Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hemşehrimiz Dr. Fahrettin Poyraz, pandemi sürecinde tarımsal üretimin aksamaması için gerekli tedbirleri aldıklarını ifade ederek, “Bütün ortaklarımızın, özellikle 65 yaş üstü ortaklarımızın tarımsal üretimlerine devam edebilmeleri için ihtiyaçlarını kapıdan karşıladık. Tarımsal girdileri bir telefonla köylerine, çiftliklerine, evlerine kadar ulaştırdık.” dedi.
Başkent Kulisi programına canlı yayın konuğu olarak katılan Genel Müdür Hemşehrimiz Dr. Fahrettin Poyraz, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Poyraz, Tarım Kredi olarak uygulamaya koydukları proje ve çalışmalarla üreticiyle tüketici arasında köprü görevi gören bir sistem kurmayı hedeflediklerini söyledi.
Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük, dünyada da 7’inci büyük tarımsal ekonomiye sahip ülke olduğunu belirten Hemşehrimiz Poyraz, “Tarımsal üretim noktasında net ihracatçı konumdayız. Zaman zaman dönemsel olarak bazı ürünlerde arzda azalma olsa da özellikle pandemi sürecinde hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Burada olayı bizim açımızdan değerlendirecek olursak, Tarım Kredi 17 Bölge Birliği, bin 622 kooperatifi, 850 bin ortağı ve 10 bin çalışanı ile hali hazırda tarımsal üretimin devamlılığı için hizmet vermekte. Kuruluş gayesi itibariyle tarımsal girdilerin tedariği noktasında tohumdan ilaca, gübresinden akaryakıta kadar ortaklarının ve diğer çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kurulmuş olan bir yapı. Tarım Kredi tedarik mekanizmasındaki sorumluluğunu yıllardır yerine getiriyor. Özellikle pandemi sürecinde biz de üzerimize düşeni yerine getirmekten çekinmedik” dedi.
“Ortaklarımızın ihtiyaçlarını kapıda karşıladık”
Tarımda sürekliliğin esas olduğuna dikkat çeken Poyraz, şunları kaydetti:
“Her şeyden vazgeçebilirsiniz ama beslenme en temel ihtiyaç, ondan vazgeçemiyorsunuz. Bunun da hazırlık aşaması aylar öncesinden başlıyor. Dolayısıyla üretimin kesilmemesi için aylar öncesinden ciddi bir şekilde tedarik mekanizmasındaki eksiklerimizi tamamladık. Kooperatif ile ortak arasında bağı sürmesi için kendi tedbirlerimizi uyguladık. Bütün ortaklarımızın, özellikle 65 yaş üstü ortaklarımızın tarımsal üretimlerine devam edebilmeleri için ihtiyaçlarını kapıdan karşıladık. Tarımsal girdileri bir telefonla köylerine, çiftliklerine, evlerine kadar ulaştırdık. Güzel bir çalışma oldu. Bunun yanında ekonomik risklere karşı da ortaklarımızı korumak için tedbirlerimizi aldık. İcra iflasla ilgili tüm takipleri durdurduk. Ortaklarımızın Nisan-Mayıs aylarında bize olan kredilerini 2 ay süreyle erteledik. Sonrasında Haziran ve Temmuz aylarıyla ilgili olarak hükümetimizin düzenlemesiyle de borçları 6 ay ertelendi. Çiftçiye ciddi bir destek sağlanmış oldu.”
“Rol model olmak istiyoruz”
Ürünlerin üretimi kadar pazara taşınmasının da önemli olduğunu vurgulayan Hemşehrimiz Poyraz, “Ürün alımı çalışmalarımızdaki hızımızı artırdık. Aslında son bir kaç yılda ciddi bir politika değişimine gittik. Ürünlerin çiftçilerden direkt olarak satın alınıp pazara ulaştırılmasında önemli çalışmalar yapıyoruz. Üretici ile tüketici arasında köprü vazifesi görmek için adımlar atıyoruz. 2017 yılında 417 milyon liralık bir ürün alımı gerçekleşti. 2018 yılında 800 milyona, 2019 yılında 1 milyar 250 milyon liralık satın alma yapılırken 2020 için de 2.5 milyar liralık satın alma hedefi koyduk kendimize, Birkaç yıl içinde bu rakamı 5 milyara taşıyacağız. Bu amaçla özellikle pazar tarafında yapılanmaya başladık. Üretici ve tüketici arasında doğrudan bağ kurmak amacıyla marketleşme sürecine gittik. Şu an Türkiye genelinde 104 mağazaya ulaştık. Hedefimiz 500 market sayısına ulaşmak. Bunun yanında ulusal ve yerel market zincirleriyle de çalışmaya başladık. Piyasaya rol model oluşturmak istiyoruz. Pazar tarafında bir gücünüz varsa, o zaman sanayiciye, perakende sektörüne diyoruz ki çiftçiler ile muhatap olmada size gelin aracı olalım. Keza makarna sektöründe de. Yıllık 600 bin ton kadar ithalat var. Biz onlar için alabildiğimiz kadar makarnalık buğday alıyoruz. Onlar için önümüzdeki senelerde onlar adına makarnalık buğday üretebilmek adına, ürünü teslim alabilme adına bir mekanizma kuruyoruz. Geçtiğimiz ay Nişasta Sanayicileri Derneğiyle(NİSAD) bir protokol imzaladık, 1 milyon 600 bin ton civarında mısır alımları söz konusu. Onlara da aynı teklifi yaptık. Sizin adınıza alımlarımızı yapalım, sonrasında sözleşmeli üretimle üretelim. Yardım kuruluşlarıyla çalışmalarımızı artırdık. Yardım kolileri hazırlandı bu süreçte,1 milyon 100 bin adet koli sadece bizim tedarik ettiğimiz kısım oldu.” diye konuştu.
Hedef tarımsal üretimde faizsiz sistem
Hazine ve Maliye Bakanlığına bir proje götürdüklerini belirten Hemşehrimiz Poyraz, “Biz zaten tarımsal girdileri sağlıyoruz. Kredi de veriyoruz. Biz bu iki uygulamayı birleştirmek istedik. Sayın Bakanımız da bunu kabul etti, onayladı. Bu imkanı bize, çiftçimize sağladı. Bu uygulamayla akaryakıt hariç tüm tarımsal girdileri yüzde 4,5 sabit oranla kredilendiriyoruz. Ürün alımı konusunda belirlediğimiz 2.5 milyar liralık hedefimizi bu şekilde değerlendireceğiz. Bir yandan tarımsal girdileri vereceğiz, bir yandan da ürün alımı sırasında ayni kredi olarak verdiğimiz kredileri çiftçiden ürün alarak mahsuplaşacağız. Üretim ve tüketim arasında köprü görevi kurarak fiyat dengesi oluşturuyoruz. Burada nihai olarak varmak istediğimiz hedefimiz tarımsal üretimde faiz uygulamasını kaldırmak. Faizi Tarım Kredi sisteminin dışına çıkarmak” ifadelerini kullandı.
