Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı mitinge çok sayıda CHP’li vatandaş akın etti. Kılıçdaroğlu’da gördüğü ilgiden memnuniyetini belirterek, “Sevgili Bilecikliler Bilecik'e daha önceden geldim, bu meydana geldim. Ama daha önce burayı bu kadar kalabalık görmedim. Demek ki Bilecik'te benim düştüğüm kaygıya düşüyor. Ben ülkemi düşünüyorum.”dedi.
Kılıçdaroğlu Bileciklilerin sorunlarına da değindi. Bilecik’in hayal kırıklığına uğradığı noktalara değinerek hükümete yüklenen Kılıçdaroğlu, “İktidar mazeret üretme yeri değildir. Çözüm yeridir. Sorun varsa sorunu çözeceksiniz. Sevgili Bilecikliler elinizi vicdanınıza koyun ve kısaca bir düşünün. Sizin bazı ilçelerinizde adliye vardı, kapatıldı. Adaleti aramak için nereye gideceksiniz? Başka bir ilçeye gideceksiniz. Buna izin vermememiz lazım. Sizin bazı beldelerinizde lise vardı, ne oldu? Liseler cezaevi yapıldı. Dünyada örneği yoktur, bir öğretim kurumuna cezaevi yapılsın. Sizin bazı beldelerde belediye başkanlarınız vardı. Onları kapattılar. Vatandaş bir şikayetini belirtmek isterse nereye gidecek? Benim şu sorunumu çözün diye kendi belediye başkanına gitmek varken, başka bir yere ne için gitsin?”dedi.
Yüzyılın projesi olarak değerlendirdiği Merkez Türkiye Projesi’nin de ayrıntılarına değinerek vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, “ Sizlerden 4 sene istiyorum. 4 sene içerisinde yoksulluğu bitireceğim”dedi.
“Bilecik’in adliyesi, lisesi vardı ne oldu?”
İktidarın mazeret üretmeye hakkı yoktur. Kim olursa olsun. Önümde şu engel vardı diyorlar. “İktidar mazeret üretme yeri değildir. Çözüm yeridir. Sorun varsa sorunu çözeceksiniz.Sevgili Bilecikliler elinizi vicdanınıza koyun ve kısaca bir düşünün. Sizin bazı ilçelerinizde adliye vardı, kapatıldı. Adaleti aramak için nereye gideceksiniz? Başka bir ilçeye gideceksiniz. Buna izin vermememiz lazım. Sizin bazı beldelerinizde lise vardı, ne oldu? Liseler cezaevi yapıldı. Dünyada örneği yoktur, bir öğretim kurumuna cezaevi yapılsın. Sizin bazı beldelerde belediye başkanlarınız vardı. Onları kapattılar. Vatandaş bir şikayetini belirtmek isterse nereye gidecek? Benim şu sorunumu çözün diye kendi belediye başkanına gitmek varken, başka bir yere ne için gitsin? Bunları şunun için anlattım değerli Bilecikliler 13 yıldır iktidardalar. 2002’de doğan çocuk bugün 13 yaşında. 13 yıl içinde yol yaptık dediler. Doğru ama yol yapmayan hükümet var mı? Her hükümet yok yapar. Köprü yaptık diyorlar. Her hükümet köprü yapar. Köprü yapmayan hükümet mi olur? Sorun orada değil. Hükümetlerin asıl varlık nedeni şudur; senin ülkende 17 milyon yoksul var mı yok mu? Yoksulluğu bitirdin mi, bitirmedin mi? Yoksulluğu bitirdiysen işini yapmışsın demektir. Yoksulluğu bitirmemişsen cebini doldurmuşsun demektir. Bu farkı bütün Bileciklilerin duymasını istiyorum
“17 milyon yoksul var”
17 milyon yoksul var. Aylık geliri 200 Liranın altında. Köylerin yangın yeri olduğunu biliyorum. Esnafın sorununu biliyorum. Hepsini biliyorum. Önce bir tespit yapacağım. Arkasından çözümlerimizi anlatacağım. 17 milyon yoksul 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Türkiye;’de o kadar gelir yok diyorlar. Türkiye zengin bir ülkedir. Şu rakamı hiçbir Bilecikli kardeşim unutmasın. Yıl 2002. Türkiye nüfusunun yüzde 1’i, Türkiye’deki toplam servetin yüzde 39’una sahip. Yıl 2014, Türkiye nüfusunun yüzde 1’i Türkiye;’deki bütün servetin yüzde 54. 3’üne sahip. Yani Türkçesi şu; Türkiye nüfusunun yüzde 1’i Türkiye nüfusunun yüzde 99’undan daha zengin. Adalet mi bu?
“Sözüm söz Kılıçdaroğlu sözü”
Dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satıyorlar. Dünyanın diyorum. Arada bir diyorlar ya Türkiye dünyanın lideri, mazotta lider en pahalı mazotu satan hükümet. Hükümet yetkililerine soruyorum. Ben bu rakamı nereden aldım biliyor musunuz? Dünya Enerji Ajansının rakamları bunlar. Bütün dünyada, petrol, mazot, benzin fiyatları kaça satılıyor orada var. Bir numara Türkiye. Peki bu kadar pahalı bir mazotu çiftçiye satarsanız ektiği ürünün de karşılığını alamazsa bu adam tarlayı nasıl ekecek, nasıl geçinecek? Sözüm söz Kılıçdaroğlu sözü ilk bir yıl içinde çiftçi kardeşim senin mazotunu 1,5 lira yapacağım. Hiç endişe etme.
