Temel atma törenine Vali Yardımcısı Mustafa Güney, Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Tetik, İl Müftüsü Necati Akkuş, İşkur İl Müdürü Ayhan Tozan, Ak Parti Belediye Meclis Üyesi ve Hamidiye Camii Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ebu Talip Dursun, Erzurumlular Derneği Başkanı Lütfi Akyüz, Bahçelievler Mahallesi Muhtarı Faruk Genç, Giyim ve Mensucat Odası Başkan Yardımcısı Ufuk Çakmak, Sinoplular Dernek Başkanı Çetin Kaya, ilimizin iş adamları Orhan Şişman ve Recep Fidan katıldılar.
Vali Yardımcısı Mustafa Güney yaptığı konuşmasında cami yapımında katkısı olanlara teşekkür ederek Bilecik’in%10’unun 65 yaşında olduğunu ve camilerin, yaşlıların, engellilerin girebileceği vasıfta olması gerektiğini belirtti. Güney şunları ifade etti:
Güney: “vatandaşın kolay ulaşabileceği camiler yapalım”
“Bir camii ya da iki camii bu mahallede ihtiyaç. Müftü bey öyle söyledi. İnşallah birisinin temeli atıldı, diğerinin temeli de yakında atılacak. Belediyenin de katkıları ile, vatandaşlarımızın finansmanıyla, hayırseverimizin katkılarıyla inşallah ikincisi de atılacak. Mimaride kubbenin olmaması beni özellikle sevindirdi. Niye? Çünkü ben camilerde son zamanlarda yapılan israfa çok üzülüyordum. Biz şunu istiyoruz. Artık malum vatandaşlarımız yaşlanıyor. Bilecik’in %10’u 65 yaşının üzerinde. Bu son 10-20 yılda daha da artacak. Bu demek ki camilerin, yaşlıların, engellilerin girebileceği vasıfta olması lazım. Ben hep şunu diyorum; Kubbe yapmak yerine hatta bundan sonra mermer yapmak yerine, halıları çok şatafatlı yapmak yerine vatandaşın kolay ulaşabileceği camiler yapalım. Allah bizden israf etmemizi istiyor. Yani çok güzel, çok şatafatlı cami olmak yerine camiye insanların kolay ilişebileceği niteliği kazandıralım. Diyanetimizin kampanyası da var duyuyorsunuzdur. Hanımlar da gelsin istiyoruz camilere. Asıl caminin süsü bence çocuklar. Çocuklar gelsin. Onlar burada oynasın, eğlensin, hoplasın, zıplasın. O nitelikleri kazandıralım. Diyelim 700 kişilik cami yaptık ama cemaat 5 kişi, 3 kişi. Bu cami bizim açımızdan tasvip edilen bir cami olmaz. Bizim istediğimiz inşallah sabah namazında burada 700 kişi olsun. İdeali bu. Bu şekilde cemaatle doldurabileceğimiz camiler yapalım. Derneğimiz sadece cami yapmakla kalmasın inşallah bu şekilde cemaati yetiştirecek oluşumlara, derneklere, cemaate bu şekilde de destek olsunlar. İnşallah benim ki bir temenni o günleri görürüz. Ben şimdiden başta dernek başkanımız ve dernek üyelerimiz olmak üzere caminin yapımına katkı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz Türkiye’de camileri vatandaş yapıyor. Vatandaşımız yapacak. Şimdiden vatandaşımızın da hayrını Allah kabul etsin diyorum. İlimize, ülkemize hayırlar getirsin, birlik beraberlik getirsin. Bizim açımızdan birliğin simgesi. Hayırlı uğurlu olsun.”
Dursun: “Alışılmışın dışında bir camii olacak”
Hamidiye Camii Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ebu Talip Dursun ise “Alışılmışın dışında bir camii yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak ısıtılması ve soğutulmasının kolay olacağını söyledi. Dursun sözlerine şöyle devam etti:
Camimiz Selçuklu mimarisi. Bugüne kadar gelmiş camilerden farklı, değişik bir camii olacak. Küçük kubbesi olan, çatılı. Isıtması ve soğutması kolay olan alışılmışın dışında yaklaşık 750-800 kişilik bir camii. Tüm destek veren hemşehrilerimizden Allah razı olsun. Hepsine teşekkür ediyoruz. Maliyet bedelimiz yaklaşık 800 milyar ile 1 trilyon arasında.
Üniversite camimizin aynısı olacak, aşağı yukarı ona benziyor, biraz daha farklı. Rektör beyimizden yardım aldık. İsmini Hamidiye Camii koydu rektör bey. Kısa zamanda bitirmeyi hedefliyoruz. Bu kışın kabası biterse önümüzdeki yazında incesini bitirmeyi düşünüyoruz.
Bize destek olan esnafımıza teşekkür ediyoruz. Mimarisi Ufuk Aykaç, Harita Mühendisi Hüseyin Yalçın, Statik Aytaç Yılmaz, Elektrik Aydın Avcı, Emre Okat, Harfiyat Senamoğlu ve Mustafa, Jeolojik Etüt Deniz Öz. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Recep Fidan ağabeyimiz büyük bir kısmını karşılayacak. Ona teşekkür ediyoruz. Katkısı olan tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun hepsinden.”
Hamidiye Camii’nin temel atma töreni dua edilmesi ve kurban kesilmesinin ardından sona erdi.
