KAMU-SEN’DEN BASIN AÇIKLAMASI

 

Taş konuşmasında şu cümlelere yer verdi:

“Aslında kamu alacaklarına af düzenlemesi getiren maddeleri de barındıran bu torba kanun tasarısı başlı başına dürüst, borcuna sadık, kurallara uyan vatandaşlarımızı cezalandıran bir nitelik arz etmektedir. Bu tür af uygulamaları ile vatandaşlarımızın kanun dışı işler yapması adeta özendirilmektedir''     

Kamu hizmetlerinin sunumunu ön plana çıkaran kamu istihdam mantığının kar odaklı, esnek, güvencesiz özel sektör anlayışına teslim edilmektedir, siyasetin, kamu hizmetlerini ele geçirmiş ve kamu hizmetinin, siyasi partinin hizmeti haline gelmiştir, bunun en açık göstergesinin, tasarıdaki kamuya özel sektörden müsteşar, genel müdür ve başkan gibi üst düzey yöneticilerin transfer edilebilmesinin önünün açılmasıdır 

657 sayılı Kanuna göre memurların istekleri dışında başka bir kuruma nakledilemediklerine dikkat çekerek, yapılmak istenen değişiklikle bazı müşavir, başuzman ve müfettişlik kadrolarının iptal edildiğini ve bu durumdaki personelin Devlet Personel Başkanlığının eliyle başka kurumlara sürgün edilebilmelerinin önünün açıldığını apaçık ortadadır.

Tasarıyla ''hükümet memuru'' uygulamasını esas alınmıştır

2002 yılından bugüne kadar yapılan toplu görüşmelerde mutabakata varılan ve uygulanması beklenen 50'den fazla konu varken yalnızca 12 tanesinin 657 sayılı Kanunun özünü ve temel mantığını değiştiren bu tasarıya dahil edilmiş olması bile yapılan çalışmanın mantığını ortaya koymaya yetmektedir. Daha önce yetkililer tarafından kabul edilen ve uygulanacağına dair söz verilen onlarca madde neden bu tasarıda yer almamıştır? Yoksa bu maddeler de tuzaklarla dolu başka torba kanunların içine mi yerleştirilecektir? Doğrusu merak etmekteyiz

Demokrasinin yok sayıldığı, sosyal diyalogun tahrip edildiği, memurluk güvencesinin yok edildiği, kamu hizmetinin, iktidar hizmetine dönüştürüldüğü, devlet memurunun hükümet memuru haline getirilmek istendiği bir girişimle karşı karşıyayız.

Türkiye  sendikacılığı konusunda yapılması planlanan değişiklikler konusunda, örgütlenme özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri olan sendikalara üye olamayacak kamu görevlilerinin kapsamının daraltılması, özellikle askeriyede 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan sivil memurların sendikal yasaklarının kaldırılmasının zorunlu olduğudur.

Buna paralel olarak hali hazırda 11 olan hizmet kolu sayısının korunmasının sağlanması, toplu pazarlıklar esnasında kamu işveren temsilcilerinin, pazarlıkların yöneticisi olarak değil, memur temsilcileri ile eşit statüde olduğunun mutlak surette vurgulanması gerekmektedir..

Toplu sözleşme hükümlerinin uygulanması konusunda hükümetlere yönelik bir yaptırım konulmaması durumunda yeni uygulamanın, eskisinden bir farkı kalmayacağını düşünmekteyiz , pazarlık esnasında uzlaşma sağlanamaması halinde uzlaştırma mekanizmasının mutlak surette tarafsız, bağımsız ve bağlantısız olmasında ısrar etmekteyiz.

Tüm kamu çalışanlarına buradan ifade etmek isterim ki Türk memurunun aleyhine yapılan her türlü düzenlemede Türkiye kamu sen olarak karşı duracağımızı ve yapılan her iyi şeylerini taktir edeceğimizi  bir kez daha belirmek istiyorum.

Gün birlikte mücadele etme günüdür mücadele edenlere de destek vermekte  tüm kamu çalışanlarının görevi olmalıdır.”



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir