Kar, hepimizin içinde nostaljiyi çağrıştırır, sabah yatağımızdan kalktığımızda pencereyi araladığımız o an aklımıza soba üstünde ki patatesler, kestaneler gelir. Yavaş yavaş demlenen çayı özlemle bekleriz. Evin neşe kaynağı çocuklar bir an önce dışarı çıkıp karla kucaklaşmak, birinin kafasına kar topunu patlatmak ister, büyükler ise önce tedbir der ve o küçücük çocuğu iki üç kat giydirerek adeta robocop’a çevirir. Güzel şeylerdir bunlar. Günümüz tek düze hayatında insana yaşadığını hissettirir. Romantik mevsimdir kış… sevdiklerimizle yan yana sıcacık ortamda tutar bizi. Evin sıcaklığı aile saadetini güçlendirir.
Ancak Ying Yang felsefesi doğanın her alanında olduğu gibi burada da etkilidir. Nedir Ying Yang? Yin ve Yang dünyada bugün varolan gelmiş geçmiş tüm bilgi kaynaklarının temelinde görünebilen, evrendeki karşıt kutupları ve bu kutupların birbiriyle olabilecek her türlü ilişkisini ortaya koyan ve kökleri çok eskilere dayanan felsefi bir öğretidir. Kısacası; her şey iki kutupludur ve birbirine karşıttır. Söylemek istediğim şimdiye kadar kış mevsiminin güzelliklerinden ve iyi yönlerinden bahsettik fakat bunun bir de karşıt yönü var. Düşünmek istemediğimiz fakat gerçekler var.
Kar, o muhteşem görüntüsünün altında çoğu canlı için ölüm demektir. Evsiz insanlar dışarıda ısınmak için her yolu denerler, çoğu bunu başaramaz. Televizyonda izleriz “aşırı soğuklar yine can aldı” diye. Biz sıcacık evimizde kışın getirdiği saadet yumağı içerisinde evsiz insanların neler yaşadığını anlayamayız. Hepimiz üzülürüz onlar için fakat anlayamayız. Yerel yönetimler çoğu zaman onlara barınma ve yiyecek yardımı yaparlar fakat hepimizin sorumlulukları vardır. Bu sadece yerel yönetimlerin görevi değil insanlığın, yani hepimizin görevidir.
Peki kışın sadece insanlar mı zorluk çeker?
Yaşama hakkı diye bir şey duydunuz mu? İlkokulda vatandaşlık dersinde öğretirler İnsanın temel hakları diye. Sağlık hakkı, Eğitim hakkı, düşünce özgürlüğü, inanç özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, özel yaşam gizliliği hakkı, ekonomik haklar ve bunların içinde en önemlisi yaşama hakkı…
Yaşama hakkı sadece bizim için mi var? Doğadaki diğer canlıların böyle bir hakkı yok mu? Kapımızın önündeki kedi ve köpeğin, karların içinde yem arayan kuşların ve daha birçok canlının yaşama hakkı yok mu? Biz insanlar kendimize yaşam alanı açabilmek için doğadaki çoğu canlının yaşam alanını yok ettik. En kötüsü de bunu hiçe sayarak onları ötekileştirdik. Onların da yaşama hakkı var ve biz bu haklarını elimizden geldiği kadar zorlaştırdık. Bu zorlukların üzerine bir de soğuk kış şartları eklenince çoğu hayvan dostumuz kışı atlamıyor.
Kışa hazır mıyız?
Montumuzu, botumuzu, kazağımızı aldık. Doğalgazımız ya da kömürümüz var artık kışa hazırız. Evet biz hazırız fakat hazır olmayanlar var. Onlar için hazır mıyız? Üşüyen bir insana, aç kalan bir hayvana yardım etmeye hazır mıyız? Hayvanlara ve soğukta zorluk çeken insanlara yardım edelim. Köpeklerin 17 saat, kedilerin 6 saat aç kaldıkları zaman ölüme mahkum olduklarını unutmayalım…
TAYFUN TALİH
doğayı ve yaşayan dostlarımızı unutmayalım – sizin gibi gençlerin bu konuda duyarlı olması bizi umutlandırdı evet insanlar kışa hazır ama sokaklarda yaşayan canlılar değil. bize düşen onlara bu zor günlerde destek olmak doyurmak sığınmaları için yer hazırlamak o zaman birlikte bu konuyu gündemde tutup dostlarımıza sahip çıkalım