MAÇKA SEVİNÇKÖY NERE, BİLECİK NERE?

Bir gün müşterisinin evine diktiği yorganı götürür Ahmet amca. O sırada eve postacı gelir, bir mektup teslim eder evin sahibi kadına. Ancak ev sahibi kadının okuma yazması yoktur. Sevinç köy’de ortaokul tahsili gören Ahmet Amca ev sahibi kadının isteği üzerine mektubu açar ve okur. Kadın çok sevinir tabi bu işe. Akşam eve kocası geldiğinde durumu anlatır kadın. Eve gelen hallaççının okuma yazması olduğunu ve mektubu kendisine okuduğunu söyler. Adam bu işe sevinir ve şaşırır.

 

Başhekimin Hanımı Okuma Yazma Bilmiyor, Ahmet Amca Biliyor

 O yıllarda okuma yazma bilen birisi var ve hallaççılık yapar. Karısına derhal o adamı bulmasını ve kendisine göndermesini ister. Kadın Hallaççı Ahmet amcayı bulur ve kocasının yanına gitmesini söyler. Kocası Haseki Hastanesinde Profesör ve Hastanenin Başhekimidir. Ahmet amcayı o günü Hastaneye satın almacı olarak işe alır Başhekim.15 Yıl hastanede çalışan Ahmet amcanın aklı hep ticarette kalmıştır. On beş yılın ardından istifa eder ve hallaç dükkanı açar Ahmet amca. Kapalı çarşıda dükkanları, yanında çalışan bir sürü elemanı olmuştur artık Ahmet amcanın. İşleri de büyütmüştür Ahmet amca. Gezmeyi, tozmayı çok sever.

 

Kadere Bak, Tren Bilecik İstasyonunda Arıza Yapıyor

Zamanla gemiyle Trabzon’a 4-5 günde gidildiği yıllar o yıllar. Zaman zaman trenle Anadolu’ya gezmeye gider, hem ticaret hem ziyaret mantığıyla seyahat edermiş.1960’li yıllar, yine trenle bir gün Anadolu’ya seyahate çıkar Ahmet amca. Kaderin cilvesi bu ya; Tren Bilecik İstasyonunda arıza yapar. Yetkililer arızanın büyük olduğunu, tamirinin birkaç gün sürebileceğini söylerler. Ahmet amca İstasyondan bulduğu bir araçla Bilecik’e çıkar. O zamanlar Bilecik şairin dediği gibi,”Serçe Bir Şehir…”

 

Ahali Ahmet Amcayı Vali Zanneder

Nüfus o yıllarda anlatıldığına göre 10 Bin bile değil. Çarşı dedikleri yer şimdiki şadırvanın etrafından ibaret. Ahmet amca çarşıya gelir, gran tuvalet giyinmiş, fötr şapka, gayet janti bir şekilde…Selam verdiği herkes ayağa kalkarak selamını alır, içtiği çaydan kahveci para almaz, yediği yemekten lokantacı para istemez!..İstanbul’dan gelen Ahmet Amcanın çok hoşuna gider bu şehir ve çok sever buranın halkını..O gece kalır Bilecik’te, ertesi gün yine aynı manzaralarla karşılaşır. Çok ilgisini çeker Bilecik Ahmet amcanın. Yalnız gerçek kısa süre içinde anlaşılır. O günlerde Bilecik’e yeni bir Vali atanır ve Vali beyin de Karadenizli olduğu bilinmektedir. Bizim ahali Ahmet amcayı yeni atanan Vali zannetmektedir.

 

Vali de Karadenizli Olunca…

Birkaç gün içinde Vali bey Bilecik’e gelir. Bir şekilde Ahmet amcayla tanışılır. Kendisi de Karadenizli olan Vali bey Ahmet amcayı çok sever ve Bilecik’e dükkan açmasını ister. Bilecik’i ve Bileciklileri zaten kısa sürede çok seven Ahmet amca Bilecik’e dükkan açar. Zamanla kapalı çarşıdaki dükkanlarını devreder, Bilecik’ten ev bark satın alır ve olur Bilecikli Ahmet amca…

 

Domates Almamaya,Yememeye Yemin Etmiş

Yorgancı Ahmet diye uzun yıllar Bilecik’te ticaret yapmış, Bileciklilerin sevgisini, saygısını kazanmış bu amcamız “LAZ OSMAN” diye bilinen Osman Nuri Genç’in  babası merhum Ahmet Genç amcamız. İstanbul’da satın aldığı domateslerden çürük çıktı diye domates yememeye ve satın almamaya, hatta domates ismini zikretmemeye yemin eden bu merhum amcamız devamlı takım elbise, kravat giyer, tavla oynamayı çok severdi. Aklımda kalan en önemli sözlerinden birisi ise; “Bak oğlum pir topal eşekle,pir çocukli kariyla yola çıkma, yoksa yolda kalırsın..” derdi rahmetli.

Gran Tuvalet Giyinir, Tavla Oynamayı Çok Severdi

Merhum şairimiz Salih Korkmaz’ın dediği gibi; “Kadere Bak….” Trabzon Maçka Sevinç Köy nere, Bilecik Nere? Elinden ekmek yediğimiz, suyunu içtiğimiz, bayramlarda gidip elini öptüğümüz Ahmet amcamıza ve yakın zamanda yine ebediyete intikal eden hanımı Emine teyzemize Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları Cennet olur İnşallah. Yazdığım bu yazımın eksiği var, fazlası yok yanılmıyorsam.

Bu tür bildiğim ilginç hayat hikayeleri var daha birkaç tane. Kısmet olursa onları da paylaşırım. Sizlerin de bildiği bu tür ilginç hayat hikayeleri varsa paylaşın, paylaşayım. HOŞÇAKALIN



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 14 Ocak 2016, 00:00

    Allah rahmet eylesin – Dükkanı na gitmiştim peygamber efendimizin bir hadisi serifi asiliydi?'”RIZKIN ONDA DOKUZU TICARET TEDIR CESARETLI OLUN “diyordu o gün ticaret yapmaya karar verdim

    Cevapla
  2. 14 Ocak 2016, 00:00

    Heygidi günler – Allah rahmet eylesin; Ahmet Amca, Laz Osman’la bana şöyle demişti: Oğlum dükkanda satılan malların üzerine oturuyorsunuz. Bunlar gelinlik kız gibidir. Oturmayın.(80’li yıllarda)

    Cevapla