HİÇ ANLAMAM FUTBOLDAN AMA…

 

Dokuz yaşındaki oğlum bile benden iyi bilir futbol terimlerini ve bayılır futbol oynamaya.Hatta bu yıl doğum günü hediyesini bir buçuk ay öncesinden istedi:markalı bir krampon.Bu yıl basketbol kulübüne gitmesi için zorladığım halde bahar futbol turnuvaları başlayalı askıya alıyor basketbol kulübünü  .Bayanlar arasında söylenen bir söz var: “Erkeklerin şifresini  çözmüşler,futbol çıkmış.”Daha ilk adımlarını atmaya başladıkları andan itibaren erkek çocuklar önlerine gelen eşyalara vurur ve “gool” diye bağırırlar ,böylece futbola da ilk adımlarını atarlar.Sonrası malum elden ayaktan düşünceye dek futbol asla terk edilemeyecek bir sevgili  çoğu erkek için.Çoğu erkek diyorum ama bu çoğu sözü de az gelir zannımca. Futboldan hazzetmeyen bir dedemi hatırlarım hemcinsleri içinde o da rahmetli  oldu.Benim gibi dedeciğim de “Ne anlarlar şu oyundan bilmem,yirmi iki kişi bir topun peşinden koşacak da ne olacak? “ derdi.
Oynamak bir derece ama şu fanatik takım tutma meselesini herhalde hiçbir zaman çözemeyeceğim. Tamam bu bir takıma ait olma ,onun formasını giyme,arkadaşlarla bir araya gelip maç izleme keyifli olaylardır amma ve lakin bu bir oyundur sonuçta.yenen de olacak yenilen de mutlaka ve her yıl bir takım alacak kupayı ikincisi yok.İnsan sevinir mutlaka takımı kupa aldığında ama alamadığında da  karşı takımı tebrik etmeyi bilmeli,Sezar'ın hakkı  Sezar'a.
Cumartesi Kadıköy'deydim  maçın bittiği anki gürültüyü tarif edemem stada pek de yakın olmayan bir evde olduğum halde.Sonradan izlediğime göre bir kısım Fenerbahçe taraftarı kendinden geçmiş,kendi sahalarını talan etmiş,koltuklar yerlerinden sökülüp sahaya fırlatılmış.Galatasaray 'ın kupayı sahada almasını istememiş,elektriği kesmişler onların sabahı bekleyeceklerini söylemeleri üzerine çimleri ıslatmışlar ve daha neler…Ona yakın basın mensubu  darp edilmiş,fotoğraf makineleri,bilgisayarları ve objektifleri kullanılamaz hale gelmiş.İki polis otosu ters çevrilerek yakılmak istenmiş.Bu nasıl bir mantıktır,nasıl takım sevgisi (mi)dir ,aklım almıyor.Halbuki başkan Aykut Kocaman centilmen bir tavır sergileyerek Fatih Terim'in yanına giderek ona soyunma odasına kadar eşlik etmiş ama taraftar bu davranıştan bir hisse kapamamış ne yazık ki.
Taraftar davranışları sadece ülkemizde mi böyledir bilemiyorum ama galiba iyi bir üniversite tezi çıkar ülkemizdeki  holiganlarla ilgili.Ergen taraftarları geçiyorum ama İlginçtir ki bazı üniversite mezunu  ,aklı başına,yaşı kemale ermiş vatandaşlarımız  bile iş taraftarlığa gelince ağızlarından çıkanı duymuyorlar. Takımlarının menfaatleri söz konusu olduğunda kendilerini kaybedebiliyorlar. Sanki içlerine takımlarının cinleri girmiş gibi başka şeyleri gözleri görmüyor.Ne olursa olsun her hal ve şartta kendi takımlarını haklı diğerini suçlu görüyorlar.
Yazının başında da söylediğim gibi pek anlamam bu futbol sevgisini ama bir bayan olarak dışarıdan gözlenenlerin hiç şık olmadığını belirtmem gerekiyor. .İnsan hayatta yenmeyi de bilmeyi yenilince  kabul etmeyi  de.Yoksa hayat yenilgiye tahammülsüz  egosu şişkin insanlardan geçilmez.Hayat bir merdivendir iniş ve çıkışı olan, bu da çocuk yaşta oyunlarla öğrenilir.Küçükken“Benim paşa oğlum her zaman haklıdır,kim üzmüş benim oğlumu ben ona gösteririm .”tavrıyla yetiştirdiğimiz çocuklara hiçbir zaman hakkaniyeti öğretemeyiz.Hayatta mağlup olduğumuzda da galibin elini sıkmayı bilmeliyiz. Taraftarı olmasam da Galatasaray'a tebrikler.
FAZİLET BOZKURT


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir