“KÖY ENSTİTÜLERİNİN 76. YILINI KUTLU OLSUN”

featured

BİRLEŞİK KAMU-İŞ Bilecik İl Temsilcisi Mustafa Aksu Köy enstitülerinin 76. Kuruluş yıl dönümünü kutlayan bir mesaj yayınladı.

“Köy Enstitüsü deneyimi, bugün de milli eğitim Sistemi içinde yararlanılması gereken önemli bir kaynaktır.” Diyen Aksu mesajında şu ifadelerde bulundu:

“ Bundan yetmiş altı yıl önce 17 Nisan 1940 tarihinde İsmet İnönü’nün Başbakan, Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanı, İsmail Hakkı Tonguç’un İlköğretim Genel Müdürü olduğu dönemde ülkemiz genelinde yirmi bir yerde açılan Köy Enstitüleri, dünyada eşi ve benzeri olmayan milli eğitim projesidir.  Projenin temel amacı, zeki köy çocuklarını iş için ve iş içinde eğitim biliminin  esaslarına göre yetiştirerek ilkokul öğretmeni yapmak ve köylere göndererek cehalete karşı ulusumuzu ve çocuklarını eğitmekti.

Ülkemizi kuran, ulusumuzu devrimler yoluyla çağdaş uygarlığa taşımak isteyen Kemalist kadro, her alanda kalkınma ve toplumsal ilerleme icraatları yaptığı gibi milli eğitim alanında da kararlı bir şekilde icraatlara soyunarak milli eğitim projelerinden en önemlisi olan Köy Enstitülerinin işler hale gelmesi için kolları sıvadı. Yirmi bir yerde açılan yatılı Köy Enstitülerine köylerden öğrenciler kaydedildi. Derslerin yüzde ellisi kültür derslerinden, yüzde ellisi de işliklerde ve okulların geniş arazilerinde uygulamalı olarak yapılan iş eğitiminden oluşuyordu. Okullar döner sermaye sistemiyle işletiliyor; devlete yük olmuyordu. Öğrencilere fırıncılık, tarımcılık, balıkçılık, demircilik, marangozluk, sağlıkçılık, el sanatları öğretiliyordu. Öğrenciler, kendi temel ihtiyaçlarını kendileri üretiyor; ihtiyaç fazlası üretilen mallar da döner sermaye sistemi ile dışarı satılıyordu.

Köy Enstitülerinde sanat eğitimine önem veriliyordu. Her öğrenci  en az bir müzik aleti çalmayı öğrenmeden okuldan mezun olamıyordu. Tüm dünya klasikleri Türkçeye çevrilmişti. Tüm öğrenciler okul hayatı boyunca dünya klasiklerinin tamamını okuyorlardı. Tiyatro, halk oyunları gibi sanat dallarında yoğun çalışmalar vardı.

Köy Enstitülerinde spora da önem veriliyordu. Öğrenciler düzenli olarak spor yapıyor; tüm spor dallarını uygulamalı öğreniyorlardı.

Köy Enstitülerinden mezun olan gençler ülkemizin köylerine ilkokul öğretmeni olarak atandılar. Gittikleri illerde onları ilin valisi karşılıyordu. Köye atanan öğretmenler, köyde okul yoksa kendileri okul yaptılar. Okul yıkıntı halinde ise kendileri okulu tamir ettiler. Gittikleri köylerde gündüz çocuklara, gece de köy halkına okuma yazma vatandaşlık bilgileri öğrettiler. Köy halkına modern ve bilimsel arıcılığı, meyveciliği, sebzeciliği, balıkçılığı, tavukçuluğu, demirciliği, marangozluğu, sağlık temel bilgilerini öğrettiler. Saz çalmayı öğrettiler.

On dört yıl faaliyet gösteren Köy Enstitüleri, ülkemizin çağdaşlaşmasına, cumhuriyet ve demokrasi bilincinin ülke geneline yayılmasına, uluslaşma sürecinin olumlu yönde ilerlemesine, cehaletin zayıflamasına, modern ve bilimsel tarım ve sanayinin önünün açılmasına çok önemli katkılar sağladı. Ülkemiz ve ulusumuz için böylesine önemli eğitim kurumları, çeşitli iftiralarla  önce  gözden düşürüldü; sonra da ABD’in önerisi ve dayatması ile 1954 yılında Demokrat Parti İktidarı döneminde kapatıldı.

Köy Enstitüsü deneyimi, bugün de milli eğitim Sistemi içinde yararlanılması gereken önemli bir kaynaktır. Yazboz tahtasına çevrilen, millilikten bilimsellikten uzaklaştırılan bugünkü eğitim sistemimize  Köy Enstitüleri ruhunu ve anlayışını aşılamamız, mesleki teknik eğitimi güçlendirmemiz, sanat eğitimine ve spora önem vermemiz, yaparak ve yaşayarak öğrenme tekniklerini ağırlıklı olarak kullanmamız, yeniden ulusal, çağdaş, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız eğitim davasına yönelmemiz,  ülkemiz ve ulusumuzun geleceği açısından zorunluluktur. “



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir