilirsiniz.”

 

Selim Yağcı: “Arkadaşlar geçen Meclis günlerini iddia ve savunma da muhalefette ki arkadaşlarımız bunları gündeme getirdi. Meclis Başkan Vekilimiz de buna ilişkin savunmasını Meclis Raporlarına geçirdi. Buna ilişkin olarak burada bugün kayıtlara geçildi. Tabii burası bir mahkeme değil veya burada bir karar verme noktasında değiliz. O meclis o günkü şartlarında tamamlandı. Bugünde bugünkü meclis gündemimizi bu anlamda kayıtlara geçtik, değerlendirmelere geçtik. Bugünkü gündemimize geçiyoruz.”

 

Seyfi Özgen: “Biz kimseye kasılarak burada bir şey yapmıyoruz”

 “Başkanım son defa bir şey söyleyeceğim. Şadan Bey yine gerçekten son derece yanlış bir üslupla cevap verdi. Kasılarak diye burada bize ithamda bulundu. Biz kimseye kasılarak burada bir şey yapmıyoruz. Bugüne kadarda meclis toplantılarında biz hep meclise üslubumuz düzgün bir şekilde bilgilendirmek amacıyla geldik. Bütün tutanakları izleyebilirsiniz. Bizden özür dilemesi gerekirken hala daha bunları söylemesini ben doğru bulmuyorum.”

 

Selim Yağcı: “Bakın arkadaşlar burada kimse kimsenin üslubu bozuk diye itham etme konumunda, durumunda da değil. Burada hepimiz bu toprağın insanlarıyız. Birbirimizle farklı siyasi partilerde olsak da sosyal ilişkilerimiz, beşeri ilişkilerimiz, selamlaşmalarımız var, muhabbetimiz var. Ve bunun getirmiş olduğu bazen sözler, deyimler, şartlar oluşabilir. Bunları iyi niyetle değerlendirmek lazım.”

 

Seyfi Özgen: “Başkanım bakın kimse bizim iyi niyetimizden suistimal etmesin. Bakın flash bellekte yüklü. Ben bunu kabul etmiyorum, yok böyle bir şey. Ayıp ama yani böyle bir şey söylenmez. Biz buraya niçin geliyoruz? O zaman gelmeyelim Başkanım. Kabul etmiyorum böyle bir şeyi.”

 

MHP Meclis Üyesi İrfan Yılmaz: “Aba altından kimse kimseye sopa gösteremez”

“Başkanım bir saniye. Bana faaliyet raporu gelmedi. Faaliyet raporuna itirazım yok. Sıkıntı Pazartesi geliyor. Arkadaşlar da diyor ki okuyalım. Niye biz onaylayacağız, neyi onaylayacağız? Onay vermemiz için bu kitaba bakmamız lazım. Artı Şadan bey burada. Aba altından sopa göstermesine gerek yok. İşte flash bellek adamın elinde. 11 kişi parmak kaldırıyor. Yanlış yani. Aba altından kimse kimseye sopa gösteremez. Gerektiği zaman biz aba altından sopa göstermesini daha iyi biliriz.”

 

Selim Yağcı: “Kimse kimseye sopa göstermiyor”

Şadan hocamızın da alındığı bazı şeyler var demek ki. Sanal alemde bazı laflar var. İşi uzatmayalım, kapatalım. Arkadaşlar kimse kimseye sopa gösterme falan yok. Kendisini savunuyor. Ben 25 yıllık öğretmenim matematik bilmiyor falan diye yazmış.”

 

Seyfi Özgen: “Facebook’tan Şadan beye, şahsına gerçekten yazılanlar var ama bizim Belediye Meclis Üyelerimizin böyle bir ifadesi yok. Böyle bir şey varsa ben Şadan beyden özür dileyeceğim.”

 

Selim Yağcı: “Seyfi beyin elinden alın mikrofonu, ben vermeden de vermeyin”

“Mikrofonu lütfen Seyfi beyin elinden alın, ben vermeden de vermeyin. İyi niyeti de bu kadar da şey yapmayın. Lütfen ya. Hepimiz kendini bilen insanlarız diyoruz ama meclis toplantısında olduğumuzu lütfen, rahat, relaks olun.”

CANER ALKAN

 



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir