“Hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için iş bıraktık”

 

Bir günlük iş bırakma eylemini gerçekleştiren sendikalılar Bilecik Defterdarlığı önünde gün boyu etkinliklerde bulundu.

            Sendika üyeleri eylemlerine halay çekerek devam etti. Sonrasında simit ikramında bulunuldu. Saat 13.30’da Bilecik Defterdarlığı önünde basın açıklamasında bulunan Türkiye Kamu-Sen Bilecik İl Temsilcisi Sadık Taş, açıklamasında şunları aktardı:

“Bugün buraya gelmek, haksızlıkların, hukuksuzlukların; alın terimizi, emeğimizi çalanların karşısına bir abide gibi dikilebilmek her babayiğidin harcı değildir.

            Memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik deyip, ülkenin kaymağını yandaş çevrelere dağıtanları gördünüz.

            Günlerce, bu sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiş gibi anlattığı, toplu sözleşme tiyatrosunu izlediniz siz hep sustunuz ve beklediniz.

            Şimdi sıra sizde; şimdi herkes susacak; siz konuşacaksınız.

Bütün haksızlıkları, yüzsüzlükleri; yalancıların suratlarına çarpacaksınız.

Siz; Türkiye Kamu-Sen’in büyüklüğüne inandınız, güncüne güvendiniz, her türlü engeli aşarak buraya geldiniz. Allah sizden razı olsun!

İş bilmez iktidarın başarısızlıkları, kötü niyetli yöneticilerin beceriksizlikleri yıllarca sırtımıza yüklendi.

Oysa bizler, vatandaşlarımızın doğduğu andan başlayarak, hayatının her anında, her alanında hizmet üretmekteyiz.

Hastadan bulaşan virüs nedeniyle can veren doktor; kilometrelerce ötedeki köye ders vermeye giderken soğuktan donan öğretmen; haciz ihbarnamesini borçluya tebliğ ettiği için katledilen postacı; yangın söndürürken hayatını kaybeden itfaiyeci, ormancı; asayişi sağlarken şehit edilen polis, zabıta; raylara döşenen bombanın patlamasıyla şehit düşen makinist de biziz.

            Ancak yöneticiler tarafından her fırsatta hizmet üretmemekle, yan gelip yatmakla suçlanan da biziz.

            Nisan ayı başında yapılanlarla birlikte son bir yıl içinde doğalgaza %33, elektriğe %22, benzine %23, mazota %24 zam gelmiş, bu şartlarda ne kamu görevlilerimizin ne de emeklilerimizin insan onuruna yaraşır bir hayat sürme şansı kalmamıştır. Ancak, hükümetin taraflı tutumuyla oluşturulan toplu sözleşme masasında kamu görevlilerimiz, emeklilerimiz, dul ve yetimlerimiz için sunulan maaş artış teklifi, %3,5; yılık toplam % 7,5 olmuştur.

            Dolayısıyla bu teklif, dört aylık enflasyon artışını dahi karşılamaktan uzaktır.

            Bir taraftan Türkiye’nin ekonomisini en hızlı büyüyen ekonomi olmasıyla övünen yetkililerin, diğer taraftan memurlarına ve emeklilerine 4 aylık enflasyon kadar maaş artışı teklifi sunması anlaşılır ve kabul edilebilir değildir.

Bizler bugüne kadar diyalogun her yolunu denedik, hoş görünün her türlüsünü gösterdik, sabrımızı sonuna kadar zorladık. Ama yaptığımız her iyi niyetli girişimde, adres olarak sokaklar gösterildi.

            Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Söz bitti, hoş görümüz karşılıksız kaldı, diyalog mekanizması tahrip edildi. Son çare olarak eylemi seçmek zorunda kaldık.

Hakkımızı almak, iktidarı uyarmak, Türkiye’nin demokrasi ile yönetildiğini; demokrasinin temelinde tüm kesimlerin haklarının korunması geldiğini hatırlatmak için;

Ülkemizin kaynaklarının adil bir şekilde paylaştırılması için; Yalnızca memurların değil, emekli, dul ve yetimlerin de seslerine kulak verilmesi için bugün buradayız.

Memurlarımızın; Gerçek anlamda toplu sözleşme ve grev hakkı için,

Farklı statülerde istihdam edilerek haklarının geriletilmesine “dur” demek için,

Onuru, haysiyeti, kariye ve kaybettiklerini geri almak için,

Hak için, adalet için, daha güzel yarınlar için iş bıraktık.

Yetkililerin tehditleri bizleri yolumuzdan döndüremedi.

Şimdi yargı kararıyla, Anayasa hükmü ile, uluslar arası sözleşmelerle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile bizlere tanınmış olan haklarımızı kullanıyoruz.

Hakkımızı alana kadar, mücadelemiz devam edecektir.

Bugün ne güzel bir gün. Bugün; maskelerin düştüğü, gerçeklerin ortaya çıktığı gündür.

Bugün; memurların haklarını iç edenlerin kaçacak delik aradığı gündür.

Bugün; memurlarımız; üzerine asılan her türlü asılsız yaftayı parçaladı.

“Memur ne iş yapıyor ki! Yan gelip yatıyor” diyenler, memurların ne iş yaptığını gördü.

Bugün meydanlarda tüm haksızlıklara karşı meydan okuyan ve tüm riyakârların günahlarını suratlarına çarpan bir Türkiye Kamu-Sen var.

Bugün inanın ki tüm emekliler, tüm memurlar, tüm Türkiye “İyi ki Türkiye Kamu-Sen var” diyor.

YAŞASIN TOPLU SÖZLEŞMELİ GREVLİ SENDİKAL HAK MÜCADELEMİZ!

YAŞASIN TÜRKİYE KAMU-SEN!”

Basın açıklamasına diğer sendikaların üyeleri, dernek başkanları, siyasi parti il ve ilçe başkanları ve birçok kişi katıldı.

ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir