• İmsak 00:00
  • Güneş 00:00
  • Öğle 00:00
  • İkindi 00:00
  • Akşam 00:00
  • Yatsı 00:00
  • İFTARA KALAN SÜRE 00:00:00
İMSAKİYE 2024 - Bilecik

KUTLU DOĞUM’U İDRAK EDEBİLMEK

 

Kainat senin yüzün suyu hürmetine yaratıldı, tek Senin adın yazıldı cennetin kapısına, Seninle var oldu bütün alemler yani ki Sen olmasan bu dünya da olmayacaktı, insanlık da. Efendim! Gözümüzün nuru, gönlümüzün süruruydun ama bilemedik Seni, yeterince kavrayamadı sığ idraklerimiz anlattıklarını, yaşayışını, iyi bir kul olma adına bize bıraktıklarını. Gönüllerimizde yeterince yer ayırabildik mi Sana, her an Senin sevginle dolu muyuz? Canlı cansız her şey Seni tasdik ederken bizim anlamamız bu kadar geç olmamalıydı. Sen Bernarda Shaw'ın ifadesiyle insanlığın halledemediği problemleri bir kahve içme rahatlığında çözdün. Seninle içimizi ılıtan bir bahara açtık gözlerimizi, insanlığın en muhtaç olduğu anda teşrif ettin dünyaya. Kirletmişti insanlık maddi manevi her şeyi, sen temizledin. Neredeyse insani değerleri unutmuş cahiliye dönemi insanlarından, yolunda bir an tereddüt etmeden canını, cananını seve seve veren ideal bir toplum meydana getirdin. Seni “emin” olarak bildiler bütün diğer güzel hasletlerinden önce güvendiler Sana, kardeşin kardeşi neredeyse yediği bir dönemde. Sormuştu Heraklius Ebu Süfyan'a:
………………..
– Hayatında hiç yalan söylediğini duydunuz mu?
– Hayır, O'nu hiçbirimiz yalan söylerken duymadık.
Ebu Süfyan ki Senin en amansız düşmanındı ama değil yalan en küçük bir ima bile görmemişti Senden. Buyurmuştun ki “Daima doğruluğu araştırın, doğrulukta helakinizi görseniz bile muhakkak onda sizin kurtuluşunuz vardır.”
Ağaçlar koşardı Sana, tasdik ederlerdi Allah'ın (cc.) Rasülüsün. Sadakate, inandık ve iman ettik derdi canlı-cansız her varlık. Yürüdüğünde bir bulut gölgelerdi Seni, susadığınızda parmakların bir pınar olur, kandırırdı senin ve ashabının susuzluğunu. İstesen önünde sofralar serilirdi kuş sütü eksik olmayan ama Sen karnına taş bağlardın çoğu zaman bastırmak için açlığını. Durumunu öğrenince ağlayan Ebu Hureyre'ye: “Ağlama ya Eba Hureyre burada çekilen açlık insanı ahiret azabında kurtarır.” demiştin. Aylar olur duman tütmezdi hane-i saadetinde, yine de sen bir gün aç yatıp tazarru eden, diğer gün tok olup şükreden bir kul Peygamber olmayı tercih eder ve seccadede kalırdın sabahlara dek.
Her hareketin alemlere örnek olacak şekildeydi, hiç günah işlememiştin Efendim. İnsani zaaflardan münezzeh, müberra bir hayat yaşadın. Bunu bütün insanlık doğrulamıştı. Sir William Muir: Hz. Muhammed (sav.) üstün bir şahsiyet ve mümtaz bir fazilet abidesiydi. Hayatında bir kere bile olsun seviyeli insanların bayağı göreceği bir davranışta bulunmadı. Hâlbuki O devlet kurdu, devletler yıktı. Bunca hengâme içinde dahi hep edep abidesi olarak yaşadı ve nezih bir hayat sürdü.”demişti Senin için.
İnsan sevgisi, hümanizm deyip duruyoruz son yıllarda oysa Batılılar bilmiyor ki gerçek hümanizmi Sen öğrettin bizlere. Kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dönemde Sen en çok da kadınlara değer vermek gerektiğini anlattın. Rabbimize ibadet ederken bile rızasını aldın Hz. Aişe'nin. Biz yirmi birinci asrın modern (!) insanları kadına değer veriyoruz, insanları seviyoruz, diyerek ayaklar altına aldık insanlığı. Kadını meta haline getirdik, kendimizden olmayana hayat hakkı tanımadık. Sen ki amcan Hz. Hamza'yı öldüren Vahşi'yi bile affetmiştin, biz tarla sınırı, su kavgası, trafikte yol vermeme meselesi hatta karşı takımın taraftarı olma gibi bahanelerle kıyıyoruz canlara. Affetmek yok asla lügatımızda. Demek ki yeterince tanıyamadık Seni, anlayamadık verdiğin mesajları.
Efendim, bize de ümmetim der misin, şefaat eder misin bize de? Biz Seni layıkıyla bilemedik. Kalplerimizi sevginle doldursun Yüce Rabbim. Sen'i anlamayı, Sana layık, Seni utandırmayan ümmet olmayı nasip etsin bizlere. Kutlu doğum ayımızı layıkıyla yaşayabilmek ve affa mazhar olabilmek temennisiyle…
Fazilet BOZKURT

Reklam
Mustafa Cilali


E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir