“Milletin Umudu Gençlerimizde”

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantıda AK Parti Bilecik Milletvekili ve KİT Komisyonu Başkanı Dr. Fahrettin Poyraz bir konuşma yaptı. Poyraz yaptığı konuşmada, yaptıkları hizmetleri anlatma noktasında sıkıntı yaşayan bir parti olduklarını söyledi. Poyraz şöyle konuştu:

“Bu siyasette hiçbir siyasi partiye nasip olmayan 3 dönemde üst üste, üstelik de oylarını arttırarak iktidara gelen bir parti olduk. Ben zaman zaman konuşmalarımda bu konulara değinirken muhalefet partilerine hafif yollu eleştiri getiriyoruz. Arkadaşlarla mecliste de özel ortamlarda da konuşuyoruz. CHP’den eski dönem milletvekiliği yapmış bir arkadaşımızla görüştüm. Ne yapıyorsunuz diye sorduğumda, ‘Sizi nasıl alaşağı edeceğiz onun hesabını yapıyoruz. Bizim anketlerimizde bile oy oranı % 50’nin altına hiç düşmüyor.’ dedi. Bu bizim için güzel bir şey ama diğer arkadaşlar içinde aslında kendi kendilerini sorgulamalarını gerektiren bir durum.

Biz milletimizin ne dediğini, nasıl düşündüğünü anlamaya çalışıyoruz. Millete rağmen değil, halka rağmen değil, halkla birlikte siyaset yapmanın çabasını sergiliyoruz. AK Partiyi anlamak isteyenlerAK Parti’nin neden daha az hata yaptığını, milletin neden AK Parti’nin arkasında durduğunu anlamak isteyenlere aslında sadece ve sadece bu cümle yeter. Halka rağmen siyaset yapmak değil, halkla birlikte siyaset yapmak. Biz bunun çabası içindeyiz, bundan da vazgeçmeyeceğiz.”

Sonrasında konuşma yapan Bakan Kılıç, gençlere devlet olmanın kolay olmadığını söyleyerek nasihatlerde bulundu. Bakan Kılıç şöyle konuştu:

“Milletin umudu gençlerimizde”

“Biz bugünlere kolay gelmedik. Devlet olmak kolay bir iş değil. AK Parti köklerini millete dayadığı için kuruluşunun birinci yılında iktidara geldi. AK Parti kaynağını milletten aldığı için 10 yıldır kesintisiz bir şekilde iktidarda. Recep Tayyip Erdoğan bu yolu milleti ile beraber yürüdüğü için bizim sırtımız hiç yere gelmedi. Biz hiç yıldızları saymadık. Mutlaka Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye olan öğüdünü de Şeyh Edebali’nin Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna kattığı diğer harçları, katkıları da anladınız, fark ettiniz ve mutlaka bunları iliklerinize kadar hissettiniz, hissedeceksiniz. Bundan en ufak bir tereddüt duymuyorum. Milletin umudu bizde, bizde derken milletin umudu sadece AK Parti’de değil, kastettiğim sizlersiniz sevgili gençler. Milletin umudu yeni nesilde, gençlerimizde. Çünkü geçmiş nesillerimizin sahip olmadığı imkanlara sizler sahipsiniz. Bizden daha iyi eğitimler alıyorsunuz, bizden daha geniş ve büyük fırsatlara sahipsiniz, bizden daha parlak bir gelecek sizleri bekliyor. Bizim gözümüzü açtığımız Türkiye koalisyon hükümetlerinin kayıkçı kavgalarıyla bir o yana bir bu yana çalkalanan bir Türkiye’ydi.

‘Ülkemizi maalesef çok aydınlık bir tabloda devralmadık’

Sizin 18’li yaşlarınızı yaşadığınız Türkiye ekonomik krizlere meydan okuyan, dünyadaki bütün haksızlıklara karşı duruşunu ortaya koyan, koalisyon hükümetlerinin yıkımlarına set vuran, ekonomik krizleri noktalayan, IMF’yi sınırdışına atan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’si. Aramızda belki sadece bu 10 yıl kadar bir fark var. Aramızdaki tek fark belki de bu 10 yıllık fark ama şuna inanın bu 10 yıl milletimizin hayatında bir yüzyıla bedel bir 10 yıldır. Hastane kapılarında insanları süründürülen bir Türkiye vardı. Çocuğunun ders kitaplarını bulamayan babaların çaresizlik içerisinde sefaleti ile baş başa kaldığı bir Türkiye vardı. Maalesef böyle bir tabloda ülkemizi devraldık. Çok aydınlık bir tabloda ülkemizi devralmadık. Borçsuz bir Türkiye devralmadık. Huzurlu bir Türkiye devralmadık. İstikrarlı bir Türkiye devralmadık. Ayakları üzerinde durabilen bir ülkeyi devralmadık. Dünyada art arda iki ekonomik kriz yaşandı. Türkiyenin kapısına bile uğramadı. Çatır çatır duble yollar yapmaya devam ediyoruz. Çatır çatır sağlık politikası yürüttük, yürütmeye devam ediyoruz. Eğitimde ücretsiz kitaptan yeni dersliklere kadar politikalarımızı milyar dolarlarca maliyeti olan icraatlarımızı çatır çatır sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Bir an bile tereddüt geçirmedik. ‘Acaba bu ekonomik kriz bizimde kapımızı çalar mı?’ demedik. Çünkü fırtınalı sularda gemiyi sahili selamete ulaştırmak usta bir kaptanın maharetine bağlıdır. Dünya ekonomileri istikrarsız yönetimlerin pençesinde bir o yana bir bu yana savrulurken türk ekonomisi dünyanın en fırtınalı döneminde denizlerde dalgaların en çok azgınlaştığı dönemde Tayyip kaptanın reisliğinde sahili selamete ulaşmayı başardı. İşte sizin fırsatınız burada.

‘Yan gelip yatarak değil, çok çalışarak Türkiye’nin geleceğine hazır olmalısınız’

Şaka gibi gelebilir, hayal gibi gelebilir, size ‘Üniversitenizde el uzatmadığınız, parti ile tanıştırmadığınız bir tek kardeşiniz kalmasın.’ diyoruz ya her zaman, bir kulağınızdan girip öbür kulağınızdan çıkabilir. ‘Bugün emanet bizde, yarın sizin olacak.’ diyoruz ya şaka gibi gelebilir. ‘Bunlar bırakıp gitmezler, bize de sıra gelmez.’ gibi düşünceler yüreğinizden geçebilir. Zaman o kadar hızlı akıp geçiyor ki emin olun bir gün emanet önünüze gelecek. Her kim eğitimi ile donanımı ile emaneti devralmaya hazır olursa, her kim aklının erdiği yaşından itibaren memleket meseleleri ile hemhal olursa, her kim terinin her damlasını memleket meseleleri ve devlet faaliyetleri için toprağa akıtırsa, her kim ailesinden anasından babasından iznini alarak gecelerini bizimle birlikte gündüzlerine katıp çalışırsa, her kim ortaya bir çaba koyarsa emanet elbette ki günü geldiğinde onun olacak. Yani yan gelip yatarak değil, çok çalışarak Türkiye’nin geleceğine hazır olmalısınız. Hazır olursanız ne olur? Bugün bizim yapmakla övündüğümüz işleri yarın sizler yapmakla övünürsünüz. Bugün biz nasıl ki halkın rızasını kazanarak hakkın rızasını kazanmayı hedefliyorsak yarınlarda da sizler halkın rızasını kazanarak hakkın rızasını kazanmaya aday kişiler olursunuz.

Geçmişte çok ufak işler yaptılar, temel atarken bir merasim, ikinci temelini atarken bir merasim daha, üçüncü temeli atarken bir tane daha merasim açılışına da üç merasim altı üstü 300 m2lik yerler. Biz belediyenin su parkını açtık, ama spor salonumuza temel atma töreni yapmadık. 19 Mayıs 2012 tarihinde Ankara’daki Gençlik Şurası sırasında Başbakanımızın toplu temel atma törenine Bilecik’teki 2 bin kişilik spor salonunu dahil ettiğimiz için şunu dedik, ‘Biz bu salonun temelini Ankara’daki toplu temel atma töreni sırasında attık. Şimdi kalkıp da Bilecik’te ikinci kez temel atmayız.’ Çünkü AK Parti siyasetinin kuralı bellidir. Aldanmayız, aldatmayız. Ama spor salonundaki inşaat çalışmalarını yerinde takip ettik. Niye? Bu bizim işimiz. Hangi hızla ilerliyor. Beklediğimiz hızla devam ediyor mu? Gittik yerinde gördük. Daha da hızlanacak. Bundan sonra daha da büyük bir hızla inşallah ileriye doğru yol alacak.

                Aramızda kalsın derler ya. Benim konuştuklarımın hiçbiri aramızda kalmasın. Bunları anlatın, Bilecik’te bunları anlatmadığınız hiç kimse bırakmayın. Halkımıza bunları anlatın. Anlatacağız ki aldığımız destek artacak. Aldığımız destek artacak ki halkımız için daha büyük hizmetler ortaya çıksın.”

Konuşması sırasında açılan “Merak etme Samsunlum Şeyh Edebalı’nın Yiğitleri yanında” yazılı pankartı gören Bakan Kılıç, yapılan jestten duyduğu mutluluğu dile getirdi ve pankartı açanlara teşekkür etti.

                Yapılan konuşmaların ardından partiye yeni katılan üyelere rozetleri takıldı. Sonrasında da Bakan Kılıç’a çeşitli hediyeler verildi. ZEYNEP KILBAHRİ



E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir