Konuyla ilgili açıklamada bulunan Okul Müdürü Veli Arısoy, Özel Sevgi Çiçeği Koleji’nin 12 yıldır eğitim hayatına devam ettiğini ve şimdiye kadar büyük başarılara imza attığını söyledi. Okullarının İngilizce eğitime çok önem verdiğini ifade eden Müdür Arısoy şunları aktardı:
“Anasınıfından itibaren başlayan İngilizce eğitimimiz 8’inci sınıfa kadar devam ediyor. 6 saat sadece anasınıflarımıza İngilizce dersimiz var. Gerçekten bu çocuklar, bu jenerasyon çok şanslı. Mesela bizim 5’inci sınıflarımızda İngilizce dersimiz 15 saat. Üniversitelerde hazırlık sınıflarında bile haftada 20-25 saat ders gösteriliyor. Yani % 60 oranında bir hazırlık sınıfı gibi. Bu anlamda önemli. Bir de tabi bizim okulumuzda 8 tane İngilizce öğretmenimiz var, bu öğretmenlerimizden 2 tanesi yabancı. Bir tanesi Amerikalı bir tanesi Azerbaycanlı arkadaşımız. Bu arkadaşlarımızdan pratik anlamında yararlanıyoruz. Çünkü özellikle Amerikalı arkadaşımızın anadili İngilizce olması hasebiyle aksanları daha düzgün. Onların kendilerine göre öğretim teknikleri var. İngilizce bir defa önemli.
Cambridge sınavlarında büyük başarı
Bir de Mayıs ayında yaptığımız Cambridge sınavlarımız vardı. Bu Cambridge sınavında da okulumuzdan 80 öğrenci katıldı. Bu 80 öğrencinin 60 tanesi standartların üzerinde puan aldı. Onların bir barajları var. O diğer 20 öğrencimiz de yine onların koyduğu barajı geçtiler ama o 60 öğrencimiz daha yüksek puan aldı. Bu Cambridge’ın yaptığı sınavlar birebir, okuma, yazma, dinleme ve konuşma şeklinde 4 alanda. Çocukların yeteneklerini ölçüyorlar. Bu 4 alanda da başarılı olan öğrencimizin sayısı 80’de 60. O diğer 20 öğrenci de kısmi başarı gösterdiler. Bu Cambridge sınavının neticesinde sertifikalar veriliyor. Bu verilen sertifikalar uluslararası geçerliliği olan sertifikalar. O düzeydeki İngilizce sertifikalarını alıyorlar. Takdir edersiniz ileride akademik hayatlarında ya da iş hayatlarında bu çocukların İngilizce bilmeleri onlara çok artı değerler katıyor. Emsallerine göre onları birkaç adım öne çekiyor. Bu yönüyle önemli.
‘ZEP’le çocuklar farklı yetenekler kazanacak
İngilizce’nin dışında bu sene yeni bir uygulamamız var, ‘Zenginleştirilmiş Eğitim Programı’ yani ‘ZEP’. Bu program çocuklarımızın görsel algılarını geliştirme, akıl oyunları, çocuklara oyunla eğitimi kazandırma, çocukların düşünce kabiliyetlerini analitik düşünce kabiliyetlerine göre geliştirme ve emsallerine göre olaylara daha farklı açılardan bakabilme yeteneği kazandırıyor. Gerek Anadolu-Fen Liselerine girişte gerek üniversite sınavında iyi bir derece elde etmek lazım ki iyi üniversitelere gitmek mümkün olsun. Biz onu vermeye çalışıyoruz. Bizim geçen sene 34 öğrencimiz lise yerleştirme sınavına girdi. 15 tanesi Fen Lisesi’ni kazandı, yerleşti. 5 tanesi Anadolu Öğretmen Liseleri, 9 öğrencimiz Anadolu Lisesi, 2 öğrencimiz Sağlık Meslek Lisesi, 3 öğrencimiz de Anadolu İmam Hatip Liselerine yerleşti.
Okulumuzda Matematik Olimpiyatları yapılıyor. Bu Matematik Olimpiyatlarında da bu konuda yeteneği olan, ilgisi olan çocuklar belli sınavlara tabi tutuluyor. Ortaokul 2’den itibaren başladığımız bu olimpiyat çalışmalarımız orta 3 seviyesine geldiğinde lise matematiğini halletmiş olarak öğrencimizin mezun olmasına yardımcı oluyor. Bu çocuklar da üniversitelerde çok önemli yerlere geliyorlar.
‘Emsallerin önüne geçebilmek için artı yetenekler şart’
Bizim önem verdiğimiz hususlardan bir tanesi de kulüp faaliyetleri. Bunu genel olarak sporla alakalı olarak voleybol, basketbol, masa tenisi, satranç, müzik anlamında; gitar, org, keman tarzı enstrümanları çalınmayı öğreniyor öğrencilerimiz. Bir diğer hususta İngilizce’nin yanında bizim okulumuzda 2 dil daha öğretiliyor seçmeli olarak. Bir Fransızca bir de Rusça. Gelişen teknoloji, gelişen dünya konjonktüründe, Türkiye konjonktüründe artık bir dil yetmiyor. Çünkü emsallerimizin önüne geçmemiz için mutlaka artı yetenekleriniz olması lazım. Bunu ifade etmek istiyorum. Ayrıca kulüp faaliyetlerimizde resimle ilgili, bilimle ilgili, Matematikle ilgili ya da folklor tarzı etkinlikler var.
‘Aile eğitimi, okul ve çevre üçgeninin çok iyi olması lazım’
Çocuklarımızı hayata hazırlamayı çok önemli buluyoruz. Yani bazen çocuklar okulda başarılı oluyor ama hayata atıldıkları zaman o başarıları devam ettiremiyorlar. Bunun da sebebi bana göre özgüvensiz yetişmeleri. Yani çocuklar evet bizim milli eğitimimizin de temel kurallarından bir tanesi milli, manevi değerlerine bağlı, büyüğüne-küçüğüne saygı, sevgi içerisinde, iyi bir yurttaş yetiştirmek. Aile eğitimi, okul ve çevre bu üçgenin çok iyi olması lazım. Biz çocuklarımızı buradan mezun ettikten sonra iyi İngilizce konuşabilen, bir enstrüman çalabilen, özgüven içerisinde, saygılı ve saygın bir birey olmalarını arzu ediyoruz.” ZEYNEP KILBAHRİ