“Bilecik’te sağ olsunlar 2 liseyi hapse dönüştürdüler”
Vatandaş borç batağında. Kredi kartı borcu, tüketici kredisi borcu, üstüne gelen faizler nefes aldırmıyor vatandaşa. Kaç kişi borç batağında. 5 milyon kişi. 5 milyon kişi zamanında borcunu ödemediği için mahkemeye verildi. 1 milyon 220 bin kişi mahkemeye gitti, 550 bin kişi taahhüdü ihlal cezası nedeniyle mahkum oldu, 98 bin kişi hapse girdi. Diğerleri de hapse girmek için sıra bekliyorlar. Çünkü hepsini hapse koyacak hapishane yok Türkiye’de. Gerçi Bilecik’te sağ olsunlar 2 liseyi hapse dönüştürdüler. Bu ayıp onlara yeter ama size sözüm söz vatandaşların tamamını hapisten de borçtan da kurtaracağım.
“Altın klozetli tuvalet yapıyorlar kendilerine”
2002’de bu millet onlara çok büyük imkanlar sağladı. 13 yıl tek başına iktidara getirdi. Şimdi onlar sizin gibi değiller. Sizi unuttular onlar. Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Altın klozetli tuvalet yapıyorlar kendilerine. Bu millet onlara ne verdi biliyor musunuz? Uçak verdi, makamlar, kırmızı plakada araçlar verdi. Dedi ki bizim sorunumuzu çöz. Kendileri milleti unuttular, milletten koptular. Kaçak saraylarda oturuyorlar, hanları, hamamları var. Bir elleri yağda, bir eller balda. Onları unuttular sevgili anneler. Ben Konya’da bir gecekonduda kışın camı kırık olduğu için zatürre ölen Ayaz bebeği unutmadım, ben Samsun’da açlıktan ölen Kübra bebeği unutmadım ama onlar unuttular. Onun için diyorum ben o çocukları unutmam. Eğer bir çocuk yatağa aç giriyorsa o çocuk benim çocuğumdur. Ben asla tok uyuyamam. O zaman bu ülkede yoksulluğu bitireceğim, tarihe gömeceğim. Ben onlar gibi 13 yılda istemiyorum sevgili anneler. Sizden sadece ve sadece 4 yıl için yetki istiyorum, 4 yılda yoksulluğu bitireceğim, 4 yılda hiçbir çocuk yatağına aç girmeyecek, 4 yılda her evde huzur her evde bereket olacak, 4 yılda Türkiye’yi bu bölgenin en güzel ülkesi yapacağım. Söz veriyorum size, Kılıçdaroğlu sözü.
“Proje sadece 1 yılda 147 milyar dolarlık katma değer yaratacak”
Proje sadece 1 yılda 147 milyar dolarlık katma değer yaratacak. Projeyi açıkladık. Ben az önce emekli dedim, işçi dedim, taşeron dedim. Bunlar bugünkü sorunumuzu çözen projeler. Ama biz CHP’yiz. Biz bu ülkenin kuruluşunda harcı olan bir partiyiz. Biz şimdi Türkiye’yi 21. Yüzyılın lideri yapmak istiyoruz.
Projeyi açıkladık ama ona da yok demiyorlar. Bu proje yanlıştır da demiyorlar. Bu projeyi ben kitabımda yazmıştım diyorlar. Baktık kitabına. Sadece bir merkez lafı geçiyor, o kadar. Merkez Türkiye nedir bilir misin? Bilemezler. Türkiye’nin coğrafi üstünlüğü nedir, bilir misin? Bilemezler. Türkiye’de genç nüfus var, bilir misin? Emin olun onu da bilemezler. Türkiye’nin üretmesi lazım. Katma değeri yüksek ürün üretmesi lazım. Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkması lazım. Türkiye’nin orta teknoloji tuzağından çıkması lazım.
“4 yılda yoksulluğu tarihe gömeceğim”
Bunu yapmak için de hepimizin çalışması lazım. Bunu yapmak için CHP’n,in iktidara gelmesi gerekiyor. Onun için hep beraber çalışacağız. Az önce “Başbakan Kemal” diye slogan atıyordunuz, slogan atmak kolay. Slogan atmak güzel ama sizden iki söz istiyorum. Birincisi, 7 Haziran’da sandığa gidip CHP’ye oy verecek miyiz? İkincisi ise sadece sizin oyunuz değil, geçen seçimlerde şu veya bu nedenlerle CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşımızı ikna edeceksiniz. Kardeşim neden CHP’ye oy vereyim diyebilir. Ona diyeceksiniz ki ‘Kardeşim, 13 yıl kredi açtık. Tek başına yönettiler. 13 yılda ne oldu? 17 milyon yoksulumuz oldu. 2 milyon Suriyelimiz oldu. Aylığı bin TL’nin altında 8 milyon emeklimiz oldu. 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu. Birilerinin elinde ayakkabı kutuları oldu. Kılıçdaroğlu 13 yıl istemiyor. Bütün bu sorunları çözmek için 4 yıl istiyor. Gel kardeşim beraber sandığa omuz omuza gidelim, gönül rahatlığı içinde gidelim oyumuzu CHP’ye verelim. 4 yıl görelim.’Kılıçdaroğlu der ki, 4 yılda yoksulluğu tarihe gömeceğim. 4 yılda el ele huzur ve bereketi getireceğim.
